Davacı eşi T8 davalıya ait işyerinde yakalandığı meslek hastalığı sonucu vefat ettiğini, ölümün meslek hastalığı sonucu olduğunu iddia ederek maddi tazminat talebinde bulunduğu, davalı ise davada zamanaşımı olduğunu ve davanın mükerrer olarak açıldığını, müteveffanın başka işyerlerinde de çalışmalarının olduğunu, ölümün başka iş yerlerindeki kötü çalışma koşullarından doğduğunu, müvekkili kurumun gerekli önlemleri aldığını ve almaya devam ettiğini, bu bakımdan müvekkili kurumun kusuru bulunmadığını, ölümün meslek hastalığı sonucu olmadığını, davacıların destekten yoksun kaldıkları iddiasının varit olmadığını, istenen tazminat miktarının çok fazla olduğunu savunarak davanın reddini talep ettiği, Mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, verilen karara karşı davalı vekilinin yukarıda belirtilen nedenlerle istinafa başvurduğu görülmüştür. Somut olayda, hak sahipliği dosyalarının ( Zonguldak 3. İş Mahkemesinin 2007/1046 Esas, 2011/100 Karar, Zonguldak 1....
Sayılı tapu iptali ve tescil dosyası kapsamında taraflarını 26/10/2021 tarihli ara kararı ile Dursun ile İrfaniye'den olma Güllü Mert(T.C : ) için ölüm yeri ve ölüm tarihinin tespiti amacıyla tarafımıza ölümün tespiti davası açılması için yetki ve süre verildiğini ve Ordu İli Mesudiye İlçesi Kale Mahallesi 48 Cilt No 34 Hane No'da kayıtlı Güllü Mert(T.C:)'in ölümünün tespiti ve sağ olarak görünen nüfus kaydının ölü olarak düzeltilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA: Dava dilekçesinin davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edildiği, davalı tarafın davaya cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır....
İhtisas Kurulu raporunda, parapleji tarifleyen bir travma hastasının ayrıntılı incelenmeden, ertesi gün taburcu edilmesinin hata olduğu, ölüm nedenin ise boyun omuru ayrılması ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğunun belirtildiği, ölenin C 6- C 7 omurlarının ayrılması nedeniyle öldüğünün tespiti karşısında, zamanında müdahale ve ayrıntılı muayene sonucunda yine de ölümün meydana gelip gelmeyeceği hususunda ... İhtisas Kurulun'dan rapor alınmadan eksik inceleme ile sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeple 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 16/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Kocatepe Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi'nin 24/08/2017 tarihli raporunda ölümün meslek hastalığı sonucu olmadığının tespit edildiği, sigortalının hak sahiplerinin talebi üzerine Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'nun 02/07/2018 tarihli raporunun alındığı, bu raporda ölümün meslek hastalığı sonucu olduğuna karar verildiği anlaşılmıştır. Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu'nun 19/12/2018 tarihli raporunda, kişide ağır pnömokonyoz meslek hastalığının mevcut olduğu, ancak ölümün evde gerçekleştiği, ölüm anına ait ölüm sebebi ve mekanizmasını açıklayacak muayene bulgusu, laboratuar tetkiki, radyografik tetkik, EKG bulgusu gibi herhangi bir tıbbi belge bulunmadığı, zamanında otopsi yapılarak dokularda makroskobik, mikroskobik incelemeler ile toksikolojik analizler de yapılmamış olduğundan, kişinin ölüm sebebi ve mekanizmasının tespit edilemediğine oy birliği ile karar verildiği anlaşılmıştır. Adli Tıp Kurumu 3....
Karadon Bölgesindeki kömür madeni işyerinde 1972-1976 yılları arasında yer altında tabancı, 1976-1981 yılları arasında yer altında motorcu, 1981-1989 yılları arasında yer üstünde hizmetli olarak çalıştığı, 27.02.1992 tarihinde tutulduğu meslek hastalığı sonucu Kurum’dan 8100130385 tahsis numaralı dosya ile sürekli iş göremezlik geliri almakta iken 28.12.2011 tarihinde vefat ettiği, Kocatepe SSGM’nin 18.02.2013 tarihli raporunda ölümün meslek hastalığı sonucu olmadığına (ölüm nedeni mesleki değildir) karar verildiği. Yüksek Sağlık Kurulu’nun 28.11.2018 tarihli kararında ölümün meslek hastalığı sonucu olmadığına karar verildiği, Adli Tıp Kurumu 1....
O halde, davaların esası konusuz kaldığından hükmün bu yönde bozulması gerekirken, ölümün Dairemize bildirilmemesi üzerine onandığı görülmekle, davacı-karşı davalının bu sebeple haklı ve yerinde görülen karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin onama kararının kaldırılmasına, boşanma davaları konusuz kaldığından bu yönde hüküm tesis edilmek ve ölenin mirasçısı ..., davaya kusur tespiti bakımından devam ettiğini (TMK. 181/2) bildirdiğine göre, kusur tespiti bakımından davaya devam edilip, sunucu uyarında karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/1-4. maddesi gereğince karar düzeltme talebinin yukarıda gösterilen sebeple KABULÜNE, Dairemizin 5.3.2015 tarihli 19255-3570 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA, yerel mahkeme kararının yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, istek halinde temyiz karar düzeltme harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 09.06.2015 (Salı)...
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;T3 veraset ilamı için dava açmadan önce ve yargılama sırasıında Nüfus Müdürlüğünden de araştırma yapıldığını ancak idari yoldan bir sonuç alınamadığını, işbu davada yargılama sırasında Osman Kumtepe ve T3 mirasçılarından olan tanıkların dinlendiğini ve T3'yi tanımadıklarını beyan ettiklerini, mahkemece de Nüfus Müdürlüğü ve Genel Müdürlüğe yazılan yazılara verilen cevaplarda murisin ölüm tarihinin tespit edilemediği ve işlenemediği bildirildiğinden bu gerekçe ile davanın reddine karar verildiğini, oysaki; tapu iptal ve tescil davasına devam edilebilmesi için adı geçenin veraset ilamının alınmasının zorunlu olduğunu, nüfus kayıtlarında ölüme dair kayıt bulunmaması durumunda gerçek durumun her türlü kanıtla ispatlanabileceğinden taraflarına T3 hakkında ölümün ve ölüm tarihinin tespiti için dava açmaları yönünde mehil verilmesi ve açılacak davanın sonucunun beklenerek, mirasçılarının ve miras paylarının belirlenmesi gerektiğini,...
Davalı vekili istinaf sebepleri olarak; Müteveffa işçinin 1994 yılında Kurumdan ayrıldığını, 21 yıl geçtikten vefat ettiğini, ölümün tabii ömrün tamamlanması sonucu meydana geldiğini, meslek hastalığının müvekkili işyeri çalışmalarından doğmadığını, bu nedenle ölüm ile hastalık arasındaki nedensellik bağının kuşku ve tereddüde yer bırakmayacak biçimde saptanması gerekirken eksik tetkikat sonucu hüküm tesisinin isabetsiz olduğunu, sigorta belgelerine dayanılmak suretiyle ölüm sebebinin meslek hastalığı sonucu olduğunun kabulünün usul ve yasaya ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, ölümün meslek hastalığından kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespiti ancak 55 10 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 95....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; olayda müvekkilinin kusuru olmadığını, davacının murisinin ölümünün başka işyerlerindeki kötü çalışma koşullarından doğmuş olduğunu, müteveffanın başka yer çalışmalarının da bulunduğunu, ölümün meslek hastalığı sonucu meydana gelmediğini belirterek; haksız ve yersiz davanın reddi gerektiğini bildirmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; "Dava; meslek hastalığı ölümü nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir. ... Davacı vekilinin talebi de dikkate alınarak tüm raporların değerlendirilmesi için Adli Tıp 1....
D) Bölge Adliye Mahkemesinin Kararı : Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, davacılar murisi sigortalının 20/09/2013 tarihinde davalı işyerinde çalışırken kafasına taş düşmesiyle yaralandığı, bu şekilde iş kazasına maruz kaldığı, devamında Kurum'a başvurarak kaza nedeniyle maluliyet durumunun tespiti için talepte bulunduğu, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından tahkikata başlandığı, tahkikat devam ederken sigortalının 08/09/2015 tarihinde vefat ettiği, Sosyal Güvenlik Ankara İl Müdürlüğü'ne bağlı Kocatepe Merkezi'nin 20/04/2017 tarihli raporunda, sigortalının ölümü ile iş kazası arasında illiyet bağı kurulamadığı ve ölümün 20/09/2013 tarihli iş kazasına bağlı olmadığının belirtildiği, davacı tarafın itirazı üzerine Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'nun 18/04/2018 tarihli kararında sigortalının 08/09/2015 tarihli ölümü ile 20/09/2013 tarihli iş kazası arasında illiyet bağı kurulamadığından ölümün iş kazasına bağlı olmadığının belirtildiği, nihayet Adli Tıp Kurumu 1....