Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddedeki "malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanlar" sözcüklerinin, sigortalılar yararına bir yorumla, tabi olması gerekenleri de kapsadığının kabulü gerekir. Öte yandan davacının, aynı Kanunun geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmadığı da belirgindir....

    T2 nüfus kaydı çıkartılmış olup olaylar kısmında ölüm kaydı "bilinmeyen" olarak yazıldığı görülmektedir. Nüfus Müdürlüğü'nce verilen cevapta T2 ölüm tespiti sonuçlandırılmayan olarak kayıtlı olduğu bildirilmiştir. Buna göre T2 kaydında ölüm araştırması şerhi bulunmakta olup mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda davacıya T2 hakkında ölüm tarihinin tespiti davası açmak üzere yetki belgesi düzenlenmesine ve davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulduğu görülmektedir. Öncelikle belirtmek gerekir ki; duruşma yapmadan karar verilebilmesi için, hukuken bunun mümkün olması gerekir. Başka bir anlatımla, ancak hukukun uygun gördüğü (ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları gibi) veya kanunun duruşma açılmadan dosya üzerinden karar verilmesinde hakime takdir hakkı tanındığı hallerde dosya üzerinden karar verilebilir (İİK.nun 17- 18. maddelerinde öngörülen şikayet davası gibi)....

    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; ...'ın nüfus kayıtlarında ölüm tarihinin 01.05.2010 olarak görüldüğünden, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Hakkında Kanunun 35. ve diğer ilgili maddeleri uyarınca nüfus kütüklerinin resmi belge niteliğinde olup, kesinleşmiş mahkeme hükmüyle aksi sabit oluncaya dek geçerli kabul edilmek zorunluluğu olduğundan bahisle davanın reddi cihetine gidilmiştir. Davacı vekili; ilgilinin ölüm tarihinin nüfusa geç bildirildiğine dair iddialarının yeterince araştırılmadan davanın reddi cihetine gidildiğinden bahisle hükmü temyiz etmiştir. Mevcut yargılama dosyasında Mahkemece; fiili ölüm tarihinin davacı vekilinin iddiası doğrultusunda araştırılması cihetine gidilmemiştir. Bu itibarla; bakım alacaklısı ...'ın ölüm tarihini tespite yönelik; bakım alacaklısı müteveffa ...'ın son ikametgah adresinde taraflarla akrabalık ve husumeti bulunmayan kişilerden sorulmak suretiyle ...'...

      Hükmün, davalılardan Kurum Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 506 sayılı Kanunun 60/G maddesi; malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları uygulanmasında 18 yaşından önce malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık sürelerinin 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edileceği, ancak, bu tarihten önceki sürelerin prim ödeme gün sayısına dahil edileceği hükmünü içermekte olup, aynı Kanunun Geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malullük,yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmayan ve 01.02.1966 doğumlu olan davacı sigortalının; sigortalılık başlangıcı olarak 18 yaşını ikmal ettiği 01.02.1984 tarihinin esas alınması gerektiğinin, karar yerinde gösterilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi Dava; sigorta başlangıç tarihinin 03.12.1986 olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi .... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 02.03.1970 doğumlu olan davacının, sigorta başlangıç tarihinin tespiti istem açmış olduğu davada mahkemece, davacının davalı işyerinde çırak-stajyer öğrenci olarak çalıştığı ve adına malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödenmediği, Kurum yazısından ve aynı dönemde çalışan bordro tanıkları beyanlarından anlaşıldığından davanın reddine karar vermiştir....

          Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Yine 5510 sayılı Kanunun geçici 7.maddesi yollamasıyla uygulanan mülga 506 sayılı Kanunun 60/G maddesinde "Bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir" hükmü öngörülmüştür. Maddedeki "malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanlar" sözcüklerinin, sigortalılar yararına bir yorumla, tabi olması gerekenleri de kapsadığının kabulü gerekir....

            Nüfus kayıtlarında "ölü" olduğu belirtilen kişilerin ölüm tarihlerinin nüfus kayıtlarına göre işletilmesi veya ölüm tarihinin tespiti için açılan davalar uzun bir zaman alabileceğinden davacıya ölüm tarihlerinin işletilmesi için kesin süre verilerek davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Bu durumda mahkemece davacıya nüfus kayıtlarında "ölü" olduğu belirtilen muris ve mirasçıların ölüm tarihinin işlenmesi için nüfus müdürlüğüne başvurması veya ölüm tarihinin tespiti için dava açmak üzere yetki ve makul bir süre verilmesi gerekirken yerinde olmayan yazılı gerekçelerle davanın reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatıran iadesine, 24.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....

              Maddedeki "malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanlar" sözcüklerinin, sigortalılar yararına bir yorumla, tabi olması gerekenleri de kapsadığının kabulü gerekir. Öte yandan, aynı kanunun Geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunanlar için bu maddenin yani 18 yaş sınırının uygulanmayacağı belirtilmiştir. Buna göre; 16.11.1970 doğumlu olan davacı yönünden sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşını doldurulduğu 16.11.1988 tarihi yerine 01.05.1988 olarak yazılması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370/2. maddesi gereğince, söz konusu karar düzeltilerek onanmalıdır. S O N U Ç : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/2 maddesi gereği kaldırılması ile bölge adliye mahkemesi hüküm fıkrasının 1....

                Başkanlığı vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacının 10.09.2002 – 10.03.2005 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak 506 sayılı Kanun kapsamında çalıştığının tespitine karar verilmiştir. 506 sayılı Kanunun 60/G maddesinde “bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dâhil edilir” hükmü öngörülmüştür. Maddedeki “malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanlar” sözcüklerinin, sigortalılar yararına bir yorumla, tâbi olması gerekenleri de kapsadığının kabulü gerekir. Öte yandan davacının, aynı Kanunun geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmadığı da belirgindir....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, sigortalılık başlangıç tarihinin 01.07.1983 olduğunun ve buna göre 01.08.2012 tarihi itibsri ile yaşlılık aylılğı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne davacının sigorta başlangıç tarihinin 01.07.1983 olduğunun ve 01.08.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu