Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Mirasbırakan yaşlılığı ve hastalığı nedeniyle bakım ihtiyacı içinde olduğu bir tarihte davalı ile ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapmıştır. Davalı tarafından da mirasbırakana ölünceye kadar bakıldığı sabittir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesine konu taşınmazdan davalının miras payı çıkartıldıktan sonra bakiye kalan hissenin dava tarihi itibari ile değeri 105.075,21 TL olarak belirlenmiştir. Bakım alacaklısı ile bakım borçlusunun karşılıklı edimleri makul oranlardadır. Muris muvazaası ispatlanamamıştır. Hal böyle olunca, muris muvazaası nedeniyle sözleşmenin iptaline ve ivazlı akit nedeniyle tenkise ilişkin taleplerin reddedilmiş olması isabetlidir. 3....
Bakım borçlusunun bakıp gözetme yükümlülüğü aksi kararlaştırılmadığı sürece, bakım alacaklısını ailesi içerisine alıp konut temini, besleme-giydirme, hastalığında tedavi, manevi yönden de her türlü yardım ve desteği sağlama gibi ödevleri kapsar. Bu görevlerin yerine getirilmesi halinde ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflarına kişisel hak sağladığı için tapu iptali ve tescil davasını, bakım borçlusu ya da onun külli halefleri bakım alacaklısının mirasçılarına karşı açabilirler. Kuşkusuz, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin muvazaalı olarak yapıldığı her zaman ileri sürülebilir. Kısaca ifade etmek gerekirse, muvazaa irade ile beyan arasında kasten yaratılmış aykırılıktır. Böyle bir savunma ileri sürülmüşse, mahkemece dayanılan sözleşmedeki tarafların gerçek ve müşterek amaçlarının Borçlar Kanununun 19. maddesi hükmünden yararlanarak açıklığa kavuşturulması gerekir....
Bakım borçlusunun bakıp gözetme yükümlülüğü aksi kararlaştırılmadığı sürece, bakım alacaklısını ailesi içerisine alıp konut temini, besleme-giydirme, hastalığında tedavi, manevi yönden de her türlü yardım ve desteği sağlama gibi ödevleri kapsar. Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri, taraflarına kişisel hak sağladığı için tapu iptali ve tescil davası, görevlerini yerine getiren bakım borçlusu ya da onun külli halefleri tarafından bakım alacaklısının mirasçılarına karşı açılabilir. Ölünceye kadar bakım sözleşmelerinde kanunla özel bir zamanaşımı süresi öngörülmemiştir. Burada uygulanacak zamanaşımı Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmünce 10 yıllık zamanaşımıdır. Kuşkusuz bu süre sözleşmenin yapıldığı tarihten değil alacağın muaccel olduğu, yani bakım alacaklısının öldüğü tarihten başlar....
"İçtihat Metni" Talep eden tarafından, 13/01/2016 gününde verilen dilekçe ile ölünceye kadar bakma sözleşmesinin açılıp okunması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; ölünceye kadar bakma sözleşmesinin hükümsüz olduğunun tespitine dair verilen 25/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bakım borçlusu tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Talep, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin açılıp okunmasına ilişkindir. ...Noterliğinin 13.01.2016 tarihli yazılarıyla, muris ...’nın 14.12.2015’te vefat ettiğini, murisin ölünceye kadar bakma sözleşmesinin bulunduğunu, Noterlik Kanununun 69/2. maddesi gereğince yazı ekinde gönderildiği belirtilmiştir. Mahkemece,... Mahallesi, 495 hanede nüfusa kayıtlı ... dan olma 17.03.1923 doğumlu ...'nın 14.12.2015 tarihinde vefat ettiği, sağlığında ......
Dava dilekçesi içeriğinden davacının talebinin bakım borcunun yerine getirilmemesi nedeniyle ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali ile muris muvazaası nedeniyle pay oranında iptal talep edildiği anlaşılmaktadır. Ölünceye kadar bakıp gözetmek sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen, bazı yönleri itibarıyla talih ve tesadüfe, ayrıca şekle bağlı bir sözleşme şeklinde tanımlanabilir. Nitekim, söz konusu sözleşme 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 611. 818 sayılı Borçlar Kanunu' nun 511. maddesinde, “Ölünceye kaçlar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir.” olarak tarif edilmiştir....
Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup, bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir. Bakım borçlusunun bakıp gözetme yükümlülüğü aksi kararlaştırılmadığı sürece, bakım alacaklısını ailesi içerisine alıp konut temini, besleme-giydirme, hastalığında tedavi, manevi yönden de her türlü yardım ve desteği sağlama gibi ödevleri kapsar. Bu görevlerin yerine getirilmesi halinde ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflarına kişisel hak sağladığı için tapu iptali ve tescil davasını, bakım borçlusu ya da onun külli halefleri bakım alacaklısının mirasçılarına karşı açabilirler. Kuşkusuz, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin muvazaalı olarak yapıldığı her zaman ileri sürülebilir. ...
Somut olayda; davacı ile davalılardan ... arasında Noterden düzenlenen ölünceye kadar bakma sözleşmelerinin bulunduğu; bu sözleşmelere göre davacının bakım borçlusu, davalı ...'ün ise bakım alacaklısı olduğu, adı geçen davalının yargılama sırasında, 31.01.2014 tarihinde vefatıyla geriye mirasçı olarak davalı ...'ı bıraktığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemece; ölünceye kadar bakma akdinin, bakım borçlusuna kesintisiz borç yükleyen bir sözleşme olup akde aykrılığın tek taraflı fesih sebebi olduğu, bakım alacaklısı davalı ...'ün dava tarihinden önce, davacının sözleşme gereğini yerine getirmediğinden bahisle, fesih ihbarnamesini göndermek suretiyle sağlığında sözleşmeyi feshettiği belirtilmiş ise de; ölünceye kadar bakma sözleşmesinin feshine ilişkin Kadıköy 27. Noterliğince onaylı 24.05.2012 tarihli ihtarnamenin davalı ...'e vekalaleten Av....
Nitekim, söz konusu sözleşme B.K.nun 611. maddesinde, “Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir. ” olarak tarif edilmiştir. Anılan yasanın bu ve devamı maddelerinin açık hükümlerin de belirtildiği gibi ölünceye kadar bakım sözleşmesi ile, bakım alacaklısı sözleşmeye konu olan mamelek veya bazı mallarının mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme, bakım borçlusu da kural olarak bakım alacaklısını kendi ailesi içerisine alıp, ona özenle ölünceye kadar bakıp gözetmek yükümlülüğü altına girer....
Somut olayda da, 15.2.2002 günlü ölünceye kadar bakım sözleşmesinin alacaklısı olan davalıların miras bırakanı ... ... davacı bakım borçlusunun bakım gözetme ödevini yerine getirmediğini sağlığında ileri sürerek B.K.nun 517.maddesindeki haklarını kullanmadığından bakım alacaklısının bir kısım mirasçıları tarafından ileri sürülen iddianın dinleme olanağı bulunmamaktadır. Mahkemece Borçlar Kanununun 517.maddesindeki açık hükmü gözardı edilerek davacının bakıp gözetme ödevini yerine getirmediğinden söz edilip istemin kısmen hüküm altına alınması doğru değildir. Kaldı ki, mahkemenin kabulünün aksine davacının 15.2.2002 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesinin yapılmasından çok önce de gerek miras bırakan ... ’a gerekse onun eşi davalı ...’e baktığı bir kısım tanıklar tarafından ifade edilmiştir. Mahkemenin bu anlatımda bulunan tanık sözlerine hangi gerekçelerle itibar etmediğini karar yerinde tartışmaması da yanlıştır. Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır....
Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup, bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir. Bakım borçlusunun bakıp gözetme yükümlülüğü aksi kararlaştırılmadığı sürece, bakım alacaklısını ailesi içerisine alıp konut temini, besleme-giydirme, hastalığında tedavi, manevi yönden de her türlü yardım ve desteği sağlama gibi ödevleri kapsar. Bu görevlerin yerine getirilmesi halinde ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflarına kişisel hak sağladığı için tapu iptali ve tescil davasını, bakım borçlusu ya da onun külli halefleri bakım alacaklısının mirasçılarına karşı açabilirler. Kuşkusuz, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin muvazaalı olarak yapıldığı her zaman ileri sürülebilir....