"İçtihat Metni"İş Mahkemesi Dava, ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkindir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne, davacının babasından dolayı ölüm aylığı bağlanmamasına ilişkin kurum işleminin iptaline, karar vermiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum'un, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- 15.02.1992-15.05.1997 tarihleri arası dönemde toplam 1.083 prim gün sayısı bulunan ve Kurum sigortalısı iken 13.10.1997 tarihinde vefat eden oğlu ....üzerinden 08.01.2007 günlü ölüm aylığı başvurusunun reddi nedeniyle, anılan red kararının haksızlığından bahisle, oğul üzerinden ölüm aylığına hak kazanıldığının tespiti istemine ilişkin olan davada; ölüm aylığı başvuru tarihi olan 08.01.2007'yi takip eden aybaşı olan 01.02.2007 tarihinden itibaren ölüm aylığına hak kazanıldığının tespitine karar verilmesi gerekirken, aylık başlangıcı gösterilmeksizin,...
Üniversitesi Rektörlüğünde öğretim üyesi olarak çalışmakta iken vefat etmesi nedeniyle, kendilerine ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece bozmaya uyularak, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalılar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, hukuki nitelikçe yabancı uyruklu...’nin Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü'nde sigortalı olarak çalışmakta iken 28.02.2004 tarihinde vefat etmesi nedeniyle davacılara 506 sayılı Yasanın 68.maddesi uyarınca ölüm aylığı bağlanması, bunun mümkün bulunmaması halinde primlerin taraflarına ödenmesi istemine ilişkin olup, mahkemece, davacılara 01.03.2004 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" Davacı, murisinin askerlik borçlanması yapılarak ölüm aylığı almaya hak kazandığına, ödenmeyen aylıkların faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, Dava, davacının 20.07.2009 tarihinde vefat eden sigortalı eşinden dolayı 506 sayılı yasa kapsamında yaşlılık aylığı tahsis talep tarihini takip eden aybaşından itibaren ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkindir....
Mahkemece, 01.02.2003 tahsis tarihi itibariyle davacıların murisinin 5408 gün üzerinden yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığı irdelenmeli, yaşlılık aylığı ve ölüm aylığı iptallerinden dolayı borç tahakkuku yapılan yaşlılık aylığı ve ölüm aylığı miktarları ayrı ayrı Kurumdan sorulmalı, 01.02.2003-08.02.2005 tarihleri arası 6944 gün ve 5408 gün üzerinden bağlanan yaşlılık aylığı miktarı Kurumdan sorularak 6944 gün üzerinden bağlanan yaşlılık aylığının miktarının fazla olması halinde fazla olan fark yaşlılık aylığı miktarı kadar borçlu olduğu ve yine 01.03.2005-27.12.2006 tarihleri arası 6944 gün ve 5408 gün üzerinden bağlanan ölüm aylığı miktarı Kurumdan sorularak 6944 gün üzerinden bağlanan ölüm aylığı miktarının fazla olması halinde fazla olan fark ölüm aylığı miktarı kadar borçlu olduğu kabul edilerek karar verilmelidir." gerekçesiyle karar bozulmuştur. D....
Ancak eksik inceleme ve araştırma ile davacının ölüm aylığına hak kazandığı sonucuna varıldığı görülmektedir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 1479 sayılı Yasanın 42. Maddesinde hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için: sigortalının ölüm tarihinde en az 5 tam yıl prim ödemiş bulunması ve hak sahibinin yazılı talepte bulunması gerektiği düzenlenmiştir. Somut olayda sigortalının 5 tam yılı aşkın sigortalılığının bulunduğu ve hak sahibi eşin ölüm aylığı bağlanması için talepte bulunduğu dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Ne var ki sigortalının hiçbir tereddüt ve duraksamaya yol açmayacak biçimde ölüm tarihi itibarıyla sigortalı olduğu süre ile ilgili olarak pirim borçlarının ödediğinin belirlenmediği ortadadır. Hal böyle olunca da eksik araştırma ile davacının ölüm aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesi de isabetsizdir....
Davacı murisinin ölüm tarihi olan 30/11/2012 tarihinde 5510 sayılı Yasa yürürlüktedir. 5510 sayılı Yasa'nın "Ölüm sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları " başlıklı 32/2-a maddesinde, Ölüm aylığının en az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde ölüm aylığı bağlanacağı bildirilmiştir. Somut olayda, davacıların murisi ...'ın her türlü borçlanma süreleri hariç 900 gün prim ödeme şartının gerçekleşmemiş olmasına rağmen davacıların ölüm aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Ölüm aylığı yönünden hak doğuran olay ölüm olup, muris sigortalının ölüm tarihinde yürürlükte bulunan ve somut olayda uygulanması gereken 5510 sayılı Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi gereğince, “En az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş” olma koşulu bulunmakta olup; davanın, borçlanılan süreler gözetilmeksizin hizmet sözleşmesine dayalı prim gün sayısı 900 gün olmadığı gibi, askerlik süresinin borçlanılması durumuda da 1800 prim gün sayısı şartı gerçekleşmeyeceğinden ölüm aylığı tahsis koşullarının oluşmayacağı gerekçesi ile reddi yerine; eldeki davada askerlikte geçen süreye ilişkin borçlanma talebinin bulunduğu hususu gözardı edilip, davacının askerlik süresinin borçlanılması için Kurum’a başvuru şartını...
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME: Dosya kapsamı incelendiğinde, davacıya 17.3.2018 tarihinde yaşamını yitiren sigortalı eşi üzerinden dolayı 4/b kapsamında ölüm aylığı bağlandığı ve 5.3.1990 günü ölen babası üzerinden ölüm aylığı bağlanması talebinin kurumca red edilmesi üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır....
e, 05.01.2013 tarihinde iş kazası nedeniyle ölen oğlu ... üzerinden iş kazası sigortası kolundan ölüm geliri ve ölüm sigortası kolundan ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. 5510 sayılı Kanun'un 34 üncü maddesinin (d) bendinde, anne ve babaya ölüm aylığı bağlanması "Hak sahibi eş ve çocuklardan artan hisse bulunması halinde her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması şartıyla ana ve babaya toplam % 25'i oranında; ana ve babanın 65 yaşın üstünde olması halinde ise artan hisseye bakılmaksızın yukarıdaki şartlarla toplam % 25'i, oranında aylık bağlanır." şeklinde hüküm altına alınmıştır....