İİK'nun 89/4. maddesine dayalı olarak açılan tazminat davasında, tarafların göstereceği deliller, ticari defterler ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak, ihbarnamenin tebliğ tarihi itibariyle, borçlunun, üçüncü kişiden istenebilir, kesin nitelikte bir alacağının mevcut olup olmadığı genel hükümler çerçevesinde belirlenir, diğer bir ifade ile anılan maddeye göre tazminata hükmedilebilmesi için, borçlunun, haciz ihbarnamesinin üçüncü kişiye tebliği tarihi itibariyle, üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş, İİK.’nun 89/1. maddesi kapsamında haczedilebilecek muaccel bir alacağının bulunması zorunludur....
Bununla birlikte; aynı Kanun'un 89/4. maddesinde; "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. İcra mahkemesi tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder" hükmü yer almaktadır. Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Bu davada üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu davacı takip alacaklısı ispat etmelidir. Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK'nın 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebilir. Anılan maddenin açık hükmü gereğince; icra mahkemesince, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidilmelidir....
nun 89. maddesinden farklı olarak, üçüncü kişinin doğrudan İİK'nun 78. maddesine göre istenen haciz nedeniyle anılan işlemlerin dışında herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla, haciz yazısına cevap verilmemesi halinde üçüncü kişi nezdinde kesinleşen bir alacak yoktur. Somut olayda, üçüncü kişiye gönderilen 26.3.2015 tarihli müzekkere 89/1 haciz ihbarnamesi mahiyetinde olmayıp, İİK'nun 78. maddesi kapsamında haciz müzekkeresi niteliğinde olduğundan, üçüncü kişinin, nezdinde borçlunun alacağı var ise haciz talebini yerine getirmesi, aksi halde hiçbir işlem yapmaması gerekir. Bu durumda şikayetçiye gönderilen haciz müzekkeresi üçüncü kişi aleyhine İİK'nun 89. maddesindeki sonuçları doğurmayacağından, iptalini istemesinde hukuki yararı yoktur....
nun 89.maddesinden farklı olarak, 3.kişinin, doğrudan İİK'nun 78.maddesine göre istenen haciz nedeniyle, anılan işlemlerin dışında herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla, haciz yazısına cevap verilmemesi halinde 3.kişi nezdinde kesinleşen haciz konusu bir alacak yoktur. Somut olayda, şikayete konu müzekkere, 89/1 haciz ihbarnamesi mahiyetinde olmayıp, İİK'nun 78. maddesi kapsamında haciz müzekkeresi niteliğinde olduğundan, 3. kişinin, nezdinde borçlunun alacağı var ise haciz talebini yerine getirmesi, aksi halde hiçbir işlem yapmaması gerekir. Bu durumda şikayetçiye gönderilen haciz müzekkeresi, 3. kişi aleyhine İİK'nun 89. maddesindeki sonuçları doğurmayacağından, şikayetçi 3. kişinin iptalini istemesinde hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, 3. kişinin şikayetinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....
nun 89.maddesinden farklı olarak, 3.kişinin, doğrudan İİK'nun 78.maddesine göre istenen haciz nedeniyle, anılan işlemlerin dışında herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla, haciz yazısına cevap verilmemesi halinde 3.kişi nezdinde kesinleşen haciz konusu bir alacak yoktur. Somut olayda, şikayete konu müzekkere, 89/1 haciz ihbarnamesi mahiyetinde olmayıp, İİK'nun 78. maddesi kapsamında haciz müzekkeresi niteliğinde olduğundan, 3. kişinin, nezdinde borçlunun alacağı var ise haciz talebini yerine getirmesi, aksi halde hiçbir işlem yapmaması gerekir. Bu durumda şikayetçiye gönderilen haciz müzekkeresi, 3. kişi aleyhine İİK'nun 89. maddesindeki sonuçları doğurmayacağından, şikayetçi 3. kişinin iptalini istemesinde hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, 3. kişinin şikayetinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....
