ın aynı kişi olduğunun tespiti ile murisin tapu kayıtlarındaki isminin ... olarak ve doğum tarihinin 1914 olarak tespiti ve tashihini istemiştir. Davalı ... vekili, düzeltilecek tapu kaydı ile dayanak belgeleri ve nüfus kayıtları getirtilerek aynı kimlik bilgilerine sahip başka bir kişinin bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini belirtilerek davanın reddinin savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile ... İlçesi ... Mah. 635 ada 135 parsel nolu ana taşınmazın 68/990 arsa paylı 2. kat 2. giriş 6 nolu bağımsız bölümün maliki ...'ın isminin ... ve doğum tarihinin 1914 olarak düzeltilmesine ilişkin olarak verilen 30.06.2015 tarihli karar Dairece “...kayıt maliki ... ile davacının murisinin aynı kişi olduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki kayıt maliki ... Tebaalı olup, nüfus kaydı temin edilememiştir....
Yukarıda açıklandığı üzere tapu kayıtlarına yanlış ya da eksik yazılan isim, soyisim ve baba adı gibi kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkündür. Tapu sicilinde yer alan kimlik bilgilerinin tapu malikinin nüfus bilgilerine uygun olması kamu düzenine ilişkindir. Bu davalarda amaç, tapu kayıtlarında yazılı kimlik bilgileri ile nüfus kayıtlarında yazılı kimlik bilgilerinin birbirine uygunluğunu sağlamak olduğuna göre ve yargı kararları gereğince tapu kayıtlarında tashih ve tescil işlemleri de yapıldığına göre, davacının davasının kabulü ile tapu kayıtlarındaki baba adının düzeltilmesine ve düzeltilmiş şekli ile tesciline karar vermek gerekirken yazılı gerekçelerle tespite dair karar verilmesi doğru görülmediğinden, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, 22.10.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Dava, tapu kaydında malik isimlerinin hatalı yazıldığı iddiasıyla, kayıttaki ismin düzeltilmesi, ayrıca, nüfus kayıtlarındaki aynı kişinin isminin farklı yazılması nedeniyle de nüfus kayıtlarındaki hataların da düzeltilmesi ve tapu kaydında buna göre düzeltme isteği ile açılmış,"yargılama aşamasında istem, kayıt maliklerinin davacılar miras bırakanları olduğunun tespitine dönüşmüştür. Bilindiği gibi, taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bunun için de kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğunun tespiti zorunludur....
Somut olayda; istem hüküm altına alınarak kayıt malikinin isminin "..." olarak düzeltilmesine karar verilmiş ise de Tapu Sicil Müdürlüğünce yargılama sırasında tapu kayıtlarındaki malik isminin 11.3.2009 tarihinde "... oğlu, ..." olarak düzeltildiği ve dosyada mevcut nüfus kayıt bilgilerine göre de malik isminin "..." değil "..." olduğu anlaşılmaktadır. Ancak; Dairemizin 28.05.2009 tarihli bozma ilamımızda nüfus kayıt bilgilerine göre malik isminin “...” değil “...” dır yazılması maddi hataya dayalı olup malik ismi nüfus bilgilerine göre “...” olduğundan, bozma ilamımızdaki “...” isminin “...” olarak HUMK.nun 459. maddesi uyarınca düzeltilmesi uygun bulunmuştur. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle 1-HUMK.nun 440 maddesinde öngörülen hususlardan hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE, 2- Dairemizin 28.05.2009 tarih 2009/5714 Esas, 2009/6474 Karar sayılı sayılı ilamındaki maddi hataya dayalı olarak yazılan "..." isminin çıkartılarak yerine "..."...
Mahkemece davacının annesi nüfusa kaydedilmeksizin vefat ettiğinden ve ölü kişinin nüfusa kaydının yapılamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36.maddesinin 1/a bendinde nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Dava dilekçesinden davanın nüfus kaydının düzeltilmesi ist... ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadılar. Mahkemece, davacıların anneleri olduğunu iddia ettikleri ...'nin ana adı, baba adı, doğum ve ölüm tarihleri tespit edilip, ...'...
Türk Medeni Kanununun 27.maddesi, haklı sebebin varlığı halinde adın değiştirilmesine ve bu değişikliğin nüfus siciline kaydedilmesine imkan vermekte ise de; birinci fıkradaki ifadeden bu değişikliği isteme hakkının ilgili kişiye ait olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Bu itibarla, ölü olduğu da anlaşılan ...'nin adının değiştirilmesine ilişkin davanın aktif husumet ehliyeti yönünden reddedilmesi gerekirken, esasına girilerek kabulü, 2-Mahkemece ... ve ... oğlu ... ile ... ve ... oğlu ...'ın aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmiş ve ... oğlu...'nin ... olan baba adı ... olarak değiştirilmiş ise de, nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup mahkemeler hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Somut olayda salt taraf beyanları, tanık anlatımları ile yetinilmeyip, iddia ile ilgili olarak (davacılar murisi ...'...
(evlenmekle ...)" olduğunu beyanla tapuda... olan adını ..., müvekkili ...'ın adının ...,...'un adının ... olduğunun tespitiyle tashihine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili duruşmada; toplanan delillere göre Hazine menfaatleri gözetilerek karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava konusu taşınmazlarda ismi düzeltilmesi istenen paydaş ... kızı ...’un dosya içerisindeki nüfus kayıtlarına göre isminin “Ne olmasına rağmen “...” olarak düzeltilmesine karar verilmesi, 6 ve 4793 parsel sayılı taşınmazlarda hissedar olmayan ... ve 4793 parsel sayılı taşınmazda payı bulunmayan ...hakkındaki düzeltme isteminin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü doğru görülmemiş, hükmün bu sebeplerle bozulması gerekmiştir....
Bunun sonucu olarak, yerel mahkemece mevcut nüfus kaydı iptal edilen ; baba isminin , anne isminin olarak düzeltilmesi suretiyle gerçek babası ile annesi nüfus aile kaydına tesciline de karar verilmesi gerekirken ; tescil işleminden kaçınılmış olması nedeniyle hükmün bozulması gerektiği düşüncesiyle değerli çoğunluğun onama görüşüne katılmıyoruz....
ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Davacı, 457, 655, 702, 703, 704, 705, 706, 707 parsel sayılı taşınmazların paydaşı murisinin tapu kaydında " Mehmet oğlu M.. Y..";olarak yazılı isminin nüfus kaydına uygun "Mehmet oğlu M.. K..";paydaş olan annesi murisin 143 parselde "M.. Y.. eşi H.. K.." ve 341, 342 ve 343 parsel sayılı taşınmazlarda ise " H.. K.." olarak yazılı isminin nüfus kaydına uygun "Mehmet Sabri kızı H.. K..";paydaşı olduğu 143ve 251 ada 29 parselde "Mustafa oğlu Ö.. K.." olarak yazılı isminin nüfus kaydına uygun "Mustafa oğlu Ö.. K.." olarak düzeltilmesini istemiş;yargılama aşamasında ise 572 ada 6 parselde babası murisin tapuda " Mehmet oğlu M.. Y.." olarak yazılı isminin de düzeltilmesini istemiştir. Davalı,davanın reddini savunmuştur. Mahkemece,251 ada 29 parselde adının düzeltilmesi istenen Ö.....
Hukuk Dairesi'nin 2020/306 Esas, 2020/374 Karar sayılı ilamı ile kaldırılmış, mahkememizce kaldırma kararı doğrultusunda yasal hasım olan Nüfus Müdürlüğü ile miras hakkını yakından ilgilendirdiğinden ölüm tespiti istenen kişinin mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Ölü olduğunun tespiti istenen kişinin ölü ise ölüm tarihinin de belirlenerek nüfusa tesciline karar verilmesi gerekmektedir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Bu bakımdan hakim resen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir....