Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının, dava açmakta hukuki yararı olup olmadığının tespiti bakımından, davacıya, -----tarihli tensip tutanağının ------- kurulacağına ve davacının hissedar olacağına dair başvuru ve diğer evrakların sunulması için davacıya 2 haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verileceğinin ihtarına" şeklindeki ---numaralı ara kararı uyarınca tebligat gönderildiği, ara kararın duruşma günü ile birlikte davacıya ---tarihinde tebliğ olunduğu, davacının---------tarihli dilekçesiyle kuracağı şirketin sözleşmesini ekte sunduğu, şirketin adresinin --- olduğu, davacının, ----- kurulacak şirkete öz sermaye olarak konulmak üzere taşınmazının değerinin tespiti talep ettiği, dolayısıyla davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır. TTK'nin 342....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/647 Esas KARAR NO: 2021/770 DAVA: Öz Sermaye Tespiti DAVA TARİHİ: 04.10.2021 KARAR TARİHİ: 22.11.2021 Mahkememizde görülmekte olan Öz Sermaye Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin halen ----- bölüm numaralı gayrimenkulün sahibi olduğunu, ilgili gayrimenkulün yeni kurulacak bir şirkete ayni sermaye olarak devredileceğini, ayni sermaye olarak devredilecek gayrimenkulün değerinin Mahkememizce resen seçilecek bilirkişiler marifeti ile tespitine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ: Dava, TTK'nin 343. maddesi gereğince kurulacak şirkete ayni sermaye olarak konulmak istenen taşınmazların değerinin biçilmesi istemine ilişkindir....

      Sayılı dosyası ile öz sermaye tespiti yapıldığını, daha önce 31/05/2012 tarihinde keşif yapılarak hazırlanan rapora göre öz sermaye tespiti yapıldığını, keşif yapıldığı tarihte döviz kurları bugüne göre oldukça düşük olup şirket üzerinde yapılacak işlemler sebebiyle güncel döviz kurları üzerinden yeniden bir öz sermaye tespitinin yapılması zorunluluğu doğduğunu belirterek daha önce tespit yapılan dosyada mezkur gayrimenkul başka bir şirketin bünyesinde iken şirket yetkilileri tarafından bu şirket kapatılarak işbu davayı açan şirket olarak yeni bir şirket kurulmuş olup aynı yerde faaliyete devam edildiğini belirterek gayrimenkul üzerinde veya gayrimenkul üzerine kayıtlı makinelerde daha önce yapılan keşfe göre herhangi bir değişiklik olamış olup yeniden bir keşif yapılmasına gerek duyulmaksızın önceki bilirkişi raporu ve güncel kur üzerinden yeniden bir değerlendirme yaparak öz sermayenin tespit edilmesini talep ve dava etmiştir....

        , inceleme elemanınca borç ile özsermaye karşılaştırılması emsal kurumlar yerine davacı şirketin bünyesi içinde yapıldığı ve karşılaştırmada öz sermaye yerine ödenmiş sermayenin dikkate alındığı, oysa borçlanmanın şirketin kendi bünyesinde bir benzeri bulunmadığından davacı şirketin borçlanma tutarı ile özsermayesi arasındaki oranın emsal bir kurumla karşılaştırılması suretiyle açık bir fazlalık olup olmadığının tesbit edilmesi gerektiği, tüm bu değerlendirmelerden olayda örtülü sermaye için öngörülen koşulların gerçekleşmediği sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle kabul ederek cezalı tarhiyatı terkin eden … Vergi Mahkemesinin … gün … sayılı kararının, vergi inceleme raporu ile belirlenen matrah farkı üzerinden yapılan cezalı tarhiyatın yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istemidir. 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Yasasının 16.maddesinde "Kurumların aralarında vasıtalı, vasıtasız bir şirket münasebeti veya devamlı ve sıkı bir münasebet bulunan gerçek ve tüzel...

          , öncelikle, şirketin tüm mal varlığının tespiti ile şirket bünyesindeki aktif mal varlığının muhafazası ve pasif mal varlığının müvekkilinin zararına olacak şekilde arttırılmasının engellenmesi amacıyla üçüncü kişiler lehine temlik ve sınırlayıcı hakların kurulmasını engelleyici ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yönetim kurulu başkanı ...'...

            Maddesi gereğince, üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilen, devolunabilen, fikri mülkiyet hakları ile sanal ortamda dahil mal varlığı unsurları aynı sermaye olarak konulabilir. Kurulacak şirketin ----- halinde ise sermayenin taahhüt yoluyla arttırımı halinde ayni sermaye konulmasına ilişkin TTK 342 ve 343 maddeleri uygulanır (TTK m.459/3). TTK'nin 342. maddesine göre ise, ancak üzerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen mal varlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir. Bu kanun maddesi kapsamında, ayni sermaye olarak konulacak olan taşınmazların değerlerinin tespiti için bilirkişi ------ yetkisi verilerek rapor tanzimi istenilmiş, hüküm kurmaya elverişli rapor alınmış, alınan bilirkişi raporu davacı vekiline tebliğ edilmiştir....

              Devir yoluyla yapılan birleşmede, verilen sermaye payının devir alınan öz kaynaklardan daha az olması halinde devralan şirket kayıtlarında ortaya çıkan bir artı değer olarak tanımlanan "birleşme primi" , niteliği itibariyle emisyon primi mahiyetinde olup, bu haliyle kurumlar vergisine tabi olmamakta ve öz sermayenin bir unsuru olarak değerlendirilmektedir. Zira, birleşmenin, birleşilen kurum açısından bir sermaye artırımı sonucunu doğurduğu ve bu yönüyle, artırılan sermaye tutarından daha fazla tutarda mal varlığının devralınması suretiyle ortaya çıkan birleşme priminin de öz sermayenin bir unsuru olduğu anlaşılmaktadır....

                Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 29/05/2013 tarih ve 2013/356-2013/231 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı şirket temsilcisi tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı, 30.04.2013 tarihi itibariyle şirketin ticari defterlerinde sermayeye eklenebilecek ortak alacaklarının kayıtlı değerlerinin tespiti ile 31.12.2012 tarihi itibariyle şirketin öz varlığının tespitini talep ve dava etmiştir....

                  Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; davalı şirket ortakları tarafından davalı şirketin öz varlığının, şirket hisselerinin rayiç değerlerinin, ortaklık durumunun tespiti istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Diğer yandan, davalı şirketin ortaklık yapısı ve ortak sayısı, şirketin mali durumu, mal varlığı itibariyle faaliyetine devam etmesinin mümkün görülmesi, asıl olanın şirketin devamlılığı ve feshin son çare olarak uygulanmasının gerekmesi karşısında, ilk derece mahkemesince, ortaklığın giderilmesine yönelik alternatif çözüm yolu olarak davacı pay sahiplerine paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenmek suretiyle ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesinin somut olayın özellikleri nedeniyle hukuka uygun olduğu anlaşılmıştır. 2- Paylaşıma esas şirket öz varlığının belirlenmesine yönelik istinaf sebeplerin yönünden yapılan inceleme de; İlk derece mahkemesince, davacıların paylarının gerçek değerinin belirlenmesine yönelik şirketin maddi duran varlıklarının (taşınmaz, bina, makine, taşıt ve demirbaşlar) rayiç değerinin belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmış, akabinde talimat yolu ile aldırılan şirket kaydi ve rayiç bilançosu üzerinden davacıların hesaplanan...

                    UYAP Entegrasyonu