İİK'nin 89. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişi Bankanın, borçluya ait mevduat hesabı üzerinde rehin hakkının olduğunu ileri sürmesi, haciz ihbarnamesine itiraz niteliğinde olup, alacaklı İİK'nin 89/4. maddesi uyarınca üçüncü kişinin cevabının aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü kişinin İİK'nin 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir (HGK'nin 28.3.2012 tarihli ve 2011/12-849-242 sayılı kararı). Üçüncü kişinin haciz müzekkeresine karşı mevduat hesabı üzerinde rehin hakkı bulunduğunu ileri sürmesi ise, İİK'nin 96/1 uyarınca istihkak iddiası niteliğinde olup, icra müdürünün istihkak prosedürünü düzenleyen İİK’nin 96-97 maddelerinde yazılı kurallara göre işlem yapması gerekir....
Dosya kapsamında, üçüncü kişi şirketin haciz ihbarnamesine vekili aracılığıyla itiraz ettiği gerekçesiyle mahkemece tazminat isteminin reddine karar verildiği, her ne kadar davaya konu haciz ihbarnamesine vekil tarafından itiraz edilmiş ise de; vekil tarafından yapılan itiraz ancak ceza hukuku anlamında suçun oluşumunu ve cezaların şahsiliği prensibi gereğince vekilin beyanlarından dolayı asilin cezalandırılmasını engeller. Ancak vekilin asil adına yapmış olduğu itiraz hukuki anlamda geçerli olup, tazminat davası açısından asili bağlayacağı ve bu nedenle eğer şartları var ise tazminata hükmedilmesini gerektirir. İİK’nın 89/4. maddesine göre “üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini tetkik merciinde ispat ederek üçüncü şahsın İİK'nın 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir....
İİK'nun 89/4. maddesi gereğince alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek, adı geçenin İİK'nun 338/1. maddesine göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. İcra mahkemesi, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre inceleyip sonuçlandırmakla görevlidir. İİK'nun 89.maddesinde 3. kişiler aleyhine itirazın iptali isteminde bulunulacağına dair bir hüküm yer almadığından alacaklı, üçüncü kişinin 89/1 ihbarına yaptığı itirazın iptalini icra mahkemesinden isteyemez. Diğer yandan, dava dilekçesinde istenen tazminat miktarı da belirtilmediğinden, İİK'nun 89/4. maddesine uygun olarak açılmış bir tazminat davasının bulunmadığının kabulü gerekir. O halde; mahkemece, başvurunun yukarıda açıklanan nedenlerle reddi yerine yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru kararın onanması yoluna gidilmiştir....
DELİLLER:- -------- Esas sayılı dosyası, ---------- Vergi Dairesi Müdürlüğünün 13/07/2023 tarihli müzekkere cevabı, --------- Malmüdürlüğünün 22/11/2023 tarihli müzekkere cevabı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava İİK 89/III maddesine istinaden gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarnameye muhatap olan üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davasıdır. İİK'nun 89. maddesi uyarınca; borçlunun üçüncü kişilerdeki alacağını haczeden icra dairesince, üçüncü kişiye bir haciz ihbarnamesi gönderilir. Borçlunun üçüncü kişideki parası, birinci haciz ihbarnamesinin üçüncü kişiye tebliğ edildiği tarihte haczedilmiş sayılır. Üçüncü kişi, birinci haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 7 gün içinde itiraz etmez ise, borç üçüncü kişinin zimmetinde sayılır. Üçüncü kişiye ikinci haciz ihbarnamesi gönderilerek, 7 gün içinde itiraz edebileceği, aksi halde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi istenir....
Borçlunun üçüncü kişi nezdindeki alacakları taşınır niteliğinde olduğundan, takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı, İİK.nun 78. ve müteakip maddeleri gereğince üçüncü kişiye yazılacak bir haciz yazısı ile haciz konulmasını isteyebileceği gibi, üçüncü kişiye İİK.nun 89. maddesine göre haciz ihbarı gönderilmek suretiyle de haczini talep edebilir. Her iki hal İİK'nun farklı maddelerinde düzenlenmiş olup, sebep ve sonuçları değişiklik arz eder. İİK.nun 78. maddesi gereği 3. kişiye doğrudan doğruya haciz müzekkeresi gönderilmek suretiyle, borçluya ait hak ve alacaklar üzerine haciz konulması halinde, 3. kişi tarafından yapılması gereken borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapmak yok ise haczedilecek mal ve hak bulunmadığını icra dairesine bildirmektir. İİK. nun 89. maddesinden farklı olarak 3. kişinin doğrudan doğruya İİK. nun 78. maddesine göre istenen haciz nedeniyle anılan işlemlerin dışında herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır....