Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup, bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir. Kaynağını Borçlar Kanununun 611. ve devamı maddelerinden alan ölünceye kadar bakım sözleşmeleri, anılan kanunun 612. ve Türk Medeni Kanununun 545. maddesi gereğince resmi şekilde düzenlenmelidir. Resmi şekilde düzenlenmeyen ölünceye kadar bakım sözleşmelerine değer verilerek tapu iptali ve tescil hükmü kurulması mümkün değildir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.2.2008 tarihli ve 2008/14-70 2008/104 sayılı kararı) Bakıp gözetme koşulu ile yapılan temlik işleminin geçerli olması için sözleşmenin yapıldığı tarihte bakım alacaklısının özel bakım ihtiyacı içerisinde bulunması zorunlu değildir....
"İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.05.2011 gününde verilen dilekçe ile ölünceye kadar bakım sözleşmesi'ne dayanan tapu iptali ve tescil, karşılık dava olarak ölünceye kadar bakım sözleşmesinin iptali olmazsa tenkis ve tazminat talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 03.11.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ölünceye kadar bakma akdine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Karşı dava ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali olmazsa tenkis ve tazminat istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakanı annesi ...in 18 ve 19 parsel sayılı taşınmazlardaki payını diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalı torununa ölünceye kadar bakım akdi ile temlik ettiğini taşınmazın 3. kişilere satışından sonra öğrendiğini davalının muvazaa ile illetli sözleşme sonucu sebepsiz zenginleştiğini ileri sürüp ölünceye kadar bakım sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile taşınmazın satışından mirasbırakanın payına isabet eden değerden kendi miras payı oranında 41.562,50.-TL'nın davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin gerçek olduğunu mirasbırakana ölünceye kadar baktığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup, bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir. Kaynağını Borçlar Kanununun 511. ve devamı maddelerinden alan ölünceye kadar bakım sözleşmeleri, anılan kanunun 512. ve Türk Medeni Kanununun 545. maddesi gereğince resmi şekilde düzenlenmelidir. Resmi şekilde düzenlenmeyen ölünceye kadar bakım sözleşmelerine değer verilerek tapu iptali ve tescil hükmü kurulması mümkün değildir....
Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup, bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir. Kaynağını Borçlar Kanununun 511. ve devamı maddelerinden alan ölünceye kadar bakım sözleşmeleri, anılan kanunun 512. ve Türk Medeni Kanununun 545. maddesi gereğince resmi şekilde düzenlenmelidir. Resmi şekilde düzenlenmeyen ölünceye kadar bakım sözleşmelerine değer verilerek tapu iptali ve tescil hükmü kurulması mümkün değildir....
Noterliğinde 29.04.1997 tarihinde düzenledikleri ölünceye kadar bakma sözleşmesi uyarınca bakım borcunu yerine getirdiğini, bakım borcu karşılığı tarafına devri gereken 14 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının devredilmediğini ileri sürerek taşınmazın adına tescilini istemiştir. Davalılar karşı davalarında, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek, sözleşmenin iptalini veya saklı payları için şimdilik 7.000 TL bedelin ödenmesini istemişlerdir. Mahkemece, asıl davanın reddine; karşı davanın kabulü ile sözleşmenin iptaline karar verilmiştir. Hükmü, davacı-karşı davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil; karşı dava sözleşmenin iptali veya saklı paya karşılık bedel istemlerine ilişkindir....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Dava, ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava ölünceye kadar bakım sözleşmesinin iptali ile payları oranında adlarına tescil, kabul edilmediği takdirde tenkis isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, davacılar ile muris ... arasında düzenlenen ... 10. Noterliğinin 26/12/2002 tarihli düzenleme şeklinde ölünceye kadar bakım sözleşmesine istinaden ... İlçesi ... 175 parsel, 417 parsel, ..., ... Mahallesi 341 ada 20 parsel, ... Mahallesi 5064 ada 1 parsel, 5101 ada 1 parsel ile aynı yer 5044 ada 2 parseldeki 4, 13, 14. 15, 16 no'lu meskenler, yine aynı yer 5050 ada 1 parsel (imar sonucu 5050 ada 2 ve 3) ve ..., ... Mahallesi 5043 ada 12 parseldeki B Blok 6, 7, 8 ve 20 no'lu meskenlerin tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adlarına tescilini istemiştir....
Mahkemece, ölünceye kadar bakma şartıyla yapılan sözleşmelerin Kanunlarımızın emrettiği şekil ve şartlar dairesinde tapu sicil memurları tarafından tanzim ve tescil edilmesinin gerekeceği, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin tescilinin mahkemelerce yapılacağına dair yasal düzenlemenin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup, bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirim borcu ile yükümlüdür. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir. Kaynağını Borçlar Kanununun 511 ve devamı maddelerinden alan bu tip sözleşmeler anılan Kanunun 511 ve Medeni Kanunun 545. maddesi gereğince resmi şekilde düzenlenmelidir....
Bunun yanısıra, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin muvazaalı olarak yapıldığı iddiası da her zaman ileri sürülebilir. Kısaca ifade etmek gerekirse, muvazaa irade ile beyan arasında kasten yaratılmış aykırılıktır. Böyle bir savunma ileri sürülmüşse, mahkemece dayanılan sözleşmedeki tarafların gerçek ve müşterek amaçlarının Borçlar Kanununun 19. maddesi hükmünden yararlanarak açıklığa kavuşturulması gerekir. Zira bu gibi durumlarda ölünceye kadar bakım sözleşmesinin ivazlı olarak (bedel karşılığı) değil de bağış amaçlı veya mirasçıların bazılarından mal kaçırmak amacı ile yapıldığı kabul edilmelidir. Somut olaya gelince; bir kısım davalılar, murisin ölünceye kadar bakım sözleşmesini yaptığı esnada ehliyetsiz olduğunu ileri sürdüklerine göre mahkemece öncelikle yapılması gereken iş, hukuki ehliyetsizlik savunmasını incelemek olmalıdır....
Borçlar Kanununun (BK) 511.) maddesinde, “Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir.” olarak tarif edilmiştir. Anılan yasanın bu ve devamı maddelerinin açık hükümlerin de belirtildiği gibi ölünceye kadar bakım sözleşmesi ile, bakım alacaklısı sözleşmeye konu olan mamelek veya bazı mallarının mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme, bakım borçlusu da kural olarak bakım alacaklısını kendi ailesi içerisine alıp, ona özenle ölünceye kadar bakıp gözetmek yükümlülüğü altına girer. Hemen belirtmek gerekir ki, bakım borçlusunun bakıp gözetmek yükümlülüğü, aksi kararlaştırılmadığı sürece bakım alacaklısını ailesi içerisine alıp, ikametini temin etme yanında, besleme giydirme hastalığında hekime götürüp, gerekli ihtimamı gösterme, manevi yönden her türlü yardım ve desteği sağlama gibi ödevleri de içerisine alır....