nun görev hususunu düzenleyen 4. maddesinin I/a bendinde, kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceği hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda davacı vekili, davalı üniversitenin dava dışı Serko A.Ş.ile kira sözleşmesi imzaladığını, daha sonra kira sözleşmesinin üst hakkına dönüştürüldüğünü, üst hakkının da üst hakkı devir sözleşmesi ile davacıya devredildiğini, taraflar arasında kararlaştırılan üst hakkı bedelinin davalıya ödendiğini ancak davalının ek üst hakkı bedeli talep ettiği ve fazla bedel tahsil ettiği iddiasıyla fazla ödenen bedelin iadesini talep ettiği anlaşılmaktadır....
Ada, .... parsel sayılı taşınmazın 43.531,18 m2' lik kısmı üzerinde davalı lehine 01.05.2005 başlangıç tarihli ve 01.05.2035 bitiş tarihli olmak üzere toplamda 30 yıl süreli bağımsız ve daimi üst hakkı kurulduğunu ve üst hakkı tesisine ilişkin akdedilen sözleşmenin 3.maddesinde taraflar arasında akdedilen dört ve beş yıldızlı otel sözleşmeleri ile bunların eki olan tüm zeyilnamelere atıfta bulunularak, üst hakkı kurma sözleşmesinin ayrılmaz bir parçası oldukları zikredildiğini ve “..İşbu sözleşme hükümleri ile Sözleşmeler hükümleri arasında aykırılık bulunması durumunda işbu sözleşme hükümleri geçerli (öncelikli) olarak kabul edilecektir.” denilmek suretiyle bağımsız ve daimi üst hakkı sözleşmesinin önceki sözleşmelerin yerini aldığını, üst hakkı kurma sözleşmesinin taraflar arasında asıl hüküm teşkil edecek sözleşme olduğunun açıkça ifade edildiğini, davalının müvekkile üst hakkı kurma sözleşmesinde belirtilen irtifak hakkı bedelini ödeme yükümlülüğü olduğunu ve bu tutarın açıkça USD...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili tarafından ibraz edilen başvuru dilekçesi ile özetle; davanın Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevi alanında bulunduğunu, uyuşmazlığın üst hakkı kullanım bedelinin tahsiline ilişkin olduğunu ve görevsizlik kararının hatalı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER : 6100 sayılı HMK, TBK ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava; kira ilişkisinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Ünye 2....
Mahkemece taraflar arasında kira ilişkisi olduğu, davacının kira ilişkisinden kaynaklanan hasılat payı istediği gerekçesiyle görev yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4.maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HUMK'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir....
(öncelikli) kabul edilecektir.” denilerek üst hakkı sözleşmesinin önceki sözleşmelerin yerini aldığının açıkça ifade edildiğini, davalının üst hakkı kurma sözleşmesinde belirtilen irtifak hakkı bedelini ödeme yükümlülüğü olduğunu ve bu tutarın açıkça USD (Dolar) olarak belirlendiğini ve irtifak hakkı tutarının-üst hakkı iradının taraflar arasında daha önce akdedilen 4 ve 5 yıldızlı otel inşaat ve işletme sözleşmelerinde yazılı şekilde ödeneceğinin hüküm altına alındığını, davalının taraflar arasındaki ilişkinin kira ilişkisi olduğundan bahisle kira bedellerinin uyarlanması talebiyle Bakırköy 4....
İşletmeciliği Yatırım Tic.Ltd.Şti ) arasında 15.08.1996 tarihli kullanım hakkı devri (kira) ana sözleşmesi akdedildiğini ,diğer davalı .. İnş. San. Tic.Tic.Turz.A.Ş 'nin de alt kiracı olduğunu belirterek 2011 yılına ilişkin toplam 73.750 USD kaşılığı 134.210,25 TL'nin tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın talep edilmediği, geçersiz üst hakkı sözleşmesi nedeniyle ecrimisil niteliğinde talepte bulunulduğu ve tarafların tacir olduğundan bahisle, davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava, kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Dava, kira ilişkisinden kaynaklanan alacak davası olduğuna göre uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme 6100 sayılı HMK’nun 4. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesidir. Bu nedenle Mahkemece, davanın esasının incelenmesi, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir....
-TL gecikme zammının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, taraflar arasında kira ilişkisi niteliğinde irtifak hakkı bulunduğundan bahisle Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu belirtilerek tensip ile birlikte görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Türk Borçlar Kanunu'nun 299. ve devamı maddelerinde düzenlenen kira akdi ile Türk Medeni Kanunu'nun İkinci Kısmının birinci bölümünde yer alan, irtifak hakkı, kurulması, sonlandırılması, sonuçları itibariyle birbirinden tamamen farklı olan haklardandır. Türk Medeni Kanunu'nda üst hakkına ilişkin 826. maddesinde “Bir taşınmaz maliki, üçüncü kişi lehine arazisinin altında veya üstünde yapı yapmak veya mevcut bir yapıyı muhafaza etmek yetkisi veren bir irtifak hakkı kurabilir.” düzenlemesi getirilmiş olup taraflar arasındaki uyuşmazlık irtifak hakkının bir çeşidi olan üst hakkından kaynaklanmaktadır....
Mahkemece taraflar arasında kira ilişkisi olduğu, davacının alt kira ilişkisinden kaynaklanan hasılat payı istediği gerekçesiyle görev yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4.maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HUMK'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir....
İstinaf sebepleri: Davacı vekili süresinde sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde; sözleşmenin Yap-İşlet-Devret sözleşmeleri ve Üst Hakkı Kurma sözleşmesi imzalandığını, resmi şekilde üst hakkı sözleşmesi yapılarak üst hakkı tapusu çıkarıldığını, davalının iş bu üst hakkı ile alanı malik gibi kullanarak ipotek tesis ettiğini, kredi kullandığını yararlandığını, taraflar arasındaki ilişkinin kira ilişkisi olmadığını, davalının ödediği bedelin irtifak hakkı bedeli olduğunu, taraflar arasındaki ilişkinin kira ilişkisi olmaması nedeni ile talep edilen bedellerin Türk Lirasına çevrildiğini, kendileri tarafından düzenlenen faturanın aksi ispat edilebilir belge olduğunu taraflar arasındaki ilişkinin üst hakkı sözleşmesi olduğunu olduğunu ve tarafların tacir olması nedeni ile davaya bakma görevinin Ticaret Mahkemesine ait olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, taraflar arasında kira ilişkisi niteliğinde irtifak hakkı bulunduğundan bahisle Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek tensip ile birlikte görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Türk Borçlar Kanun'unun 299. ve devamı maddelerinde düzenlenen kira akdi ile Türk Medeni Kanun'unun İkinci Kısmın birinci bölümünde yer alan, irtifak hakkı, kurulması, sonlandırılması, sonuçları itibariyle birbirinden tamamen farklı olan haklardandır. Türk Medeni Kanununda üst hakkına ilişkin 826. Maddesinde “Bir taşınmaz maliki, üçüncü kişi lehine arazisinin altında veya üstünde yapı yapmak veya mevcut bir yapıyı muhafaza etmek yetkisi veren bir irtifak hakkı kurabilir.” düzenlemesi getirilmiş olup taraflar arasındaki uyuşmazlık irtifak hakkının bir çeşidi olan üst hakkından kaynaklanmaktadır....