Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın taraflar arasında yapılan sözleşmeyi kendisinin veya vekilinin imzalamadığını davacı yana herhangi bir ürün satışı yapmadığını, sözleşmenin davacı ile Ümit Coşkun arasında yapıldığını, ticaret sicil kaydına göre faaliyetine 23.11.2015 tarihinde başladığını ancak sözleşmenin 11.06.2015 tarihinde yapıldığını, yani sözleşme tarihinde herhangi bir ticari faaliyetinin bulunmadığını, öte yandan zaten 11.06.2015 tarihinde satışı yapılan ürünün 1 yıllık garanti süresinin 11.06.2016 tarihinde dolduğunu, malın ayıplı olduğunun ihbar süresinde yapılmadığını, dava konusu cihazın arızalı olup olmadığının ve şayet arızalı ise arızanın sebebinin belirlenmemiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. Davacı vekili 12.10.2022 tarihli ıslah dilekçesinde sonuç olarak ; Müvekkil Şirket ile Davalı arasında ......

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/490 Esas KARAR NO : 2021/563 DAVA : Tespit DAVA TARİHİ : 07/06/2021 KARAR TARİHİ : 08/06/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Delil tespiti talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; tensiben görevlendirilecek bilirkişi marifetiyle nizaya konu mazotun halen bulunduğu müvekkiline ait deponun bulunduğu "... Mah. ... Bulvarı No:... .../..." adresinde inceleme yapılmak suretiyle depoda muhafaza altına alınan söz konusu mazotun ayıplı olup olmadığının, mazot ayıplı ise müvekkilinin araçlarında genelde hasar ve özelde ekte sunulan faturalardaki arızaları husule getirmesinin mümkün olup olmadığının, mazot ayıplı ise müvekkilinin husule gelen zararların tutarının hususlarının tespitine, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Dava konusu ürünün Davacı tarafın iddia ettiği gibi ayıplı olduğunu söyleyebilmek için ürünün beyan edilmiş performans ve özellikleri ya da satış sırasında taahhüt edilen faydaları sağlayamaması gerekmektedir. Satış sırasında tarafların birbirlerine sağladıkları bilgi ve taahhütler ya da Davalı taraf olan satıcının bu tıbbi ürünü satarken hastaya dair alması gereken bilgi ve yapması gereken değerlendirmeler heyetimiz bilgi ve uzmanlık alanına girmemektedir. Yukarıda açıklanan tüm değerlendirmelerin ötesinde ilgili ürünün ayıplı olduğuna dair herhangi bir bulgu tespit edilememiştir. Hatta dava dilekçesinde dahi ürünün hasta ihtiyaçlarına yetersiz kaldığı belirtilmiştir. Ürünün uygun olmayan bir fonksiyon için tercih edilmiş olması o ürünü teknik olarak ayıplı yapmaz....

        -KARAR- Davacı vekili, taraflar arasında fason üretim sözleşmesi bulunduğunu, davalının ürettiği kuru incirleri,müvekkilinin temin ettiği ambalajlarla müvekkiline teslim ettiğini, müvekkilinin de bu malları ihraç ettiğini, alınan bu malların bedelinin nakit ve çek ile ödendiğini, ancak bir kısım ürünün ihraç ülkelerinden evsafı bozuk olduğu için iade edildiğini, bu malların 21.925,08 TL.lik fatura ile davalıya teslim edildiğini, böylece davalıya yapılan ödemelerden 18.180 TL.lik çekin bedelsiz kaldığını belirterek müvekkilinin çek bedeli kadar davalıya borçlu olmadığının tespitine, çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıya satılan malın ayıplı olduğu iddiasının doğru olmadığını, dava konusu çekin 2008/Temmuz ayında satılan mallarla ilgisi olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir....

          Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olduğunu, şu haliyle verilen hükmün eksik ve yetersiz incelemeye dayanmakta olduğunu, İddiaları kabul anlamına gelmemekle birlikte; mahkeme tarafından denetime elverişli bulunarak karara esas alınan bilirkişi raporunun ürünün ayıplı olup olmadığının tespiti için yeterli olmadığını, Bilirkişi raporlarında itirazlarının hiç bir gerekçe gösterilmeden değerlendirilmediğini, yerel mahkeme ilamının yasaya, usule ve hakkaniyete aykırılık teşkil etmesi sebepleri ile istinaf tahkikatı neticesinde kaldırılarak talepleri neticesinde davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı maldan kaynaklanan davacı tüketicinin davalı satıcı karşı açmış olduğu satım sözleşmesinin feshi, bedel iadesi, ayıplı malın davalılara teslimi talebini içermektedir....

          Alışveriş Merkezini davalı göstererek dava açmış ise de, husumeti kabul ederek davaya cevap veren ve kararı temyiz eden asıl davalı ... ...’nın adının karar başlığında yazılmamasının maddi hataya dayalı olduğu ve mahallinde her zaman düzeltilmesinin mümkün bulunduğunun anlaşılmasına göre davalının yerinde olmayan ve aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, dava dilekçesinde satın aldığı ürünün ayıplı bulunması nedeniyle ürünün iadesi ile davalıya ödediği taksitlerin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 12.9.2005 ve 24.5.2007 tarihli celselerdeki beyanlarında; satıma konu mobilya için toplam 405,00 YTL ödeme yaptığını, başka ödemesi bulunmadığını bildirmiştir. O halde mahkemece, davacının ödediği 405,00 YTL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde 1.900,00 YTL’nin tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

            Şirketi adına 2.000,00-USD havale yapıldığını, davalı tarafın sipariş yapılan birlikte görülüp anlaşılan ürün yerine ayıplı ürün getirdiğini, malların ayıplı olması sebebiyle herkes tarafından reddedildiğini, ürünü kötü niyetli olarak başka bir firma ... Ltd. Şti'ne sattığını ve parayı hesabına aldığını, sipariş ürünün asıl sipariş olan ... Ltd. Şti'ne hazırlandığını ve 1075+KDV+Nakliye ve Gümrük masrafları olarak anlaşmış olduğundan bahisle uğranılan zararın karşılanması sipariş ürünün geç gelmesi ve ayıplı gelmesi, kötü niyetli olarak başka bir firmaya satılmasından kaynaklı uğranılan zararın şimdilik 500 TL sinin tanziminin geri istenmesini talep etmiştir. CEVAP : Davalı ...- ... Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının belirsiz alacak davası olarak açtığını, davacı taraf müvekkil şirkete başvurarak müvekkil şirket yetkilisi ......

              Tarafların delilleri toplanarak, dava kousu makinanın bulunduğu ----- Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmak suretiyle dava konusu makinanın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın üretimden mi ya da kullanımdan mı kaynaklandığı, ayıbın gizli olup olmadığı, ayıbın malın iadesini mi yoksa semenden indirim yapılmasını mı gerektiği, makinanın dava tarihi itibariyle rayiç değerinin tespiti hususlarında bilirkişi rapor aldırılmıştır.Talimat mahkemesince alınan usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda; yapılan incelemede hem makineden çıkan seslerin normal olmadığı, hem de kesme işlemi yapan bıçakların dönmediği hemde çıkan ürünün olması gerektiği gibi olmadığının tespit edildiğini, söz konusu makinenin ayıplı olduğu, ayıbın gizli olduğu, ayıbın makinenin iadesini gerektirdiğini, makinenin dava tarihi olan 05/10/2016 tarihi itibariyle değerinin 44.890,19 TL olduğu görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir....

                . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin internet aracılığı ile davalıdan makine satın aldığını, müvekkiline gönderilen ürünün ayıplı ve parçaların eksik olduğunu, faturanın geç gönderilmesi nedeniyle cayma hakkının kullanılamadığını ileri sürerek, Tüketici Mahkemesi sıfatıyla açılan davada, müvekkilinin ürün için ödediği bedelin ve taşıma masraflarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf, satılan ürünün ticari bir ürün olduğunu, davanın Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, genel yetki kuralına göre ... mahkemelerinin yetkili olduğunu, ürünün ayıplı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava konusu makinenin ticari nitelikte olduğu, davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılamayacağı, davada genel yetki kuralına göre davalının ikametgahı olan ......

                  Mahkememiz 13.03.2023 tarihli ikinci ek raporda özetle; 24.01.2023 tarihli celsede mahkemece bir önceki celsede -----numaralı karar gereğince (20.09.2022 tarihli celsede ürünlerin bilirkişi incelemesine sunulmaması halinde dosyanın aynı bilirkişi heyetine tevdi edilerek malların ayıplı olma ihtimali üzerinden davacı tarafın talepleri göz önüne alınarak) tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmek suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmiş olup pantolonların ayıplı olup olmadığı kanaatine varılabilmesi için fiziken incelenmesi gerekti ürünlere ulaşılamadığının belirtildiği, ancak fiziki incelemenin yapılması gerektiği yönündeki itiraz değerlendirildiğinde: Teknik inceleme yapıldığında davaya konu toplam 3493 adet pantolonun ayıplı olup olmadığı kanaatine varılabilmek için fiziki olarak incelenmesi gerekmekte olup incelenmek üzere ürünlere ulaşılamadığı, bu nedenle de davaya konu pantolonların ayıplı olup olmadıkları veya ayıp varsa ne tür ayıp olduğu ve ayıplı ürün adedinin tespitinin...

                    UYAP Entegrasyonu