ın taşınmaz üzerinden nakil hattı geçirmesi irtifak hakkının kullanılması niteliğindedir. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 4. maddesinde "Taşınmaz malın mülkiyetinin kamulaştırılması yerine amaç için yeterli olduğu takdirde taşınmaz malın belirli kesimi, yüksekliği, derinliği veya kaynak üzerinde kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı kurulabilir" denilmiştir. Anılan maddede kamulaştırma amacının gerçekleştirilmesi için yeterli olduğu takdirde taşınmaz malın mülkiyetinin kamulaştırılması yerine, kamulaştırma yoluyla irtifak hakkının kurulması öngörülmüştür. İrtifak hakkının kurulması halinde taşınmazın mülkiyeti sahibinde kalmakta, irtifak hakkı ile sınırlı olarak mülkiyet hakkı, kullanma ve yararlanma devam etmektedir. Taşınmazın mülkiyeti irtifak hakkının kurulması sebebiyle kalkmadığı ve zeminde direk yeri nedeniyle mülkiyet kamulaştırması bulunduğu için davacının / mal sahibinin tescil hakkı bulunmaktadır....
İLGİLİ MEVZUAT: 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun mükellef başlığını taşıyan 3. ve 13. maddesinde, bina veya arazi vergisini, binanın veya arazinin maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa bunlara malik gibi tasarruf edenlerin ödeyeceği, 12. maddesinde ise aksine hüküm olmadıkça bu Kanun'un diğer maddelerinde yer alan arazi tabirinin arsaları da kapsayacağı kurala bağlanmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 726. maddesinde; bir üst irtifakına dayalı olarak başkasına ait bir arazinin altında veya üstünde sürekli kalmak üzere inşa edilen yapıların mülkiyetinin, irtifak hakkı sahibine ait olduğu, 826. maddesinde ise; bir taşınmaz malikinin, üçüncü kişi lehine arazisinin altında veya üstünde yapı yapmak veya mevcut bir yapıyı muhafaza etmek yetkisi veren bir irtifak hakkı kurabileceği, aksi kararlaştırılmış olmadıkça bu hakkın devredilebileceği ve mirasçılara geçeceği, üst hakkı, bağımsız ve sürekli nitelikte ise üst hakkı sahibinin istemi üzerine tapu kütüğüne taşınmaz...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.12.2005 gününde verilen dilekçe ile tapusuz taşınmazlar üzerinde irtifak hakkı bedelinin tesbiti ve irtifak hakkının davacı adına tescili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21.2.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanunun 744 maddesine dayanılarak mecra irtifakı kurulması istemiyle açılmıştır. Mahkemece dava reddedilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Gerçekten, mecra irtifakı kurulması istemine ilişkin davalarda irtifak hakkı taşınmaz leh veya aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine kurulması istenen taşınmazların tapuda kayıtlı olması zorunludur....
TMK'nin 779. ve devamı maddelerinde irtifak türleri; taşınmaz lehine irtifak hakkı, intifa hakkı, oturma hakkı, üst hakkı, kaynak hakkı ve diğer irtifaklar olarak belirlenmiş mülkiyetten farklı olarak irtifaklar için kanun genel hüküm koymamıştır. Buna karşılık, eşyaya bağlı irtifaklara ilişkin hükümlerin (TMK m. 779-793), diğer kişisel irtifaklarda da uygulanacağı TMK'nin 838/son maddesinde belirtilmiştir. İntifa hakkı, menkul ve gayrimenkuller ile haklar ve bir mamelek üzerine tesis olunabilir. Aksine düzenleme bulunmadıkça sahibine, üzerine tesis olunduğu şeyden tamamıyla istifade etme hakkını bahşeyler. Daha açık bir ifadeyle Türk Medeni Kanununa göre intifa hakkı, sahibine bu hakkının konusu üzerinde istimal (kullanma) ve istifade (yararlanma) yetkileri veren, başkasına temlik edilemeyen ve hakiki veya tüzel kişiye ait olabilen bir ayni haktır....
Buna göre kamulaştırma yolu ile irtifak hakkı kurulmasında taşınmazın irtifak hakkı kurulmasından önceki bedeli ile irtifak kurulduktan sonraki değeri arasındaki fark kamulaştırma bedelini oluşturur. İrtifak kurulması nedeniyle taşınmazda oluşacak değer düşüklüğü oranının saptanmasında, taşınmazın cinsi, niteliği, kullanım şekli, irtiak hakkının niteliği (boru hattı, enerji nakil hattı vs) ile taşınmazda kapladığı alan ve yeri, yönü gözönünde tutulmalıdır. Yargıtay uygulamalarında, taşınmazın niteliğine uygun kullanımını önemli ölçüde etkileyen özel bir durum sözkonusu değil ise de arsalarda irtifak nedeniyle olabilecek değer düşüklüğünün irtifaktan etkilenen alanın mülkiyet değerinin %50'sini aşmaması gerektiği kabul edilmektedir....
Arazi niteliğindeki taşınmaza ekilebilir net ürün gelirine göre değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; 1)Dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu oluşan yeni tapu kaydı ile yeni kadastro krokisi ilgili Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüklerinden getirtilip, yeni duruma göre kamulaştırma konusu daimi ve geçici irtifak alanlarının ölçekli kroki üzerinde ayrı ayrı gösterilmesi için fen bilirkişisinden ek rapor alınmadan, eksik inceleme ile ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde eski parsel numarası üzerinden hüküm kurulması, 2)Davacı idarece taşınmaz üzerinde daimi ve müstakil nitelikli üst hakkı kurulması talep edildiği halde, daimi irtifak hakkı tesisine ilişkin hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....
A.Ş ortak girişimi arasında 30 yıl süreli "Daimi ve Müstakil Üst Hakkı Karşılığı Tesis Yapım ve İşletme İşi İhale Şartnamesi/Sözleşmesi" imzalanarak söz konusu durumun tapuda tescil edildiği, taşınmaza ilişkin emlak vergisi beyannamelerinin irtifak hakkı sahibi olan davacı şirket tarafından verildiği, davalı idare tarafından taşınmaza ilişkin olarak davacı adına tapuda üst hakkının tescil edildiği tarihten sonrası dönemlerine ilişkin bina vergisi ve ferilerinden oluşan ödeme emirlerinin gönderilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığının anlaşıldığı, mülkiyet hakkının sağladığı bazı yetkilerin kullanılmasına imkan veren irtifak hakkının çeşitlerinden olan intifa hakkı ile üst hakkının hüküm ve sonuçlarının birbirinden farklı olduğu, intifa hakkı ile üzerinde tesis edilen taşınmazdan tam bir yararlanma yetkisi elde edilmekte iken üst hakkı ile sadece inşaat yapmak veya mevcut bir yapıyı muhafaza etmek yetkisi elde edildiği, dolayısıyla üst hakkı (inşaat hakkı) ile intifa hakkının sağladığı...
Dava, irtifak hakkının tapu kütüğüne tescili isteğine ilişkindir. İrtifak hakkı, bir eşya üzerinde hak sahibine o eşyadan yararlanma yetkisi sağlayan bir ayni haktır. Ayni hak olarak herkese karşı ileri sürülebilen mutlak bir etkiye sahip olmakla birlikte eşya üzerinde sınırlı bir hakimiyet sağlar. İrtifakın içeriği yalnız eşyadan veya eşyanın özünden elde edilebilecek menfaatlerden yararlanma imkanından ibarettir. Türk Medeni Kanununda irtifak hakları taşınmaz lehine irtifak hakkı, intifa hakkı, oturma hakkı, üst hakkı, kaynak hakkı ve diğer irtifaklar olarak belirlemiştir. Diğer taraftan, taşınmaz mülkiyetinin özel hukuka ilişkin kanuni kısıtlamalarından komşular lehine konulan kısıtlamalarda mülkiyet içeriğindeki bazı yetkileri sınırlamakta, bir kaçınma ve katlanma yükümlülüğü getirmektedir. Burada yasal kısıtlamanın sonucu bir irtifak kurma sözkonusu ise örneğin; geçit irtifakı gibi bu konuda taraflar anlaşarak bu irtifak hakkını da tesis edebilirler....
Mahkemece davanın kabulü ile; irtifak hakkı şerhinin kaldırılması bedelinin 3.584,76- TL olarak kabulüne, bedelin davalı idareye ödenmesine, taşınmaz üzerinde bulunan daimi irtifak hakkının ve tapudaki şerhin kaldırılmasına karar verilmiş, karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; irtifak hakkının bedelsiz olarak terkini gerektiğini, irtifak hakkı bedelinin tamamının faizi ile idareye iade edilmesine karar verilmesinin hatalı olduğunu, ileri sürmüştür. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; demontaj işleminin yapılmasının irtifak hakkının kaldırılmasına gerekçe gösterilemeyeceğini, davanın süre yönünden reddi gerektiğini, irtifak şerhinin iptalinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2020 NUMARASI : 2020/116 ESAS (DERDEST) DAVA KONUSU : Üst Hakkı Kurulması (İrtifak Hakkının Kaldırılması) KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin İstanbul ili Bağcılar ilçesi sınırlarında Kemalpaşa Mahallesinde bulunan F21C18D4D pafta, 1521 ada 1 parsel, aynı yer 5 parsel ve 6 parsel tapulu taşınmazın maliki olduğunu, davalının taşınmazda irtifak hakkı sahibi olan kişi olduğunu, müvekkilinin taşınmazı satın alırken işbu irtifakların mevcut olduğunu, ancak müvekkilinden çok önce taşınmazların kaydının üzerine konulan irtifakların artık bir anlamı kalmadığını, irtifak hakkının devam etmesinin davalıya sağladığı menfaat, yüklü taşınmaza verdiği külfete nazaran çok az olduğunu, irtifakın tesisi ile sağlanmak istenen yararın ortadan kalktığını, tedbir kararı verilmesi gerektiğini belirterek davacının adı geçen taşınmazı üzerinde ve davalı...