"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen önlem nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 15.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, kazada kastının olmadığına, hiçbir önlem alınmadığına ilişkin temyiz itirazının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 11/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Terekenin korunması için önlem alınmasına ilişkin kararlar kesin nitelikte olup, temyiz kabiliyeti bulunmadığından temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmişitir. SONUÇ : Yukarıda gösterilen sebeple temyiz dilekçesinin REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi.06.05.2010(Prş)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Önlem nafakası DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 28.11.2016 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık nafaka isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri’ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 01.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK'nın 89/4, 62, 52, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, kusuru bulunmadığına, kazayı önlemek için alabileceği önlem olmadığına ilişkin temyiz itirazının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 20/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Önlem nafakası DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:28.07.2016 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, boşanma davasından bağımsız açılan nafaka isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Karar sayılı kararı ile “ sanığın sorumluluğunun tadilatın yapılması için kullanımı gerekli olan alan ile sınırlı olduğu, tadilatın yapımı bakımından komşu işyerinin de önlem alması gibi bir sorumluluktan söz edilemeyeceği, dolayısıyla yan binada meydana gelen ölüm olayını önleme bakımından sanığın alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığından, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi” gerekçesi ile bozulduğu, Antalya 15.Asliye Ceza Mahkemesi’nin bozma ilamına uyarak sanık ... hakkında beraat kararı verdiği, sanık ...’in ise şirketin diğer yetkilisi olup Antalya 11.Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucu 15.09.2014 gün ve ... E. ... K. sayı ile kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz edilmemesi nedeniyşe sanık hakkında kesinleştiğini, CMK'nın 306. maddesi uyarınca diğer sanığın temyizi üzerine hükmün bozulmasından sanık ...'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Önlem nafakası davasında davacı tarafın ayrı yaşamada haklılığının ispatlamasını gerektiği, (Y.2.H.D.nin 10.11.1999 tarih ve 12588 Esas 12103 Karar, Y.3.H.D.nin 2010/20121 Esas 2011/651 Karar, Y.H.G.K.nun 2013/3- 71 Esas 2013/1050 Karar) dinlenen tanık beyanlarına göre davacı tarafın ayrı yaşamada haklı olduğu hususunu ispatlayamadığı anlaşıldığından davacı kadının kendisi için açtığı önlem nafakası davasının reddine, çocuk açısından ayrı yaşamada haklı olup olmadığı olgusuna bakılmaksızın çocuğun anne yanında bulunması durumunda çocuk açısından önlem nafakasına karar verilmesi gerektiğinden (Y.2.H.D.nin 02.10.2000 tarih ve 10857 Esas 1148 Karar, Y.3.H.D.nin 2006/14462 Esas 2006/16110 Karar, Y.3.H.D.nin 2010/17201 Esas 2010/19160 Karar) tarafların ekonomik ve sosyal durumu, çocuğun yaşı, ihtiyaçları, eğitim durumları dikkate alınarak müşterek çocuk Tuğba için 350,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine karar verilmiştir....
O halde mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kadının istinaf talebinin kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, önlem nafakasının aylık 500,00 TL artırılarak, aylık 1.000,00 TL'ye yükseltilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Aylık 2.000,00 TL önlem nafakasının dosya kapsamına hakkaniyete tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına nafaka alacaklısının yaşına ve ihtiyaçlarına uygun olduğu değerlendirilerek davacı kadının istinaf talebinin kabulüne, davalının istinafının reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....