Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hemen belirtilmelidir ki, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 565. maddesi uyarınca vasiyetnamenin mutlak tenkise tabi olacağı açıktır. Bilindiği üzere; mirasçılık ve mirasın geçişi mirasbırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir (4722 s. Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun m. 17). Mirasbırakan 1.1.2002 tarihinden önce ölmüşse 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin, 1.1.2002 tarihinden sonra ölmüşse 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ilgili hükümlerinin uygulanması gerekir. Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır....

    Tenkis iddiası, def'i yoluyla her zaman ileri sürülebilir." hükmünü içermektedir. Yukarıda açıklanan maddelerde; ölüme bağlı bir tasarruf olan vasiyetnamenin iptali ve tenkisi davalarını açmak için belirtilen süreler, hak düşürücü süre olarak düzenlenmiştir. Ancak gerek 559. maddenin 2. fıkrasında, gerekse 571. maddenin 3.fıkrasında; vasiyetnameye ilişkin açılmış bir davada hükümsüzlük ve tenkis iddiasının, defi yoluyla her zaman ileri sürülebileceği belirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde; davalılardan T14'in tarihli cevap dilekçesi ile TMK 599/son (743 sayılı MK 501/son) maddesi uyarınca vasiyetnamenin tenkis defi ileri sürmüş olup, istinaf dilekçesinde de bu hususu yinelemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ Davacı tarafından davalı aleyhine açılan vasiyetnamenin iptali davasının yapılan yargılamasında mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın davacı tarafından süresinde temyizi üzerine dosya ve raportör üyenin raporu incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Hükmüne uyulan daire bozma kararına uyulmak suretiyle orada belirtilen doğrultuda işlem ifa edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru olduğu gibi, ölünceye kadar bakma akti ile yapılan temlikin ivazlı (bakım karşılığı) olduğu, sağlan arası veya ölüme bağlı tasarruf niteliği taşımadığına göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 17.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      vasiyetnamenin iptali olmadığı taktirde tenkis talebinde bulunulmuş ise de, TMK'nun 511. maddesinde belirtildiği üzere mirasçılıktan çıkartılan kimsenin tenkis davası da açmasının mümkün olmadığı, TMK'nun 557/2 maddesi gereğince vasiyetnamenin düzenlenmesi hususunda davalı ... tarafından mirasbırakana herhangi bir baskı veya zorlama yapıldığının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kararın bozmaya uygun olmasına göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-)Mirasdan iskat, mahfuz hissenin temelini teşkil eden aile dayanışmasının zedelendiği hallerde, mahfuz hisseli mirasçıyı mirasdan uzaklaştırma olanağını miras bırakana tanıyan ölüme bağlı bir tasarruftur....

        "İçtihat Metni"Davacı ... ile davalılar ... vd. aralarındaki vasiyetnamenin iptali ve tenkisi davasına dair ... 6.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 23/12/2010 günlü ve 2009/450 E.- 2010/400 K. sayılı hükmün Onanması hakkında dairece verilen 09/01/2012 günlü ve 2011/22523 E.- 2012/779 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin eşi ... (...)'...

          un 20/4 maddesi ve 7. maddesi düzenlemeleri karşısında, bir ölüme bağlı tasarruf şekli olan “vasiyetnamenin” yapıldığı ülke hukukunun öngördüğü şekle uygun olarak yapılmasının mümkün olup, ölenin milli hukuku, vasiyetnamenin yapıldığı yer hukukunun bir alternatifi olarak düzenlenmiştir. Hal böyle olunca mahkeme kararının açaklanan gerekçeler nedeniyle onanması gerekirken zuhulen bozulduğu anlaşılmakla, davalıların karar düzeltme taleplerinin kabülü ile Dairemizin 17.12.2012gün ve 2012/15904 E- 25905 K. sayılı bozma kararının kaldırılarak mahkeme kararının ONANMASINA, 13.06.2013 günü oybirliğiyle karar verildi....

            Ölüme bağlı tasarrufun esasa ilişkin iptal sebepleri; "ehliyetsizlik", "irade sakatlığı", "hukuka aykırılık" ve "ahlaka aykırılık"tır. Şekle ilişkin iptal sebeplerine gelince; "ölüme bağlı bir tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa" iptal davasına konu olabilir. Vasiyetnamenin iptali sebepleri 4721 s. TMK'nun 557. ve 558. maddelerinde sınırlı bir şekilde gösterilmiştir. Öte yandan miras bırakan sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapmışsa mal kaçırmak kastından (ve de saklı payı zedelemek kastından) söz edilmeyeceğinden olayda 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanamayacağı da kuşkusuzdur....

            Bölge adliye mahkemesince; davacının talebinin sadece vasiyetnamenin iptaline ilişkin olduğu, murisin işlem tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğunun tespit edildiği, vasiyetnamenin iptalini gerektirecek herhangi bir yasal neden bulunmadığı, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Dava; vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. Mirasçılıktan çıkarma (ıskat); mirasbırakanın, kanunda belirtilen sebeplerin varlığı halinde, ölüme bağlı bir tasarruf ile saklı paylı mirasçısının mahfuz hisse üzerindeki haklarını tamamen veya kısmen ortadan kaldırmasıdır....

              a bıraktığını, yapılan işlemin muvazaalı olması nedeniyle vasiyetnamenin ve tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına hisseleri oranında tesciline, mümkün olmadığı takdirde davacıların saklı paylarına tecavüz oranında tenkise karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, tapu iptali tescil ve tenkis davasının görülebilmesi için davacıların mirasçılıktan çıkarma işleminin iptaline karar verilmesi gerektiği nedeniyle HMK 46. maddesi uyarınca davaların ayrılmasına karar verilmiş, bu dava mirasçılıktan çıkarma işleminin iptali olarak görülmüş ve davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir. Mirasçılıktan çıkarma, mirasbırakan ancak buna ilişkin tasarrufunda çıkarma sebebini belirtmişse geçerlidir. Mirasçılıktan çıkarılan kimse itiraz ederse belirtilen sebebin varlığını ispat, çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşer....

                Mahkemece; davanın kabulü ile Antalya Elmalı Yenimahalle 79 ada 1 nolu parselde bulunan ve Antalya Muratpaşa Kışla Mahallesi 269 ada 54 nolu parselde bulunan 1 nolu bağımsız bölümün muris Güldali Kıllıoğlu adına oluşturulmuş olan tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline,davacı tarafça yatırılmış olan 9.536,44 TL nin kararın kesinleşmesi sonrasında davalı Salih Kıllıoğlu ‘na ödenmesine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı Salih Kıllıoğlu tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Vasiyetnamenin tenfizi ve taşınmazın lehine vasiyet edilen davacı adına tescili için vasiyetnamenin açılıp okunması, tüm mirasçıların vasiyetnameyi itirazsız kabul etmesi veya 1 yıllık hak düşürücü süre içinde vasiyetnamenin iptali ya da tenkis davası açılmış ise sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir....

                UYAP Entegrasyonu