Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tapu kaydının düzeltilmesi istemi hakkında... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ve... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R - Dava, davacıya ait taşınmazın tapu kaydında “ölü” kaydının “sağ” olarak düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, tapu kaydında düzeltme davalarının çekişmesiz yargı işi olduğu ve sulh hukuk mahkemesinde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın alacak davası niteliğinde olduğu ve malvarlığına ilişkin davaların asliye hukuk mahkemesinde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda davacı, taşınmazın tapu kaydında “ölü” olarak kaydedildiğini belirterek tapu kaydının “sağ” olarak düzeltilmesini talep etmiştir....

    Hükmü, davalı idare vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı idare vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Ancak; tapuda isim düzeltilmesi davalarında amaç tapudaki kayıtların nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Dosyadaki tapu maliki murise ait nüfus kaydına göre "... kızı ... ..." 15.09.1924 tarihinde ölmüştür. Bu tarihte Soyadı Kanunu yürürlüğe girmediği, murisin nüfusta soyadı almadan öldüğü anlaşılmaktadır. Bu nedenle murisin ismine soyadı eklenmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç göstermediğinden hükmün aşağıda gösterildiği şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen davada; Davacı,51 ve 52 parsel sayılı taşınmazlarda babası .... annesi olan paydaş murisin tapuda " ...."; 48 ve 54 parsel sayılı taşınmazlarda ise tapuda "...." olarak yazılı isminin nüfus kaydına uygun "....." olarak;23,154,155 ve 156 parsel sayılı taşınmazlarda muris paydaş dedesinin tapuda "...." ve dedesinin kardeşi olan paydaş murisin tapuda "...." olarak yazılı isimlerinin nüfus kaydına uygun olarak "...." soyadının eklenmesi suretiyle düzeltilmesini istemiştir. Davalı ,davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddiaların sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekilince temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen davada; Dava, tapu ve nüfus kaydında düzeltim isteğine ilişkindir. Davacı, annesi olan muris "... kızı ...'ın" 3, 5, 17, 33, 28, 57, 16, 60, 66 ve 75 parsel sayılı taşınmazların paydaşı olduğunu, nüfus kaydında murisinin adının "...", tapu kaydında ise soyadının "..." olarak hatalı yazıldığını ileri sürerek, tapu kaydında yazılı "..." soyadının "...", nüfus kaydında yazılı "..." isminin "..." olarak düzeltilmesini ve ... ile ...'ın aynı kişi olduğunun tespitini istemiş, 26/04/2013 havale tarihli dilekçe ile ...Müdürlüğü aleyhine açtığı davadan feragat etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, nüfus kaydındaki isim değişikliği istemi yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, diğer talepler yönünden iddianın ispat edildiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir....

          Bu nedenle mahkemece, öncelikle kaydının düzeltilmesi istenen kişinin yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri gereğince doğum ve ölüm kaydının nüfus kütüğüne işlenmesi hususunda davacıya önel verilerek, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandıktan sonra, sonucu çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu nüfus kaydı bulunmayan murisin isminin düzeltilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak davacı vekiline, muris Sabha’nın önce doğum sonra ölüm olayının nüfus aile kütüğüne işletilmesi için süre verilmiştir. Davacı vekili idareye yapmış olduğu başvuru sonucunda ara kararı gereğini yerine getiremediğini, idarenin ret talebinin iptali için İdare Mahkemesinde dava açtıklarını bildirmiştir....

            Somut olayda, davacı, nüfus kaydında "..." olan isminin "..." olarak, "..." olan soy isminin "..." olarak değiştirilmesini talep etmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahsın yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Nüfus kayıtlarındaki düzeltime ilişkin uyuşmazlıklardaki yetki Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi uyarınca kesin yetkidir. 5718 sayılı MÖHUK'nın 41. maddesi uyarınca Türk vatandaşlarının kişi hâllerine ilişkin davaları, yabancı ülke mahkemelerinde açılmadığı veya açılamadığı takdirde Türkiye'de yer itibariyle yetkili mahkemede, bulunmaması hâlinde ilgilinin sâkin olduğu yer, Türkiye'de sâkin değilse Türkiye'deki son yerleşim yeri mahkemesinde, o da bulunmadığı takdirde ..., ... veya ... mahkemelerinden birinde görülür. Somut olayda davacının yurt dışına çıkmadan önceki son yerleşim yeri adresinin “......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, anne adının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm nüfus müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; 16.10.1969 tarihinde ölmüş olan annesinin adının “...” olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Yargıtay uygulamalarında ve bilimsel çevrelerde ad üzerindeki hakkın şahsa sıkı sıkıya bağlı bir temel kişilik hakkı olduğu kabul edilmektedir. Bu bağlamda bir kimsenin ölümünden sonra adının değiştirilmesine olanak yoktur. Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinde; davacının hanesinde anne adı “...” olarak geçmektedir....

                in ... olan isminin nüfus kayıtlarına göre "..." olarak düzeltilmesine karar verilmiş ise de dosya içerisinde "... kızı ... ..." adına bir nüfus kaydına rastlanamamıştır. Taşınmazların kadastro tespiti sırasında mülkiyet ... sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda tapu maliklerinin kimlik bilgileri ancak nüfus kayıtlarına göre düzeltilebilir. Dosyada "... kızı ... ..." adına bir nüfus kaydı olmadığına göre düzeltme yapılması doğru değildir. Diğer taraftan, dosya içerisindeki tapulama tutanağının incelenmesinde, öncesi tapusuz olan dava konusu taşınmazın 1927 yılında şark muhacirlerinden ... oğlu ... karısı ... ve kızı ...'ye iskanen verildiği ve iskan defterinin 9/255 sırasında kayıtlı olduğu belirtilerek ... oğlu, 1290 doğumlu... ..., ... kızı 1289 doğumlu ... ... ve ... kızı ... ... adlarına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır....

                  Nüfus kaydında ise davacının murisi malik ...'ın soyadı "..."tır. ... ... 1976 yılında ölmüş, ölümünden sonra 1987 yılında mirasçıları soyadlarını hükmen ... olarak düzelttirmişlerdir. Mahkeme mirasçıların soyadlarında yaptırdıkları bu düzeltmeyi nazara alarak malik ...'ın soyadının da tapuda "..." olarak düzeltilmesine karar vermiştir. Ne var ki, ...'ın soyadı ... olup nüfus kaydında bu kişi ile ilgili hükmen soyadı tashihi yapılmamıştır. Onun ölümünden sonra mirasçıları tarafından soyadlarının değiştirilmesi murisin hukuki durumunu etkilemez. Diğer bir anlatımla, nüfus kaydının aksine tapu kaydında soyadı düzeltilmesi olanağı yoktur. Tapu kaydında isim düzeltme davalarında amaç, malik isminin nüfus kayıtlarına uyumlu hale getirilmesidir. Mahkemece bu yön gözetilmemiştir. Karar bozulmalıdır. Kabule göre de; dava konusu 740 parsel sayılı taşınmaz kaydında da düzeltim istendiği halde bu parsele ilişkin istem hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi ayrıca doğru değildir....

                    Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamında nüfus kayıtlarında sağ gözüken kişinin ölü olduğu ve ölüm tarihinin tespitine dayalı nüfus kayıt düzeltme istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; ölü olduğunun tespiti istenilen ...'nin 15.08.1959 tarihinde ... ve ...'...

                      UYAP Entegrasyonu