Mahkemece, davacının ayrı yaşamasını haklı kılacak hususları ispatlayamadığı gerekçesiyle davacının kendisi için talep etmiş olduğu önlem nafakası talebinin reddine, müşterek çocuk için dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmün taraflarca temyizi üzerine Dairemizin 06.07.2017 gün ve 2017/9749 E. 2017/11172 K. Sayılı ilamı ile, "somut olayda davacının ayrı yaşamda haklı olduğu kabul edilerek, davacı kadın için uygun miktar nafakaya hükmedilmesi gerektiği" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış önlem nafakası istemine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, hükmedilen nafakanın tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olduğu bu nedenle inceleme konusu kararda usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından tarafların tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Tüm dosya kapsamı tarafların sosyal ve ekonomik durumları, yıllık ÜFE artışı, kadının önceki nafakanın hükmedildiği tarihten sonra bakıcı giderinin bulunması dikkate alınarak kadın için takdir olunan önlem nafakasının artırımının yeterli olduğu ancak önlem nafakasına ÜFE artışı hükmedilmesi yönüyle kanuni düzenleme bulunmamakla bu hususun isabetsiz olduğu görülmüş, miktara yönelik taraf istinaflarının reddine, ÜFE artışına yönelik davalının istinafının kabulüne karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-)Tarafların, nafaka miktarına yönelik istinaf taleplerinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, B-)Davalının ÜFE artışına yönelik istinaf talebinin HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca KABULÜ ile, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 1....
Aile Mahkemesi'nin 2015/1 Esas 2015/840 Karar sayılı dosyasında, davacı kadın tarafından davalı erkek aleyhine 05.01.2015 tarihinde önlem nafakası davası davası açıldığı, 22.10.2015 tarihli karar ile davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı kadın için 250 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, bu kararın temyiz edilmeden 18.01.2016 tarihinde kesinleştiği, kesinleşen önlem nafakası davası kapsamında kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu, erkeğin evi terk ettiği ve eşine maddi katkıda bulunmadığı hususu kesinleşmiş olmakla bu davadan sonra kadına atfı kabil kusur ispatlanamadığı gibi dinlenen tanıkların da 15- 20 yıldır tarafların evine gitmedikleri, görgüye dayalı bilgileri olmadığı, davacı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve davalının kusurlu davranışını ispatlayamadığı, bu haliyle ilk derece mahkemesi kararının usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmakla davacı tarafın davanın reddine yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm...
Maddeleri gereğince boşanma kararın tebliğinden itibaren 2 hafta sürede Yargıtay temyiz kanun yolu açık olmak üzere, önlem nafakası ve ziynetler yönünden kesin olmak oy birliği ile karar verildi....
Kadın için yoksulluk nafakası verilmesi açısından: Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesinin yerinde olduğu, hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının da yerinde olduğu anlaşıldığından davacı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Erkek için maddi - manevi tazminat verilmemesi açısından: Geçimsizliğe sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, tam kusurlu erkek lehine tazminat verilmemesinin doğru ve yerinde olduğu anlaşıldığından davacı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/12/2021 NUMARASI : 2021/141 ESAS-2021/714 KARAR DAVA KONUSU : Önlem Nafakası KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Alanya 1....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma ve tedbir nafakası davasında (TMK m.166/1) davalı-karşı davacı taraf; kusur tespiti, davacı lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatlar ile reddedilen önlem nafakası talepleri ile müşterek çocuğun velayeti yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 1- Her ne kadar ilk derece mahkemesince yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş ise de kocanın, kadını tehdit ettiği, kadına hakaret ettiği, kadına şiddet uyguladığı, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, birliği temelinden sarsacak derecede alkol alışkanlığı bulunduğu hususlarının dosya kapsamında bulunan ceza dosyası, kadın tarafından açılan önlem nafakası, önlem nafakasının artırılması dava dosyaları ve tanık beyanları ile sabittir. Ceza yargılamasına ve önlem nafakası davalarına konu olaylardan sonra tarafların bir araya geldikleri hususunda iddia ve sübut da bulunmadığından bu kusurlu davranışların kocaya yüklenmesi gerekir. Bu durumda boşanmanın meydana gelmesindeki olaylarda kocanın tam kusurlu bulunduğu kadının ise kusursuz olduğu anlaşılmıştır. Hükmün kusura ilişkin gerekçesinin bu şekilde düzeltilmesi gerekir....
Açıklanan yasal zorunluluk nedeniyle Hukuk Muhakemeleri Kanununun 344. maddesi gereğince, istinaf yoluna başvuran davacı-davalı tarafa bir haftalık kesin süre içerisinde asıl davada önlem nafakası yönünden yukarıda belirtilen 54,40TL harcın tamamlattırılması, bu süre içinde tamamlanmadığı takdirde mahkemece başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verilmesi, bu karara karşı istinaf talebinde bulunulduğu takdirde bu taleple birlikte, bu karara karşı istinaf yoluna başvurulmaz ise, davacı-davalı erkeğin asıl davada boşanmanın ferileri yönünden istinaf talebi bulunduğundan bu talebin değerlendirilmesi için dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....