faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müteveffa işçinin annesi Fatma Ekici'ye verilmesine, 2- İş kazası sebebi ile müteveffa işçinin kardeşi Hüseyin Ekici'nin uğradığı 5.000,00- TL manevi tazminatın ölümün meydana geldiği 26/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müteveffa işçinin kardeşi T1 verilmesine, fazlaya dair istemin reddine, 3- İş kazası sebebi ile müteveffa işçinin kardeşi T2 uğradığı 5.000,00- TL manevi tazminatın ölümün meydana geldiği 26/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müteveffa işçinin kardeşi T2 verilmesine, fazlaya dair istemin reddine, 4- İş kazası sebebi ile müteveffa işçinin kardeşi Ummahanı Karalı'nın uğradığı 5.000,00- TL manevi tazminatın ölümün meydana geldiği 26/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili...
Bu nedenle öncelikle ölümün meslek hastalığından kaynaklandığının tespiti ve şartları varsa kurum tarafından gelir bağlanmasının sağlanması gerekmektedir. Eldeki davada murisinin ölümün meslek hastalığından kaynaklanmadığı tespit edildiğinden İlk Derece Mahkeme kararının doğru ve yerinde olduğu görülmüştür. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; murisin ölüm anına ve ölüm sebebine ilişkin tıbbi belgelere rağmen otopsi yapılmamış olmasından dolayı ölüm sebebinin meslek hastalığı sonucu meydana gelip gelmediğinin tespit edilememiş olduğunu ileri sürmüş ise de; davacının eşi sigortalı Fikri EFE'nin 12/01/2018 tarihinde hastanede vefat ettiği anlaşılmakla iş bu istinaf itirazınında haklı olmadığı görülmüştür....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfus kaydında sağ görünen kişinin ölüm tarihinin tespiti ve tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde, nüfus kaydında sağ görünen 1880 doğumlu ....'nin 1921 den evvel bekar öldüğünün tespiti ile ölümün nüfusa tescilini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Belediye Başkanlığı ile davalı Nüfus Müdürlüğü aralarındaki ölümün tespiti davasına dair ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 02.07.2013 günlü ve 2012/302-2013/354 sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 12.12.2013 günlü ve 2013/18140-2013/17777 sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında benimsenen bozmaya uyularak verilen mahkeme kararındaki gerekçelere göre düzeltme dileğinde ileri sürülen sebepler HUMK.nun 440. maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymadığından vaki düzeltme isteğinin REDDİNE, takdiren 228,00 TL para cezasının düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydettirilmesine, 26.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; ölümün meslek hastalığına dayalı olarak gerçekleştiğini, murisin meslek hastalığı nedeniyle %39,36 maluliyetinin 1989 tarihinde tespit edildiğini, zaman içinde ilerlemiş olan bu hastalık sonucunda vefat ettiğini, gerek ATK raporunun gerekse de Mahkeme kararının yerinde olmadığını, Adli Tıp Kurulunun eksik teşekkül ettiğini, ölümün solunum yetmezliğine bağlı olduğunu belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "... birbirini doğrulayan Yüksek Sağlık Kurulu ve aralarında Göğüs Hastalıkları uzmanı da bulunan Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Dairesince verilen raporda ölümün meslek hastalığı sonucu olmadığının tespiti karşısında mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının dosya kapsamına uygun olduğu ..." gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı yerinde görülerek istinaf isteminin reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
İhtisas Kurulundan raporlanılarak Kurul tarafından ölümün meslek hastalığından kaynaklanmadığının bildirilmesi halinde şimdiki gibi karar vermek Kurul tarafından ölümün meslek hastalığından kaynaklandığının bildirilmesi haline Yüksek Sağlık Kurulu ile Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosyanın Adli Tıp Genel Kurulu'na gönderilerek çıkacak sonuca göre karar vermektir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 6.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bir kimsenin öldükten sonra mirası reddetmesi mümkün olmadığı gibi, doğmamış bir hakkın tespiti istenemeyeceğinden ret hakkı ancak mirasın açılmasından sonra kullanılabilir. Mirası ret hakkından, miras açılmadan vazgeçmenin tespiti de istenemez. ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1978/35 Esas sayılı ilamında belirtilen 19.01.1939 tarihinde mirasın reddedilmiş olduğuna dair saptama yazım hatası yahut yanılgılı bir tespittir. O halde öncelikle murisin tüm mirasçılarının belirlenmesi, ölmüş olanların ölüm tarihlerinin tespiti için davacının göstereceği tüm delillerin toplanması, çekişmesiz yargıda re'sen araştırma ilkesi nedeniyle mahkemece de gerekli araştırmaların yapılması, geçerli kanıt bulunamaması halinde ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 06.06.1978 tarihli mirasçılık belgesinde mirasın reddine dair saptama dikkate alınmadan mirasçılık belgesi verilmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan şekilde araştırma yapılmadan hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir....
Asliye Hukuk ile Mengen Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun’un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -KARAR- Dava, nüfus kaydında ölümün tespiti bilinmeyen şerhi bulunan ... ve ...’ün nüfus kaydının ölü olarak düzeltilmesi istemine ilişkindir. ... (Yenihisar) 1....
in tanık beyanı” şeklinde şerh düşüldüğü, Olaydan bir buçuk saat sonra Cumhuriyet Savcısı ... tarafından düzenlenen olay yeri inceleme ve ölü muayene tutanağında ise; “ kamyonun ön tarafındaki basamağa ağırlık yapmak için çıkan ölenin buradan asfalt zemine düştüğünün anlaşıldığı, zeminin kuru, havanın açık olduğu” bilgisine yer verildiği görülmekle, Ölümün meydana gelmesi ile sonuçlanan kazanın nasıl gerçekleştiğine dair oluşan şüphenin gerektiğinde trafik polisi zabıt mümzilerinin tanık sıfatı ile dinlenilmeleri, sanık ile aynı olan ifadesinde rampa aşağı yürüyen ölenin yerlerin ıslak olması nedeniyle ayağının kayarak kamyonun tekeri altına girdiğini, böylece öldüğünü bildiren tek görgü tanığı ... ile trafik polisi zabıt mümzilerinin yüzleştirilmesi, kazanın sözü edilen tutanaklarda bildirildiği gibi gerçekleştiğinin tespiti halinde, sanığın eyleminde bilinçli taksir koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği de değerlendirilmek suretiyle sanığın hukuki durumunun belirlenmesi yerine yazılı...
in ölüm kaydının işlenmesi istenilmiş, mahkemece ölüm kaydının işlenmesinin idari işlem olduğu, dolayısı ile mahkemenin görevinde olmadığı, talebin ölümün tespiti olarak değerlendirildiğinde de kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir. Davada, davacıların murisi .....'in ölüm araştırması nedeni ile kapalı olan nüfus kaydında yazılı olmayan ölüm tarihinin tespiti ve nüfus kaydına işlenmesi istenmektedir. Bu hali ile dava gerçek durumu göstermeyen nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olup 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesine göre Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Ölümünün tespiti istenilen ...........'in mirasçılarının hukuku etkileneceğinden, ........... mirasçılarının tespiti ile davalı sıfatı ile davaya katılımları gerekirken, mahkemece resen gözetilmesi gereken bu durum dikkate alınmadan ve taraf oluşumu sağlanmadan davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir....