-K A R A R- Davacı vekili, müvekkili şirketin inşaat sektöründe faaliyet gösterdiğini, en son dönemde yaşanan mali sıkıntılar ve kamu yatırımlarının azalması nedeniyle yeni ihale alınamaması, ihale edilmiş ve devam eden işlere ait ödeneklerin yetersizliği ve banka kredisi kullanılamaması gibi faktörlerin de bir araya gelmesiyle işletme sermayesinin yetersiz hale geldiğini, borca batık olduğunu, ancak iyileştirme projesi kapsamında mali durumunun iyileşmesinin mümkün olduğunu ileri sürerek, iflasın bir yıl süreyle ertelenmesini talep etmiştir. Mahkemece iddia, müdahil beyanları, kayyım ve bilirkişi raporları ile uyulan bozma kararı çerçevesinde yapılan yargılamaya göre, bozma öncesi raporda yer alan demirbaş makine ve tesisleri ile araçlarının hacizler sonucunda satıldığı, şirketin yedieminde bulunan birkaç araç dışında mal varlığının bulunmadığı, müdahillerden ... Ltd. Şti.'...
DAVA : Öz Sermaye Tespiti DAVA TARİHİ : 04/02/2022 KARAR TARİHİ : ... KARAR YAZIM TARİHİ : 22/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan öz sermaye tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı ... ... havale tarihli dilekçesinde özetle; ... Limited Şirketi'ne devrolacak ... ünvanlı ticari işletmenin ... tarihli öz sermayesinin anılan şirkete devir olma işlemine esas alınmak üzere bilirkişi marifetiyle tespit yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir. YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, davacının ferdi işletmesinin ... Limited Şirketi'ne öz sermayesi ile iştirak etmek istemesi sebebiyle öz sermayesinin tespiti talebine ilişkindir. Mahkememizce davacının ticari defter ve kayıtlarında bilirkişi incelemesi yapılmış, yapılan tespit ve incelemeler sonucu alınan ... havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının öz varlığının 977.035,82-TL olduğu belirlemiştir. Bilirkişi raporu davacıya tebliğ edilmiş, davacı.........
Vergi Mahkemesi’nin 2011/2338 Esas-2012/1310 Karar- 2011/2340 Esas- 2012/1312 Karar, 2011/2339 Esas- 2012/1311 Karar sayılı ilamlarında şirketin 01.11.2010 tarihli ortaklar kurulu kararı ile şirket merkezinin değiştirildiğinin, 15.12.2010 tarihli ticaret sicil gazetesinde bu durumun ilan edildiğinin ve Küçük Köy Vergi Dairesince 19.01.2011 tarihinde açılış yoklaması yapıldığının tespit edilmesi nedenleriyle şirketin adres değişikliğine ilişkin belgelerinin ve 19.01.2011 tarihinde yapılan açılış yoklaması tutanağının getirtilerek sanığın mal alışı gösterdiği ve mal satışı yaptığı tutarlardaki emtianın iş yerinde bulunup bulunmadığının tespiti ve faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; sanığın mal aldığını bildirdiği faturaları düzenleyen mükelleflere ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa...
Dava; 6102 sayılı TTK nun 342 ve 343 maddesi gereğince öz sermaye tespiti istemine ilişkindir....
Barosu Dergisi, Cilt:85, Sayı:5, Yıl: 2011,sh:33-36) Somut olayda talep, öz sermayenin tespitine ilişkin ve çekişmesiz yargı işi olup 11.06.2012 tarihinde yani 6100 sayılı HMK.'nun yürürlüğe girmesinden sonra mahkemeye getirilmiştir. 6100 sayılı HMK.'nun geçici 1.maddesinin 1 bendine göre bu kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalara uygulanmaz. Bu durumda, öz sermayenin tespitine ilişkin talep, 6100 sayılı HMK.'nun 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra açılan çekişmesiz yargı işi niteliğinde olup Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 28/09/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Barosu Dergisi, Cilt:85, Sayı:5, Yıl: 2011,sh:33-36) Somut olayda talep, öz sermayenin tespitine ilişkin ve çekişmesiz yargı işi olup 11.06.2012 tarihinde yani 6100 sayılı HMK.'nun yürürlüğe girmesinden sonra mahkemeye getirilmiştir. 6100 sayılı HMK.'nun geçici 1.maddesinin 1 bendine göre bu kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalara uygulanmaz. Bu durumda, öz sermayenin tespitine ilişkin talep, 6100 sayılı HMK.'nun 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra açılan çekişmesiz yargı işi niteliğinde olup Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 28/09/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Barosu Dergisi, Cilt:85, Sayı:5, Yıl: 2011,sh:33-36) Somut olayda talep, öz sermayenin tespitine ilişkin ve çekişmesiz yargı işi olup 11.06.2012 tarihinde yani 6100 sayılı HMK.'nun yürürlüğe girmesinden sonra mahkemeye getirilmiştir. 6100 sayılı HMK.'nun geçici 1.maddesinin 1 bendine göre bu kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalara uygulanmaz. Bu durumda, öz sermayenin tespitine ilişkin talep, 6100 sayılı HMK.'nun 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra açılan çekişmesiz yargı işi niteliğinde olup Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 28/09/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şirket kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle yapılan incelemede; şirketin 2018 yılında 10.000 TL sermaye ile kurulduğu, sermayenin 3.750 TL’sinin ödenmediği ödenmeyen sermaye borcunun davacıya ait olduğu, şirketin faaliyetinin öğrenci yurdu işletmeciliği olduğu, şirketin faaliyet konusu itibariyle birçok sabit gideri bulunduğu (personel, kira, ısıtma vs.) incelenen 2019-2020 yılları defterlerinin açılış ve kapanışlarının zamanında ve usulüne uygun yapıldığı, şirket kayıtlarının tespit edilen mali veriler ile uyumlu olduğu, kuruluştan itibaren 2018-2019-2020 yıllarında şirketin kar elde edemediği, şirket öz varlığının negatif olup, zaten düşük olan kuruluş sermayesinin zararlar dolayısıyla yitirildiği ve üstüne epeyce borçlanıldığı, davanın açıldığı 2020 yılı sonu itibariyle şirketin faaliyet zararının -587.431 TL olduğu, şirketin faaliyetini borçlanarak sürdürdüğü, bu borçların ortaklara olan borçlarından oluştuğu, başka bir anlatımla şirketin ortakları tarafından finanse...
A,Ş.’nin 30/11/2016 tarihi itibari İle 276.000.000,00-TL öz sermayeye sahip olduğunu ve bu öz sermayenin davalı şirketin yönetim kurulunca çeşitli hilelerle ve suçlarla azaltılmaya çalışıldığını, dava konusu edilen esas sözleşme değişikliğinin 19/04/2013 tarihinde yapıldığını, 2013 öncesinde A grubu hisselerin Yönetim Kurulu Seçimlerinde 1.000.000 oy hakkı olarak imtiyazları varken, B grubu hisselerin herhangi bir imtiyazının olmadığını, ticaret şirketlerinde keyfi ve iyiniyet kurallarına aykırı olarak bazı hissedarlara tanınan bu fahiş imtiyazların, yasama organı tarafından düzenlemeye tabi tutulduğunu ve 14/02/2011 tarihli 6102 sayılı TTK.’nun bu duruma emredici bir düzenleme getirdiğini, davalı şirketin A grubu hissedarları, görevli mahkemeye başvurarak kurumlaşma projesini veya haklı sebebi inceletip, bunlara bağlı olarak, sınırlamadan istisna edilme kararını alması ya da esas sözleşmeyi 1 paya 15 oy imtiyaz olarak düzeltilmesi gerektiğini ve bu durumun ilgili kanunda açıkça emredildiğini...
şirketin elindeki mal varlığı ile şirket esas sözleşmesindeki amacı gerçekleştirebilmesi ve davacı pay sahiplerine gerçek pay değerini ödeyecek güçte olabilmesine ilişkin somut delillerin sunulması halinde davacı pay sahipleri dışında kalan diğer menfaat sahiplerinin haklarının da dikkate alınarak şirketin feshi yerine, talepte bulunan davacı pay sahiplerine paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin (defter değeri) 1.3140TL/adet hisse tespit edilmiş olup, davacıların şirketten çıkma paylarının tek tek hesaplandığını, kabul edilebilir diğer alternatifler olarak, azınlık temsilcilerinin şirket yönetim kurulunda yer almalarına, bazı kararların davacıların onayı ile geçerlilik kazanmasına, bazı genel kurul ve yönetim kurulu kararlarında azınlık temsilcilerine veto hakkının tanınmasına veya sermayenin azaltılmasına karar verilebileceğini, şirketin mal varlığının ve likitidesinin payların gerçek değerini ödemeye yetecek potansiyelde olmadığını belirtmişlerdir....