iptali için açtığı dava sonucunda İdare Mahkemesince 20/09/1994 tarih 1994/315 E. 1994/1977 K sayılı kararla tahsisin iptali işleminin iptaline karar verildiğini, kesin tahsisin bu tarihte yürürlük kazandığını, bunun üzerine Bakanlıkça anılan şirket lehine tesis edilen üst hakkının tapudan terkin edilmemiş ise terkin işleminin durdurulması, terkin edilmiş ise şirketin üst hakkı tahsisinden dolayı T1'ye herhangi bir borcu varsa bu borcun tahsilinden sonra aynı süre ve şartlarla anılan şirket lehine üst hakkı tesis edilmesi hususunda Antalya Valiliğine talimat verildiğini, cevaben üst hakkının 24/06/1994 tarihinde tapudan terkin edildiği, tekrar üst hakkı tesisi için davalı şirketin idareye davet edildiğini, ancak şirketin idareye başvurmadığını, davalı şirkete 30/04/1999 tarihine kadar süre verildiği ve şirketin Bakanlık şartlarını yerine getireceğine dair Ankara 37....
sayılı kararıyla; emlak vergisi ihtilaflı taşınmazların tapudaki malikinin Gaziantep Büyükşehir Belediyesi olduğunun hususu taraflar arasında ihtilafsız bulunduğu, diğer taraftan tapu kaydında davacı lehine intifa hakkı tesisine ilişkin kaydın da olmadığı, davacı şirket lehine ise 30 yıl süreli üst hakkı tesis edildiği, ayrıca dosyada davacı adına intifa hakkı tesis edildiğine dair bir bilgi, belge ve iddianın da bulunmadığının görüldüğü; her ne kadar davalı idare tarafından, bir üst irtifakına dayalı olarak başkasına ait bir arazinin altında veya üstünde sürekli kalmak üzere inşa edilen yapıların mülkiyetinin üst hakkı sahibine ait olacağı, bu nedenle üst hakkı sahibinin malik sıfatıyla emlak vergisi mükellefi olması gerektiği iddia edilmekte ise de, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile üst hakkı sahibine tanınan bu imkandan hareketle emlak vergisi uygulaması sırasında üst hakkı sahibinin malik konumuna alınarak mükellef olarak kabul edilmesi, binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her...
güzergahına göre irtifak hakkından kaynaklanan değer düşüklüğü oranı da belirlenerek, bu oran arsa ve yapıların toplam değerine uygulanıp, buna göre irtifak hakkından kaynaklanan değer düşüklüğü bedeli tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, 2) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21.maddesi ile "kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. ... açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmünün getirilmiş olduğu gözetildiğinde, harç ve vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğinden; Mahkeme kararının açıklanan nedenle davalı idare vekilinin temyiz itirazı doğrultusunda BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize...
Somut olayda davacı vekili, davalı üniversitenin dava dışı Serko A.Ş.ile kira sözleşmesi imzaladığını, daha sonra kira sözleşmesinin üst hakkına dönüştürüldüğünü, üst hakkının da üst hakkı devir sözleşmesi ile davacıya devredildiğini, taraflar arasında kararlaştırılan üst hakkı bedelinin davalıya ödendiğini ancak davalının ek üst hakkı bedeli talep ettiği ve fazla bedel tahsil ettiği iddiasıyla fazla ödenen bedelin iadesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Buna göre uyuşmazlığın temeli kira sözleşmesinden değil üst hakkı 2013/11982 2013/11922 ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Konya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
gereken "normlar hiyerarşisi" ilkesine göre hukuk düzeninin, farklı kademede yer alan Anayasa, kanun, yönetmelik ve diğer düzenleyici işlemlerden oluşan birçok normu içermekte ve her normun geçerliliğini bir üst basamakta yer alan normdan aldığı, bu nitelikleri gereği, dayandıkları üst hukuk normlarına uygun hükümler ihtiva etmelerinin gerektiği, Normlar hiyerarşisine göre kanundan sonra gelen tüzük, yönetmelik, genelge, tebliğ, talimat gibi düzenlemelerin ancak kanunda verilmiş olan hakkın kullanılmasının açıklanması ile ilgili olacağı, bu metinlerde kanun ile verilmiş olan hakkı genişletici veya daraltıcı mahiyette hükümlere yer verilemeyeceğinin hukukun genel ilkelerinden olduğu, İdarenin düzenleyici idari işlem tesis etme yetkisinin "yasama yetkisinin devredilmezliği" ilkesinin bir sonucu olarak ikincil nitelikte bir kural koyma yetkisi olduğu göz önüne alındığında; söz konusu yetkinin kanunların çizdiği çerçeve içinde kalması ve kanunlara uygun olarak kullanmasının zorunlu olduğu,...
