Bunlar; 1- Ehliyetsizlik, 2- Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3- Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, 4- Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir. TMK'nun 557. maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez. Ölüme bağlı tasarrufun ifasının mümkün olmaması, vasiyet konusunun vasiyetçiye ait olmaması ise bir iptal sebebi oluşturmaz. Vasiyetnamenin ifa imkansızlığının vasiyetnamenin yerine getirilmesine yönelik olarak açılacak olan davada (TMK.m. 600) değerlenlendirilebilir. TMK.nun 557.maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı (tahdidi) olarak açıklanmıştır....
Öte yandan TMK.nun 571/1. maddesinde; "Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer." hükmü düzenlenmiştir. Bu hükme göre bir yıllık süre, vasiyetname ile yapılan ölüme bağlı tasarruflarda vasiyetnamenin açıldığı tarihten itibaren, sağlararası teberruda ise, mirasçının saklı payının zedelendiğini öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlayacaktır. Yasada öngörülen bu süre hak düşürücü nitelikte olup, davalı tarafından ileri sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın yargılamanın her aşamasında hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınır. Somut olayda, mirasbırakan ..., ölüme bağlı tasarrufta bulunmuştur. Vasiyetname 24.12.2009 tarihinde açlıp okunmuş, eldeki dava ise mirasçıya tanınan bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra davacı-alacaklı tarafından 25.02.2011 tarihinde açılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Fatsa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/192 Esas, 2021/371 Karar sayılı dava dosyasında verilen ölüme bağlı tasarruf (tenkis) talebinin reddine karşı, davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; ölüme bağlı tasarruf (tenkis) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "davanın reddine" karar verilmiştir. Karara karşı, davacılar vekili tarafından süresinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilir; Yine; HMK'nun 357....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR- Asıl ve birleştirilen 2001/7 esas sayılı davalar; tenkis, birleştirilen 2004/359 esas sayılı dava; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ile saklı payları oranında tescil, mümkün olmazsa tenkis, birleştirilen 2012/732 esas sayılı dava ise; vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir.Davacı ... asıl davada; mirasbırakanı ...'...
Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Medeni Kanunun 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni Kanunun 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
TARİHİ : 19/02/2019 NUMARASI : 2017/430 ESAS 2019/81 KARAR DAVA KONUSU : Vasiyetnamenin İptali KARAR : Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali olmadığı taktirde tenkis istemine ilişkin davada davanın kabulüne dair karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; KARAR Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların babaları muris Cemil Kepenek'in 21/03/2017 tarihinde vefat ettiğini, vefatının ardından Yalova 7 Noterliği'nin düzenlemiş olduğu 01/03/2017 tarih 0630 yevmiye nolu vasiyetnamenin Yalova Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2017/497 esas sayılı dosyası ile açıldığını ve okunduğunu, ara karar kurularak 30 günlük yasal süre içerisinde dava açmaları gerektiğinin ihtaratının yapıldığını, vasiyetnamenin hukuka aykırı olarak düzenlendiğini, vasiyetnamede miras bırakan Cemil Kepenek'in ve tanıkların imzasının olmadığını, vasiyetnamenin Cemil Kepenek'in vefatından...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde ikinci kademede tenkis istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6, 557 ve 570 inci maddeleri, 2. 4721 sayılı TMK'nın 514 üncü maddesine (MK'nın 461 inci maddesi) göre miras bırakan tasarruf özgürlüğü sınırları içinde malvarlığının tamamında veya bir kısmında vasiyetname ile tasarrufta bulunabilir. 3. Vasiyet, genellikle ivazsız bir tasarruftur. Vasiyet alacaklısı, miras bırakanın külli halefi olmayıp, cüzi halefi olduğu için vasiyet olunan mal üzerinde doğrudan hak kazanması mümkün değildir. Vasiyet alacaklısının alacak hakkının hukuki sebebi olan vasiyet her ne kadar miras bırakanın sağlığında yapılıyorsa da, bu bir ölüme bağlı tasarruf olduğundan, vasiyet alacağı ancak miras bırakanın ölümü ile doğar....
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.11.2001 gününde verilen dilekçe ile vasiyetnamenin iptali terditli tenkis ve birleştirilen dava davacısı tarafından davalılar aleyhine 17/03/2006 gününde verilen dilekçe ile sağlararası kazandırmaların tenkisi istenmesi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davada tenkis talebinin kabulüne dair verilen 16/02/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar-birleştirilen dava davalıları vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dava ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Asıl dava, vasiyetnamenin iptali terditli tenkis ve birleştirilen dava, sağlararası kazandırmaların tenkisi isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu: GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "Ölüme bağlı tasarrufta kişinin veya tasarrufa konu olan şeyin belirtilmesinde açık yanılma halinde miras bırakının gerçek arzusunun kesin olarak tespit edilebilirse, tasarrufun bu arzuya göre düzeltileceği, davanın vasiyetnamenin iptali olmazsa tenkise yönelik olduğu, ortada vasiyetnamenin tenfizine ilişkin bir dava bulunmadığı, vasiyetnamenin yorumunun ancak vasiyetnamenin tenfizi davasında tartışılabileceği belirtilerek mahkemece davanın esası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacının davasının tenkis yönünden kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....