WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ün kardeşi ve yasal vasisi olduğu, dava dışı ...'ün nüfus kaydına göre 01/09/2003 tarihinde vefat ettiği, ancak ...'ün ölümünden sonra 29/09/2004 tarihine kadar yersiz olarak 2.570,34 aylık ödemesi yapıldığından, davalı tarafından ölüm tarihinin geç bildirilmesi nedeniyle 01/09/2003 - 29/09/2004 tarihleri arasında yersiz çekilen aylıklar tutarının iadesini talep etmiştir. Davalı, hak sahibinin 16/09/2004 tarihinde öldüğünü, kayıtlara ölüm tarihinin yanlışlıkla 01/09/2003 olarak geçtiğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, ...'...

    T2 nüfus kaydı çıkartılmış olup olaylar kısmında ölüm kaydı "bilinmeyen" olarak yazıldığı görülmektedir. Nüfus Müdürlüğü'nce verilen cevapta T2 ölüm tespiti sonuçlandırılmayan olarak kayıtlı olduğu bildirilmiştir. Buna göre T2 kaydında ölüm araştırması şerhi bulunmakta olup mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda davacıya T2 hakkında ölüm tarihinin tespiti davası açmak üzere yetki belgesi düzenlenmesine ve davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulduğu görülmektedir. Öncelikle belirtmek gerekir ki; duruşma yapmadan karar verilebilmesi için, hukuken bunun mümkün olması gerekir. Başka bir anlatımla, ancak hukukun uygun gördüğü (ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları gibi) veya kanunun duruşma açılmadan dosya üzerinden karar verilmesinde hakime takdir hakkı tanındığı hallerde dosya üzerinden karar verilebilir (İİK.nun 17- 18. maddelerinde öngörülen şikayet davası gibi)....

    Ayrıca 18.02.2016 tarihli bozma ilamında belirtildiği üzere anılan 506 sayılı Kanunun 60/G maddesinde "Bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir" hükmü öngörülmüştür. Maddedeki "malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanlar" sözcüklerinin, sigortalılar yararına bir yorumla, tabi olması gerekenleri de kapsadığının kabulü gerekir. Öte yandan, aynı kanunun Geçici 54'üncü maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunanlar için bu maddenin yani 18 yaş sınırının uygulanmayacağı belirtilmiştir.” Mahkemece yukarıda belirtilen hususlar göz önüne alındığında dosyaya ilişkin bozma ilamına uyulmasına rağmen gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır....

      Maddedeki "malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanlar" sözcüklerinin, sigortalılar yararına bir yorumla, tabi olması gerekenleri de kapsadığının kabulü gerekir. Öte yandan davacının, aynı Kanunun geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmadığı da belirgindir....

        Maddedeki "malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanlar" sözcüklerinin, sigortalılar yararına bir yorumla, tabi olması gerekenleri de kapsadığının kabulü gerekir. Öte yandan, aynı kanunun Geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunanlar için bu maddenin yani 18 yaş sınırının uygulanmayacağı belirtilmiştir....

          Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 506 sayılı Kanunun 60/G maddesi; malüllük,yaşlılık ve ölüm sigortaları uygulanmasında 18 yaşından önce malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık sürelerinin 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edileceği, ancak bu tarihten önceki sürelerin prim ödeme gün sayısına dahil edileceği hükmünü içermekte olup, aynı Kanunun Geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malullük,yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmayan ve 10.06.1971 doğumlu olan davacı sigortalının; sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşını ikmal ettiği 10.06.1989 tarihi olarak tesbiti ve bu tarihten önceki çalışılan süreler için ödenen maluliyet, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin prim ödeme gün sayısı hesabına dahil edilmesine karar verilmesi gerektiği halde,...

            Hükmün, davalılardan Kurum Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 506 sayılı Kanunun 60/G maddesi; malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları uygulanmasında 18 yaşından önce malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık sürelerinin 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edileceği, ancak, bu tarihten önceki sürelerin prim ödeme gün sayısına dahil edileceği hükmünü içermekte olup, aynı Kanunun Geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malullük,yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmayan ve 01.02.1966 doğumlu olan davacı sigortalının; sigortalılık başlangıcı olarak 18 yaşını ikmal ettiği 01.02.1984 tarihinin esas alınması gerektiğinin, karar yerinde gösterilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

              Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; ...'ın nüfus kayıtlarında ölüm tarihinin 01.05.2010 olarak görüldüğünden, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Hakkında Kanunun 35. ve diğer ilgili maddeleri uyarınca nüfus kütüklerinin resmi belge niteliğinde olup, kesinleşmiş mahkeme hükmüyle aksi sabit oluncaya dek geçerli kabul edilmek zorunluluğu olduğundan bahisle davanın reddi cihetine gidilmiştir. Davacı vekili; ilgilinin ölüm tarihinin nüfusa geç bildirildiğine dair iddialarının yeterince araştırılmadan davanın reddi cihetine gidildiğinden bahisle hükmü temyiz etmiştir. Mevcut yargılama dosyasında Mahkemece; fiili ölüm tarihinin davacı vekilinin iddiası doğrultusunda araştırılması cihetine gidilmemiştir. Bu itibarla; bakım alacaklısı ...'ın ölüm tarihini tespite yönelik; bakım alacaklısı müteveffa ...'ın son ikametgah adresinde taraflarla akrabalık ve husumeti bulunmayan kişilerden sorulmak suretiyle ...'...

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Kastamonu İş Mahkemesi Tarihi :14.05.2015 No :2014/272-2015/108 Dava, hizmet ve sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle hizmet tespiti istemine ilişkin istem yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti istemi yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi Dava; sigorta başlangıç tarihinin 03.12.1986 olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi .... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 02.03.1970 doğumlu olan davacının, sigorta başlangıç tarihinin tespiti istem açmış olduğu davada mahkemece, davacının davalı işyerinde çırak-stajyer öğrenci olarak çalıştığı ve adına malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödenmediği, Kurum yazısından ve aynı dönemde çalışan bordro tanıkları beyanlarından anlaşıldığından davanın reddine karar vermiştir....

                    UYAP Entegrasyonu