WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; Davacı kiracı (alt kiracı), davalı(üst kiracı-kiralayan) ile imzalanan Franchise ve alt kira sözleşmelerinin haksız feshedildiğini belirterek yoksun kaldığı kar kaybı nedeniyle şimdilik 10.000 TL'nin tahsilini talep etmiştir.Taraflar arasında kira ilişkisi bulunmakta olup, uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Dava, 18.7.2012 tarihinde 6100 sayılı HMK'nun yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, Asliye Ticaret Mahkemesince yazılı şekilde işin esası incelenerek davanın esastan sonuçlandırılması doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenmiş 14.07.2005 başlangıç tarihli ve yirmi yıl süreli irtifak ( üst ) hakkı sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasında kira sözleşmesi olmayıp, Türk Medeni Kanunu'nun 779 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve sınırlı ayni hak olan irtifak hakkı ilişkisi bulunmaktadır. Mahkemenin nitelendirmesi de bu yöndedir. Bu durumda hükmün temyiz incelemesi görevi Dairemize ait olmayıp, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'ne aittir. Ne var ki adı geçen Dairece de, Dairemiz görevli gösterilerek görevsizlik kararı verildiğinden görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığı'na gönderilmesine, 25.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenmiş 14.07.2005 başlangıç tarihli ve yirmi yıl süreli irtifak ( üst ) hakkı sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasında kira sözleşmesi olmayıp, Türk Medeni Kanunu'nun 779 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve sınırlı ayni hak olan irtifak hakkı ilişkisi bulunmaktadır. Mahkemenin nitelendirmesi de bu yöndedir. Bu durumda hükmün temyiz incelemesi görevi Dairemize ait olmayıp, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'ne aittir. Ne var ki adı geçen Dairece de, Dairemiz görevli gösterilerek görevsizlik kararı verildiğinden görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığı'na gönderilmesine, 25.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Fesih hakkı iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren bozucu yenilik doğuran ve karşı tarafa yöneltilmesi gereken bir haktır. Kıdem tazminatı, feshe bağlı haklardan olsa da, iş sözleşmesinin sona erdiği her durumda talep hakkı doğmamaktadır. Davacının davalı işyerinde 01/04/2013- 31/12/2018 tarihler arasında kodu 18 olarak (iş süresinin sona ermesi) şoför olarak çalıştığını ve emekli olduğunu beyan etmesi karşısında kıdem tazminatına hak kazanacağı anlaşılmış olup bu yöndeki istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Yıllık izin hakkı anayasal temeli olan bir dinlenme hakkı olup, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında ücrete dönüşmez ve bu haktan vazgeçilemez. İşçinin iş sözleşmesinin devamı süresinde kullanmadığı yıllık izinlere ait ücreti istemesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında izin hakkının bulunduğunun tespitini istemesinde hukuki menfaati vardır.(Yargıtay 22....

        Teminatın üst sınırı ise 400.000 TL’dir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın taraflar arasında üst hakkı tesisine ilişkin akdolunan sözleşmeden kaynaklanan arazi kullanım bedeline yönelik bulunmasına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 15.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Dairece istinaf sebepleri ve kamu düzeni kapsamında yapılan inceleme sonucunda; Davacının 20.12.2016 havale günlü dilekçesinde, Ferdi, Canan, Zikri ve Halil isimli tanıkları bildirdiği, daha sonra aynı iş ilişkisinden kaynaklanan önceki taleplerine ek dava olarak açtığı birleştirilen dosyalar üzerinden olduğunu söyleyerek İsmet isimli tanığı bildirdiği, yargılamada Canan ve İsmet’in beyanlarına göre hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK’nun 240. maddesi ve gerekçesinde açıkça belirtildiği üzere ikinci kez tanık bildirilemez. Taraflar arasındaki iş ilişkisinden kaynaklanan niteliği aynı uyuşmazlık nedeniyle sonradan açılıp birleştirilen davalar, taraflara yeni tanık bildirme hakkı da vermeyecektir. Bu nedenle yalnız Tanık Canan’ın beyanlarına değer verilmeli, Tanık İsmet’in beyanları ise yargılama yok sayılarak karar verilmelidir....

            Mahkemece, davanın kabulü ile 6.848,00.TL'nin ödeme tarihi olan 04/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı .... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, işyeri ... poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. ... İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E... sayılı kararında "Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, ... poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticarî dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur." şeklinde vurgulanmaktadır....

              V.GEREKÇE: Dava, işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Dairemizce kamu düzenine aykırılık hususları dikkate alınarak yapılan incelemede hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği hususu değerlendirilmiştir. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasa'nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6.maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Zira, insan onurunun yargılamadaki zorunlu bir sonucu olarak, yargılama süjelerinin, yargılamada şeklen yer almaları dışında, tam olarak bilgi sahibi olmaları, kendilerini ilgilendiren yargılama konusunda açıklama ve ispat haklarını tam ve eşit olarak kullanmaları ve yargı organlarının da bu açıklamaları dikkate alarak gereği gibi değerlendirme yapıp karar vermesi gereklidir. Hukukî dinlenilme hakkı olarak maddede ifade edilen ve uluslararası metinlerde de yer bulan bu hak, çoğunlukla "iddia ve savunma hakkı" olarak bilinmektedir....

              Hukuk Dairesi KARAR Dava, üst hakkı, istisna ve hasılat kirası niteliğindeki sözleşmede, elektrik aboneliğinden kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu