Mahallesi, ... ...pafta, ... ada ve ... parsel ile ilgili akdedilen üst hakkı ve buna bağlı olarak da iştira hakkı sözleşmelerinin hukuki imkansızlık nedeni ile mutlak butlan ile malul olduğunun tespitine, taşınmazın tapu kaydına işlenen üst hakkı ve iştira hakkı tescili şerhinin iptali ile terkinine, üst hakkı ve iştira hakkı sözleşmelerinin feshine, davacının uğramış olduğu zararın HMK'nun 107. maddesi gereği belirsiz alacak davası olarak 1.000,00 TL'lik kısmının avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur....
İstinaf sebepleri: Davacı vekili süresinde sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde; sözleşmenin Yap-İşlet-Devret sözleşmeleri ve Üst Hakkı Kurma sözleşmesi imzalandığını, resmi şekilde üst hakkı sözleşmesi yapılarak üst hakkı tapusu çıkarıldığını, davalının iş bu üst hakkı ile alanı malik gibi kullanarak ipotek tesis ettiğini, kredi kullandığını yararlandığını, taraflar arasındaki ilişkinin kira ilişkisi olmadığını, davalının ödediği bedelin irtifak hakkı bedeli olduğunu, taraflar arasındaki ilişkinin kira ilişkisi olmaması nedeni ile talep edilen bedellerin Türk Lirasına çevrildiğini, kendileri tarafından düzenlenen faturanın aksi ispat edilebilir belge olduğunu taraflar arasındaki ilişkinin üst hakkı sözleşmesi olduğunu olduğunu ve tarafların tacir olması nedeni ile davaya bakma görevinin Ticaret Mahkemesine ait olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
varılmış olup tapu harcına esas matrahın belirlenmesi noktasında, 492 sayılı Harçlar Kanunu'na ekli 4 sayılı tarifenin 20/d maddesinde üst hakkı bedelinin, üzerinde hak tesis edilen gayrimenkulün emlak vergisi değerinin yarısından az, iki katından çok olamayacağı kuralına yer verildiği görüldüğünden,hak tesisi edilen gayrimenkulün emlak vergisi değeri, 21/06/1994 tarihinde tesis edilen üst hakkına ilişkin ödenen tapu harcı tutarı ile davacı şirket lehine 21/06/1994 tarihinde kurulan 49 yıllık üst hakkı süresi sona ermeden 19/04/2019 tarihli resmi senetle 28 yıl 6 ay 6 gün uzatılan üst hakkı için ödenen tutar ve 25/11/2047 tarihine kadar uzatılan üst hakkı nedeniyle 21/06/2043-25/11/2047 tarihleri arası için hesaplanması gereken üst hakkı bedeli dikkate alınarak ulaşılacak sonuca göre hesap hatası kapsamında bir değerlendirme yapılmak suretiyle Bölge İdare Mahkemesince yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir....
İcra Müdürlüğünün 2019/2754 esas sayılı dosyasında 10/04/2019 tarihli müzekkere ile, takip borçlusunun Ege Serbest Bölgesi P1A, 18 parselde bulunan 3.931,43 m2 alanlı arsa üzerinde Ege-952 nolu alım satım ve Ege 1024 nolu Üretim Faaliyet Ruhsatları kapsamında kullanmakta olduğu 1.961,17m2 inşaat alanlı üst yapıya ilişkin, üst yapı devir hakkının ve üst yapı devir hakkı bedelinin haczine karar verildiğini, İİK. maddeleri kapsamında üst yapı devir hakkı ve üst yapı devir hakkı bedelinin haczedilemeyeceğini beyan ederek, İzmir 9. İcra Müdürlüğünün 2019/2754 esas sayılı dosyasındaki haciz müzekkeresinin "üst yapı devir hakkı ve üst yapı devir hakkı bedelinin haczine " ilişkin kısmın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 11. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın reddine karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Dava, üst hakkı sözleşmesine dayalı olarak kullanılan arazilere yapılan imalat işleri masraflarının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemenin nitelendirmesi de bu yöndedir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 13.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 24.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ek 1 Nolu protokolde mülkiyet hakkı ile ilgili düzenlemeler getirilmiş olup AİHM'in yerleşik içtihatlarında da "alacak hakkı" mülkiyet hakkı olarak değerlendirilmektedir (Luca/İtalya, 24/09/2013 tarihli karar)....
e yapılan üst hakkı bedeli ödemesi üzerinden yapılan kesintilere ilişkin 2018/11 dönemi için ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerine tahakkuk eden gelir (stopaj) vergisinin kaldırılması ve söz konusu üst hakkı bedeli ödemesine istinaden kesilen tutarın ödendiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmıştır....
DAVA Üçüncü kişi şikayet dilekçesinde; davalı alacaklı tarafından dava dışı borçlu şirket hakkında başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız takipte, borçluya ait üst ... devir hakkı ve üst ... devir hakkı bedelinin haczine karar verildiğini, mülkiyeti Hazine'ye ait serbest bölgelerde kullanıcıları tarafından inşa edilen üst yapıların mülkiyetinin de Hazine'ye ait olduğunu, faaliyet ruhsatının süresinin sona ermesi ya da faaliyet ruhsatının iptali halinde bu üst yapıların Hazine'ye intikal edeceğini, üst yapıların devir ve kiralama haklarının bir faaliyet ruhsatının varlığına bağlı olduğundan faaliyet ruhsatının bulunmaması halinde bu hakların ekonomik bir değer taşımadığını, maddi hukuka göre devredilemez nitelikteki hakların haczinin de mümkün olmadığını, üst ... devir bedeli ile kira bedelinin haczi kabil ise de bu bedelin haciz işleminin muhatabının kendileri olmadığını ileri sürerek İcra Müdürlüğünün üst ... devir hakkı ve üst ... devir hakkı bedelinin haczine yönelik kararının iptaline...
Bu sınavın yapılması hiçbir şekilde ertelenemez..." biçiminde düzenlenme olduğu; bu düzenlemeyle birlikte dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde kadro ihdası ve üst sınıfa yükselme sınavlarının yapılmasının işverenin yönetim hakkı kapsamında olup işverenin kadro yetersizliği nedeniyle sınav açmamış olmasından dolayı işverene sorumluluk yüklenemeyeceğinden fark ücret, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 29/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; asıl amme borçlusu şirketin sahip olduğu üst hakkına ait tapu kayıtlarının incelenmesinden, bu hakkın tapuda halen asıl amme borçlusu şirket adına kayıtlı bulunduğu, haktan kaynaklanan işletme hakkının devrinin hakkı sona erdirmeyeceği, üst hakkı üzerine haciz ve ipotek konularak paraya çevrilmesinin mümkün olduğu, üst hakkının karşılayacağı alacak miktarının üst hakkının kalan kullanım süresi ve taşınmazın değeri üzerinden yapılacak değerleme suretiyle belirlenebileceği, bu yol izlenerek üst hakkı üzerindeki rehin ve diğer hacizler de dikkate alınıp amme alacağının asıl amme borçlusu şirketten tahsil edilip edilemeyeceğinin ortaya konulmasının gerektiği, bu usule uyulmaksızın kanuni temsilci adına takibata geçildiğinden, asıl amme borçlusu şirket nezdindeki tüm takip yolları tüketilmeksizin düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir...