Somut olayda ilgili suç tanımında belirlenen cezanın alt ve üst sınırları arasında ceza tayin edilirken, cezanın belirlenmesine ilişkin madde hükmünde gösterilen ölçütler dikkate alınacaktır. Bir suçtan dolayı 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında sayılan hususlar göz önünde bulundurularak ve somut gerekçeler tek tek belirtilmek suretiyle ilgili kanun maddesindeki alt ve üst sınırlar arasında takdir hakkı kullanılacaktır. Ayrıca temel ceza belirlenirken aynı Kanunun 3. maddesinin 1. fıkrasında "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklinde ifade edilen "orantılılık" ilkesi de gözetilecektir. Bu itibarla; kanunda öngörülen alt ve üst sınır arasında temel cezayı belirlemek hakimin takdir ve değerlendirme yetkisi içindedir....
ve sanığa ait el svaplarında da atış artıklarına rastlanmaması karşısında; 09.02.2013 tarihli yakalama, muhafaza altına alma ve üst arama tutanağı düzenleyiciler tanık olarak dinlenerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle yazılı biçimde hüküm kurulması, b- Kabul ve uygulamaya göre de; TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmeye, altsoyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerden ise cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hiçbir ayrım yapılmaksızın koşullu salıvermeye kadar hak yoksunluğuna hükmolunması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nun 321. maddesi...
, inceleme ve değerlendirmenin üst hakkı bedelinin euro olarak belirlenen kısmı açısında bir uyarlama gerekli olup olmadığı ile sınırlı tutulacağı belirtilmiş olmasına rağmen aksine karar verildiği, yetki aşımı yapıldığı, koşulları oluşmadığı halde gelecekteki tüm 20 yıllık süreyi kapsayacak şekilde verildiğini ileri sürerek Milletler Arası Ticaret Odasının ( ICC) 24284/AYZ dava numaralı dosyasında oy çokluğu ile verilen hakem kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Elektrik enerjisi hırsızlığı HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 1- Yöntemine uygun biçimde duruşma günü bildirildiği halde, 5271 sayılı CMK.nun 237. ve 238. maddeleri uyarınca usulünce kamu davasına katılmayan şikayetçi kurumun kurulan hükmü temyize hakkı bulunmadığından, şikayetçi kurum vekilinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE, 2- Üst C. Savcısının temyiz isteğinin incelenmesinde; Fiilin suç oluşturmaması nedeniyle derhal beraat kararı verilmesi dışında, delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda sanığın sorgusu yapılıp savunması saptanmadan beraat kararı verilemeyeceği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Dairelerin uyum gösteren kararlarının da bu yönde olduğu gözetilmeden, 5271 sayılı CMK.nun 193/son maddesine yanlış anlam verilerek sanığın sorgusu yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, üst C....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun basit cinsel istismarı HÜKÜM : Mahkumiyet TEBLİĞNAMEDEKİ DÜŞÜNCE : Bozma İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 59. maddesi ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 103/1. maddesinde düzenlenen ve sarkıntılık düzeyini aşan çocuğun basit cinsel istismarı suçu için öngörülen cezanın üst sınırının 15 yıla kadar hapis cezası olarak belirlenmesi karşısında, bu suçla ilgili delillerin takdir ve değerlendirilmesi ile lehe Kanunun belirlenmesi görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu nazara alınarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun basit cinsel istismarı HÜKÜM : Mahkûmiyet İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle, 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunla getirilen düzenlemeler de gözetilip dosya incelenerek gereği düşünüldü: İddianame içeriğine göre sanığın eylemine uyan 6545 sayılı Kanunun 59. maddesi ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 103/1. maddesinin birinci cümlesinde düzenlenen suç için anılan maddede öngörülen cezanın üst sınırının 15 yıla kadar hapis cezası olarak belirlenmesi karşısında, atılı suçla ilgili davaya bakma ve bu kapsamda delilleri takdir ve değerlendirme görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu nazara alınarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla hükmün...
A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde cevap dilekçesindeki açıklamalarını tekrarlayarak özetle; eldeki davanın ihale sözleşmesi kapsamında kurulmuş olan üst hakkının kaldırılması istemine ilişkin olduğunu, davacı belediyenin ihale konusu tesislerin yapılacağı araziyi çapraz olarak bölen ve sözleşmenin esaslı unsurlarından biri olan 11 nolu parseli müvekkili şirkete teslim ederek üst hakkını tesis etmediğini, gerek imar planının alınabilmesi, gerekse ihaleye uygun inşaatların yapılabilmesi ve makul gelirle işletilebilmesi için 11 nolu parselin üzerinde de üst hakkı tesisi gerektiğini, proje ortasındaki taşınmaz devredilmeksizin projenin yapılamayacağını, projenin yapımının davacı tarafından imkansız hale getirildiğini, ilk derece mahkemesince sözleşmedeki yükümlülüklerin müvekkili tarafından yerine getirilmediği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının tek taraflı olarak sözleşmeden dönemeyeceğini, üst hakkının kurulması sözleşmesinin TMK’nın 827....
i kasten öldürmeye teşebbüs suçuna ilişkin sanık müdafiin temyiz sebeplerinin incelenmesinde; Bölge adliye mahkemesinin 04.03.2020 tarihli duruşması sonunda hüküm tefhim edilip kanun yollarına başvuru hakkı hatırlatıldıktan sonra sanığın söz alarak "ben dosyayı temyiz etmeyeceğim, kararımın onanmasını istiyorum" demek suretiyle temyiz hakkından feragat ettiği anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK'nin 266/1. ve 298/1. maddeleri uyarınca sanık müdafiin temyiz isteminin REDDİNE, 2) Sanık ...'nin katılan ...'i kasten öldürmeye teşebbüs suçuna ilişkin katılan kurum vekilinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde; ... Bölge Adliye Mahkemesi 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu daimi ve müstakil nitelikli üst hakkı ile geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakların davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın usulden reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu daimi ve müstakil nitelikli üst hakkı ile geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakların davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, ölü tapu maliki ... ve ......
Ne var ki, az yukarıda söylendiği üzere tarafların serbest iradeleriyle üst ... kurulması için adi yazılı da olsa sözleşmeleri bulunmadığından, başka bir ifadeyle taraf iradeleri üst ... tesisinde birleşmediğinden, resmi memur önünde resmi senetle kurulması zorunlu üst ... irtifakının hükmen kurulması mahkemeden istenemez. Davanın reddi sonuç olarak doğrudur. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davanın reddedilmesi sonuçta doğru olduğundan davacının bütün temyiz itirazlarının reddiyle karar gerekçesinin yukarıda yazılı olduğu şekilde DEĞİŞTİRİLEREK, sonucu bakımından doğru hükmün HUMK.nun 437/son maddesine göre DÜZELTİLMİŞ BU ŞEKLİ İLE ONANMASINA, 04.10.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....