Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
Noterliğinin 21.03.2007 tarih ve 04288 yevmiye nolu vasiyetnamesinin 27.04.2021 tarihinde kesinleşmesi ile terekeye dahil olması gereken muris Ömer Yıldırım'a ait taşınmazların davalılar Merday Yıldırım ve Abdullah Yıldırım'a bırakıldığının davacılar tarafından öğrenildiğini, murisin söz konusu vasiyetnameyi düzenleyerek ölüme bağlı tasarrufta bulunmasının davacı müvekkillerinin saklı paylarını zedelediğini ve mirasçıların yasal miras haklarından yoksun bırakıldığını, bu nedenlerle Sivas Merkez Yahyabey Mh. 3283 ada, 4 parsel, Sivas Merkez Hocabey Mh. 108 ada, 315 parsel taşınmazların 3.kişilere devir ve temlikinin ve satışının engellenmesi için tapu kayıtlarına tedbir veya davalıdır şerhi konulmasına, 31.03.2007 tarihli vasiyetname işlemi ile yapılan ölüme bağlı tasarrufların davacıların saklı payı oranında tenkisi ile davalılardan tahsil edilmesine, hükmedilecek alacağa murisin ölüm tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, ölüme bağlı tasarrufun (vasiyetnamenin) saklı pay oranında tenkisi isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 02.07.2021 tarih ve 211 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 09.07.2021 günü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 7. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 04/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bunlar; 1- Ehliyetsizlik, 2- Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3- Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, 4- Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir. TMK.nun 557. maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez. Davranışlarının, eylem ve işlemlerinin sebep ve sonuçlarını anlayabilme, değerlendirebilme ve ayırt edebilme kudreti (gücü) bulunmayan bir kimsenin kendi iradesi ile hak kurabilme, borç (yükümlülük) altına girebilme ehliyetinden söz edilemez....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/07/2021 NUMARASI : 2020/184 2021/412 DAVA KONUSU : Vasiyetnamenin Tenfizi KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müteveffa T5 03/08/2018 tarihinde Almanya'nın Berlin şehrinde müvekkili ile evli iken vefat ettiğini, müteveffanın 08/02/1951 İstanbul doğumlu olup baba isminin Paraki, anne isminin Elisavet olduğunu ve ayrıca Alman vatandaşı olup küçüklüğünden beri Almanya'da yaşadığını, müteveffa ile müvekkili T1 08/10/2005 tarihinde Yunanistan'da evlendiğini, tarafların bu evlilikten ortak çocukları olmadığını, müteveffanın başkaca çocuğu da olmadığını, müteveffanın ölmeden önce Almanya Berlin'de 18/12/2017 tarihinde kendi el yazısı ile vasiyetname yazarak ölüme bağlı tasarruf ile tüm malvarlığı üzerinde eşi Frakfurt am Main 25/05/1964 doğumlu T1 tek mirasçı olarak atadığını, bu vasiyetnamenin Almanya Berlin Schöneberg Asliye Hukuk Mahkemesinin 34 XX 497/18 dosya numarası ile 02/11/2018 tarihinde açıldığını, murisin aynı zamanda Türk vatandaşı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkisi istenilmiştir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, vasiyetçi ... tarafından düzenlenen 20.10.2009 tarihli vasiyetnamenin hükümsüzlük nedeniyle iptali, olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesi istenilmiştir.Mahkemece; davanın, vasiyetnamenin öğrenilmesinden itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığı gerekçe gösterilerek, davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
murisin alzheimer hastalı olduğunu, murisin eşit şekilde paylaşan olarak irade açıklaması yaptığını ancak mal varlıklarının eşit tasarruf etmediğini, davalılar lehine kazanımda bulunulduğunu, vasiyet düzenlenmesinde bulunan şahidin davalı İzzet ile yakın arkadaş olduklarının kabul anlamına gelmemekle birlikte murisin müvekkilleri davacıların saklı payına tecavüz ettiğini, bu nedenle vasiyetnamenin iptali, mümkün değilse tenkisi gerektiği belirtilerek öncelikle öncelikle vasiyetnamenin iptalini, terditli olarak tenkisini talep ve dava etmiştir....
a bıraktığını, yapılan işlemin muvazaalı olması nedeniyle vasiyetnamenin ve tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına hisseleri oranında tesciline, mümkün olmadığı takdirde davacıların saklı paylarına tecavüz oranında tenkise karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, tapu iptali tescil ve tenkis davasının görülebilmesi için davacıların mirasçılıktan çıkarma işleminin iptaline karar verilmesi gerektiği nedeniyle HMK 46. maddesi uyarınca davaların ayrılmasına karar verilmiş, bu dava mirasçılıktan çıkarma işleminin iptali olarak görülmüş ve davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir. Mirasçılıktan çıkarma, mirasbırakan ancak buna ilişkin tasarrufunda çıkarma sebebini belirtmişse geçerlidir. Mirasçılıktan çıkarılan kimse itiraz ederse belirtilen sebebin varlığını ispat, çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşer....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığını objektif ve subjektif unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Medeni Kanunu'nun 565. maddesinin 1, 2 ve 3.bentlerinde gösterilenler ) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni Kanunu nun 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hissesinden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
İhtisas Kurulundan aldırılan 21/12/2018 tarihli raporuyla sabit olduğu, davacı tarafından gösterilen tanıkların vasiyetnamenin iradenin fesada uğratılması yani hata, hile veya tehdit ile düzenlettirildiği yönünde beyanlarının bulunmadığı gibi bu yönde delil sunulamadığı dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin vasiyetnamenin iptali yönündeki istemin reddine karar vermesinde usul ve esas yönünden Yasa'ya aykırılık bulunmamadığı, tenkisi istenen vasiyetnamede murisin terekesini tüm mirasçılarına paylaştırdığı yani paylaşım iradesi ile hareket ettiği anlaşıldığı, kaldı ki vasiyetname ile yapılan paylaşımda da tasarruf nisabının aşılmadığının bilirkişi raporuyla da sabit olduğunu, ilk derece mahkemesinin tenkis isteğinin reddine karar vermesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....