meclisleri tarafından alınan önlem ve tedbirlerin ilanı ve/veya duyurulması hususunda anılan Kanun'da bir düzenlemenin bulunmadığı ancak söz konusu önlem ve tedbir kararlarının bir idari işlem niteliğinde olduğu, uyulmaması neticesinde Kanun gereği cezai müeyyideye bağlandığı, Avrupa Konseyi’nin 31 (77) sayılı Bakanlar Komitesi Tavsiye Kararında da belirtildiği üzere, tesis edilen idari işlemden haberdar edilme hakkının idari usulun kapsamı içerisinde kaldığı nazara alındığında, il umumi hıfzıssıhha meclisleri tarafından alınan önlem ve tedbirlerin idari işlemin muhataplarına haber verilmesi gerektiği, 1593 sayılı Kanun'a aykırılık nedeniyle anılan Kanun'un 282. maddesi kapsamında uygulanacak idari yaptırımın söz konusu olabilmesi için il umumi hıfzıssıhha meclisleri tarafından alınan önlem ve tedbirlerin mülki amirlik tarafından usulen tebliğ veya ilan olunması gerektiği, ancak kanuni düzenlemede usulen ilanın ne şekilde yapılacağı ve/veya yöntemine ilişkin bir düzenleme bulunmaması...
meclisleri tarafından alınan önlem ve tedbirlerin ilanı ve/veya duyurulması hususunda anılan Kanun'da bir düzenlemenin bulunmadığı ancak söz konusu önlem ve tedbir kararlarının bir idari işlem niteliğinde olduğu, uyulmaması neticesinde Kanun gereği cezai müeyyideye bağlandığı, Avrupa Konseyi’nin 31 (77) sayılı Bakanlar Komitesi Tavsiye Kararında da belirtildiği üzere, tesis edilen idari işlemden haberdar edilme hakkının idari usulun kapsamı içerisinde kaldığı nazara alındığında, il umumi hıfzıssıhha meclisleri tarafından alınan önlem ve tedbirlerin idari işlemin muhataplarına haber verilmesi gerektiği, 1593 sayılı Kanun'a aykırılık nedeniyle anılan Kanun'un 282. maddesi kapsamında uygulanacak idari yaptırımın söz konusu olabilmesi için il umumi hıfzıssıhha meclisleri tarafından alınan önlem ve tedbirlerin mülki amirlik tarafından usulen tebliğ veya ilan olunması gerektiği, ancak kanuni düzenlemede usulen ilanın ne şekilde yapılacağı ve/veya yöntemine ilişkin bir düzenleme bulunmaması...
BOŞANMATEDBİR NAFAKASI-KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 166 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 174 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 175 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 4 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 42 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 43 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 44 ] 818 S....
EVLİ KADININ TEDBİR NAFAKASI TALEBİEVLİLİK BİRLİĞİNE HAKİMİN MÜDAHALESİ TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 195TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 196 "İçtihat Metni"Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dilekçesi ile; davalı ile 1980 yılında evlendiklerini, müşterek 3 tane çocuklarının olduğunu, davalının uzun yıllardır kendisine maddi yardımda bulunmadığını, ancak çok büyük çabalar sarfederek küçük harcamalar yaptığını, kendisine para vermediğini iddia ederek, davalıdan aylık 700 TL tedbir nafakasının tahsilini talep ve dava etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/05/2018 NUMARASI : 2016/108 ESAS, 2018/427 KARAR DAVA KONUSU : YARDIM NAFAKASI KARAR : İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyadaki bütün belgeler incelendi; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı T1 Müdürlüğü vekili dava dilekçesinde özetle;Davalı T3 hastanede doğum esnasında bebeğim karıştığını iddia ederek bebeği reddettiklerini, bebeğin kalp rahatsızlığının olduğunu, bu nedenle sıklıkla farklı hastanelerde tedavisini yaptıklarını, fakat hastanede davalı çocuğun kendi çocuğu olmadığını beyan etmesinden dolayı yetkili doktorun ameliyattan vazgeçtiğini, davalı tarafından DNA testinin sonucunun beklendiğini, o süreçte kurumun ısrarı ile ameliyatın yapıldığı ve çocuğun sağlığına kavuştuğunu, DNA testi sonucuyla birlikte çocuğun davalıya ait olduğu kanıtlanmış ise de davalının çocuğa ısınamadığı iddiası ile çocuğu reddettiğini, hatta kurumun önerilerine karşı tutarsız ve agresif tavırlar sergilediğini,idari psikologlar tarafından davalıya çocukla...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/781 KARAR NO : 2022/785 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DOĞANHİSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/12/2021 NUMARASI : 2021/57 ESAS 2021/99 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; önlem nafakası talebinin reddini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı kadının her ne kadar davalının kusurlu davranışlarından dolayı ayrı yaşamakta haklı olduğunu, bu nedenle önlem nafakası talep etmiş ise de, davacı kadının bu durumu ispat etmesi gerekir. Ancak dinlenen davacı tanık beyanlarının soyut ve duyuma dayalı olması, Akşehir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2020/3341 soruşturma sayılı dosyasında takipsizlik kararı verilmesi, Toki'den gelen bildirinin içeriğinin tek başına kadının ayrı yaşamakta haklılığının ispata yeterli olmadığı karşısında davacı kadının davasını ispatlayamadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesinin doğru ve yerinde olduğundan davacı kadın vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davalı erkeğin başka bir bayan ile birlikte yaşadığı, kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacı kadın için 2.000,00 TL, müşterek çocuklar için 750,00'şer TL önlem nafakasına hükmedilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesini, tanıklarının dinlenmemesini, davanın kabulünü istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava önlem nafakası istemine ilişkindir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyalarından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Önlem nafakasına karar verilebilmesi için ayrı yaşamakta haklı olduğunun sabit olması gerekir. Davacı kadının, erkeğin oğlu ile tartışması sonucu evden ayrıldığı, erkeğin, kadını müşterek haneye getirmek için bir girişiminin olmadığı, bu nedenle davacı kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine hükmedilen önlem nafakası miktarının yerinde olduğu, önlem nafakası verilmesinin de yerinde olduğu anlaşıldığından davalı erkeğin istinaf talebinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın kısmen kabulü ile kadın için aylık 750,00 TL önlem nafakasına karar verilmiştir. Gerekçe; Erkeğe verilen kusurlar Evin elektrik, su fatura borçlarını ödemediğini, Maddi olarak destek sağlamadığını, Arayıp sormadığını, Eşini terk ettiğini, Kadına verilen kusurlar Kusur verilmedi. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı erkek yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Davanın kabulünü istinaf etmiştir....