Davacı murisinin ölüm tarihi olan 06/10/2008 tarihinde 5510 sayılı Yasa yürürlüktedir. 5510 sayılı Yasa'nın "Ölüm sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları " başlıklı 32/2-a maddesinde, Ölüm aylığının en az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde ölüm aylığı bağlanacağı bildirilmiştir. Somut olayda, davacının murisi ...'nun her türlü borçlanma süreleri hariç 900 gün prim ödeme şartının gerçekleşmemiş olmasına rağmen davacılara 01/05/2014 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
I-İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin öğretmen olan eşinin 14/12/2013 tarihinde vefat etmesi üzerine davalı Kurumca 01/01/2014 tarihinde müvekkiline emekli sandığından ölüm (dul) aylığı bağlandığını, müvekkilinin 20/01/2014 tarihinde davalı Kuruma müracaat ederek çiftçi olan Bağ-Kur'lu babasının 12/09/2002 tarihinde vefat etmiş olması sebebiyle babasından dolayı da ölüm aylığı talep ettiğini, ancak davalı Kurumun 02/06/2014 tarihli yazısı ile talebinini reddedildiğini, oysa ki müvekkilinin dul ve yetim aylıklarını birlikte alma hakkı olduğunu iddia ederek müvekkilinin eşinin 14/12/2013 tarihinde vefat etmesi nedeniyle 12/09/2002 tarihinde vefat eden babasından ölüm aylığı (yetim aylığı) almaya hak kazandığının tespitine, ölüm aylığı (yetim aylığı) almaya hak kazandığı tarihten itibaren işleyecek faizi ile davalı Kurumdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, bu talebin kabul görmemesi halinde tahsisi talep tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsili ile müvekkiline...
Bu durumda olanların gelir ve aylıkları yazılı istek tarihini takibeden aybaşından itibaren başlar." hükmünü içermekte ve bu madde hükmüne göre davacıya tahsis talep tarihini takip eden ay başından itibaren ölüm aylığı tahsisi gerekmekte ise de, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 97. maddesinin 1. fıkrasının “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazası, meslek hastalığı, vazife malûllüğü ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların, hakkın kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde istenmeyen kısmı zamanaşımına uğrar.” düzenlemesi karşısında, tahsis talep tarihinden geriye yönelik beş yıllık dönem içindeki ölüm aylıklarının istenebileceği belirgin bulunmakla ve anılan Yasanın yürürlük tarihi de gözetildiğinde, davacının ölüm aylığı başlangıç tarihinin 01.10.2008 tarihi olduğunun gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. ./.. -2- Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, murisi eşinin yurt dışında geçen hizmetlerinin 3201 sayılı Yasaya göre borçlanarak ölüm aylığı bağlanmasını istemiştir. Mahkemece, davacıya 1.10.2006 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının eşi ... 02.02.2010 tarihinde ölmüş olup, 01.03.2010 tarihinden itibaren davacıya 506 sayılı Kanun'un değişik 68 inci maddesine göre ölüm aylığı bağlandığı, davacının eşinden dolayı SSK' dan ölüm aylığı almakta iken, Bağ-Kur Kanuna tabi sigortalı olan babası ...’ın 04.12.1992 tarihinde öldüğü, davacının eşinden dolayı 506 sayılı Kanun kapsammda ölüm aylığı aldığı gerekçesi ile babasından dolayı bağlanan Bağ-Kur ölüm aylığının kurumca kesildiği,davacının her hangi bir sosyal güvenlik kuruluşu kapsamında çalışmadığı ve buralardan gelir veya aylık almadığı dosya içeriğinden anlaşılmakla, davacının hem eşinden dolayı SSK kapsamında ölüm aylığı alması ve hem de babasından dolayı da tarım Bağ-Kur kapsamında ölüm aylığı alması gerektiği kanaatine varılmakla Yargıtay HGK 2018/427E ve 2018/949K. sayılı ilamında, sosyal güvenlik kuruluşları kapsamında çalışmayan ve bu çalışmasından dolayı buralardan...
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi Dava, eşinden dolayı ölüm aylığı almakta olan davacıya babasından dolayı da eşinin ölüm tarihi itibariyle ölüm aylığı bağlanarak, biriken aylıkların ödenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde, davanın kısmen kabulü ile davacıya babasından dolayı 01.10.2008 tarihi itibariyle ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( İŞ) Mahkemesi Davacı, askerlik borçlanması dikkate alınarak 15/02/2009 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitiyle biriken aylıkların faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava; davacıların, 15.02.2009 tarihinde vefat eden murislerinden dolayı ölüm aylığı bağlanmasına dair istemlerini reddeden Kurum işleminin iptali, davacıların ölüm aylığına hak kazandığının ve aylıklara 22.10.2013 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, 04/04/2013 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Davacı, murise ait askerlik borçlanması ile ölüm aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacının talebi de göz önünde bulundurularak 04/04/2013 tarihinden itibaren davacı ve velayeti altında olan çocuğu ... 'a ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, 11/04/2009 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitiyle, biriken aylıkların faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun tüm temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacıların temyizine gelince; Dava, davacıların 506 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı iken 11.10.2004 tarihinde ölen oğullarından dolayı davacılara iş kazası geliri yanında ayrı ayrı ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir....
Değerlendirme Davacının 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olan eşinin 06.03.2021 tarihinde vefatı üzerine 4/b ölüm aylığı bağlandığı, 4/a sigortalı olan babasının 14.03.1994 tarihinde vefat ettiği, davacı 10.03.2021 tarihinde davalı Kuruma başvurarak babasından dolayı da ölüm aylığı bağlanması talep edildiği, Kurum tarafından talebin reddedildiği anlaşılmaktadır....