GEREKÇE: Dava; üçüncü kişinin açtığı İİK 89/3.maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Davacı, birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, bu nedenle bu ihbarnamelere itiraz edilemediğini, takip borçlusuna ve takip alacaklısına borcunun olmadığını ileri sürerek menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı ise davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından, "...davanın İİK. 89/3. maddesi gereği üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davası olduğu, İİK'nun 89. maddesi uyarınca açılacak menfi tespit davalarının 3.haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 günlük hak düşürücü sürede açılması gerektiği, 89/3 haciz ihbarnamesinin davacıya 20.08.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 15 günlük süre dolduktan sonra 11/03/2021tarihinde açıldığı, yasada öngörülen işbu sürenin hak düşürücü süre olduğu, davacının ıslaha yönelik talebine itibar edilmediğinden, davanın hak düşürücü süre yönünden usulden reddine" karar verilmiştir....
Dava, İİK'nın 89/5. maddesine dayalı olarak açılmış bulunan istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece istemin hak düşürücü süreden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, İIK 72/son maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında yetkili mahkemenin, icra takibinin yapıldığı yer veya davalının ikametgâhının bulunduğu yer mahkemesi olduğu, davalının adresinin ... ilçesi olması ve menfi tespit davasına konu icra takibinin de ... İcra Müdürlüğü'nün 1999/390 sayılı icra takibi dosyası olması hususları gözönüne alınarak işbu mahkemenin dava konusu olayı çözmekte yetkisi bulunmadığı gerekçeleriyle, dava dilekçesinin yetki yönünden reddine ve istem halinde karar kesinleştikten sonra dosyanın görevli ve yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK' nın 89/3 maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Anılan yasa hükmüne göre 3.haciz bildirimini alan üçüncü kişi, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde 15 gün içinde menfi tespit davası açabilir....
Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonrada sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanın da doğal bir sonucudur. Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş, 1086 sayılı HUMK.'nun l86. ve 6100 sayılı Yasanın 125. maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Yasasının 125/2. maddesi, dava konusunun davacı tarafından üçüncü kişiye devredilmesi halinde devralan kişinin davacı sıfatı ve buna bağlı olarak dava takip yetkisi kazanacağı ve davanın yeni davacı ile süreceği esasını getirmiştir. Ne var ki; somut olayda davacı adına kayıtlı 88 ve 89 no'lu dükkanların yargılama sırasında el değiştirdiği, ancak yeni malikin davaya katılmadığı görülmüştür....
Bankadaki mevduat, menkul haczi gibi icra müdürlüğünce bankaya yazılacak yazı ile haczedilebileceği gibi (HGK'nun 1.12.1999 tarih ve 1999/12-1003/1017 sayılı kararı), İİK'nun 89. maddesine uygun olarak düzenlenen haciz ihbarnamesi ile de haczedilebilir. Bu takdirde İİK'nun 89. ve bunu izleyen maddelerde yazılı hukuki sonuçlar doğar. İİK'nun 89. maddesindeki koşulları taşımayan haciz yazısı gönderilmesi halinde, anılan maddedeki sonuçlar doğmaz ve borç bankanın zimmetinde sayılmaz. İİK'nun 89. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişi bankanın, borçluya ait mevduat hesabı üzerinde rehin hakkının olduğunu ileri sürmesi, itiraz niteliğinde olup, alacaklı, İİK'nun 89/4. maddesi uyarınca üçüncü kişinin cevabının aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü kişinin İİK'nun 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir (HGK'nun 28.3.2012 tarih ve 2011/12-849-242 sayılı kararı)....
İİK.nun 89/4. maddesinde; "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. İcra mahkemesi tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder" düzenlemesi yer almaktadır. Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Bu davada üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu davacı takip alacaklısı ispat etmelidir. Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK.nun 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebilir. Anılan maddenin açık hükmü gereğince; icra mahkemesince, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki üçüncü kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlular ... ve ... aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, üçüncü kişi şikayetçiye İİK'nun 89. maddesi kapsamında birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin gönderildiği, şikayetçinin icra mahkemesine başvurarak ihbarnamelerin iptalini ve birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 07.05.2014 olarak düzeltilmesini istediği, mahkemece, haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine...
Dava, İİK 89/3 maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Adana 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/357 esas, Adana 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/334 esas, 2019/348 esas sayılı dosyalarından verilen kararların incelenmesinde; Adana 2....
Üçüncü kişi 15 gün içinde dava açmaz ve zimmetinde sayılan borcu ödemez ise, icra dairesi, üçüncü kişinin zimmetinde sayılan borca yetecek kadar mal veya parasını haczeder, satar ve elde edilen para ile takip alacaklısının alacağını öder. Somut davada, davalı üçüncü kişiye 89/1 haciz ihbarnamesinin 27/10/2021 tarihinde, 89/2 haciz ihbarnamesinin ise 31/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı üçüncü kişinin 10/01/2021 tarihinde itiraz ettiği anlaşılmakla,,yasal 7 günlük süreden sonra 89/2 haciz ihbarnamesin itiraz edilmiş olduğundan. 89/3 haciz ihbarnamesi gönderilmesi talebinin reddine ilişkin icra müdürlüğü işlemi usul ve yasaya aykırıdır. Öte yandan; 89/1,89/2 haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edilip edilmediği hususunun muhatabı olan davalı üçüncü kişi tarafından süresi içinde şikayet edilmesi gerekmekte olup, dosya kapsamından üçüncü kişi tarafından yapılan bir şikayet başvurusu bulunmadığı anlaşılmaktadır....
İİK'nın 89. maddesine göre gönderilen 1. haciz ihbarnamesine itiraz edilmemiş olması, üçüncü kişinin şikayet yolu ile icra müdürünün yasaya uygun bulunmayan işleminin kaldırılmasını icra mahkemesi nezdinde talep etmesine engel değildir. Zira, üçüncü kişinin İİK'nın 89/4 ve 338. maddeleri gereğince kendisinden tazminat istenmesi ve cezalandırılması yönünde talepte bulunulmasını önlemek için temelde yanlış olan memurluk işlemini iptalde hukuki yararı vardır. Somut olayda, davalı vekilinin talebi üzerine 02/09/2020 tarihinde iki ayrı 1. haciz ihbarnamesinin düzenlendiği, bu ihbarnamelerden birinde üçüncü kişi olarak sadece davacı şirketin isminin yer aldığı, diğer 1. haciz ihbarnamesinde, üçüncü kişi kısmında herhangi bir ismin bulunmadığı, 25/09/2020 tarihinde düzenlenen 1. haciz ihbarnamesinde ise, üçüncü kişi olarak davacı T1 isminin bulunduğu anlaşılmaktadır....