İcra Müdürlüğünün .... esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, söz konusu takibe karşı davalı tarafça itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, davalı şirket tarafından haksız yere yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi talepleri olduğunu ve davalarının kabulünün gerekli olduğunu, davalı şirket tarafından müvekkili şirkete ödenmesi gereken bedelin bağımsız ve daimi üst hakkı sözleşmesi ile işletme süresi boyunca irtifak hakkı bedeline dönüştürülmesi yönünde taraflarca ortak irade ortaya konduğunu, tarafalr arasında mevcut ve geçersiz bağımsız ve daimi üst hakkı kurma sözleşmesi kapsamında davalı lehine sözleşmeye konu müvekkilinin maliki olduğu alanlarda üst hakkı kurulduğunu, davalı şirketin de üst hakkı gereğince müvekkiline irtifak hakkı bedeli ödeme yükümlülüğü altında bulunduğunu, davalı lehine tesis edilen üst hakkın 30 yıl süreli daimi ve bağımsız üst hakkı olduğu göz önüne alındığında davalının bu üst haktan aynı taşınmaz gibi...
"İçtihat Metni" TARİHİ : 09/07/2015 NUMARASI : 2015/183-2015/470 Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu daimi üst hakkı ve geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakların davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmişise de dosyada davetiye gideri bulunmadığından, duruşma isteminin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu daimi üst hakkı ve geçici irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakların davacı idare adına tescili istemine ilişkindir...
bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca kendi alt soyu üzerindeki yetkileri yönünden koşullu salıvermeye kadar uygulanmasına karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-Dosyada mevcut 02/02/2010 tarihli olay yeri inceleme ve tespit tutanağı, sanık savunması ve müştekilerin beyanlarına göre sanığın, üstü branda ile kapatılmış,bina niteliği bulunmayan ve kilit altına alınmamış işçi çadırından, sanığın üst aramasında ele geçirilen bıçakla brandayı keserek suça konu cep telefonlarını çalması şeklinde gerçekleşen eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 141/1. maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden aynı yasanın 142/1-b maddesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-5237 sayılı TCK.nun 53/1-c maddesinde belirtilen, velayet hakkından vesayet veya kayyımlığa...
Metni açıklanan yasa kurallarının birlikte incelenmesinden,büyükşehir ve ilçe belediye meclisi üyelerine huzur hakkı ücreti verilirken, meclislerin yaptıkları işin önemi ve özelliğinin ve belirlenen nüfusunun gözetildiği ,1580 sayılı Yasanın sadece nüfusu 70 binden fazla olan belediye meclisi üyelerine huzur hakkı verileceğini öngörmesi karşısında, belli bir nüfusu aşan belediyelerin meclis üyelerinin huzur hakkından yararlandırılmasının öngörüldüğü, nüfus ve iş yükü ölçütü değerlendirmesi sonucuna göre yapılacak belirlemeye izin verilmesine karşın, belediyelerin Büyükşehir veya ilçe belediyesi şeklinde teşkilatlanmasına göre bir ayrıma gidilmesine hukuki olanak tanıyan bir düzenlemenin amaçlanmadığı sonucuna ulaşılmaktadır. Nitekim, aynı konuya ilişkin yayımlanan 19.07.1999 günlü 57928 sayılı Genelgede, 70.000, 250.000 nüfus grubu için ayrı 250.000-den yukarı belediyeler için, ayrı huzur hakkı düzenlemesi yapılarak nüfus yoğunluğu esasının kabul edildiği görülmektedir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11/09/2015 tarihinde verilen dilekçeyle üst hakkından kaynaklanan alacak talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06/02/2019 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince istinaf talebinin kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. KARAR Davalı vekili Av. ... 28/09/2021 tarihli dilekçesiyle temyizden feragat etmiş, dosyada mevcut 19/03/2012 tarihli ve 1452 yevmiye numaralı vekaletnamesinde temyizden feragate yetkili bulunduğu anlaşılmış olmakla, temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. ...