WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir" hükmü öngörülmüştür. Maddedeki "malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanlar" sözcüklerinin, sigortalılar yararına bir yorumla, tabi olması gerekenleri de kapsadığının kabulü gerekir. Öte yandan, aynı kanunun Geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunanlar için bu maddenin yani 18 yaş sınırının uygulanmayacağı belirtilmiştir. Buna göre; 05.11.1973 doğumlu olan davacı yönünden sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşını doldurulduğu 05.11.1991 olarak kabulü yerinde ise de bu tarihten önceki hizmet sürelerinin de prim ödeme gün sayısına dahil edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

    kesin ölüm sebebinin kesin ve net bir şekilde ortaya koyularak gerekirse iş yerinde çalışma ile ölüm arasında illiyet bağı kurulup kurulamayacağı hakkında Adli Tıp Üst Kurulundan görüş alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabul ve uygulamaya göre ise; 1-Suç tarihinin 14.09.2007 – 09.06.2009 şeklinde gösterilmesi gerekirken 01.01.2006 olarak yazılması, 2-5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeksizin taksirle öldürme suçundan hüküm kurulurken anılan madde ile sanık hakkında hak yoksunluğuna hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Dava, yurt içi sigortalılık kayıt ve tescili bulunmayan 10.01.1969 doğumlu davacının, yurt dışında Türk Vatandaşlığı döneminde geçen borçlanmaya esas sürelerin, 5510 sayılı Yasanın 4/I-a maddesi kapsamında olmak üzere ve 3201 sayılı Yasa uyarınca borçlanabileceğinin tespiti; .... Rant Sigortasına giriş olan 10.01.1986 tarihinin, .....’de sigorta başlangıcı olarak kabulü istemine ilişkindir. Mahkeme, sair istemlerin reddine karar verirken; 18 yaşın ikmal edildiği 01.01.1987 tarihinden Türk Vatandaşlığının kaybedildiği 16.12.1997 tarihleri arası, yurt dışında Türk Vatandaşlığı döneminde geçen çalışma sürelerinin 3201 sayılı Yasa uyarınca borçlanılabileceğinin tespitine, Alman Rant Sigortasına giriş olan 01.01.1986 tarihinin, .....’de sigorta başlangıcı olarak kabulüne karar vermiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Dava açılırken davacı taraftan başlangıçta alınması gereken başvuru harcı ve peşin harcın alınmadığı belirlenmiştir. Bu nedenle davacı idareden alınması gereken başvurma harcı ve peşin harcın alınarak, alındığına ilişkin belgenin dosyaya konulmasından, 2-Davalılar vekilinin temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt tarihinin mahkeme kayıtlarından araştırılarak buna ilişkin tutulacak tutanağın dosya içerisine konulmasından, 3-Gerekçeli karar davalılardan ...'ün Nüfus Müdürlüğünce bildirilen adresine doğrudan Tebligat Yasasının 35. maddesi gereğince tebliğ edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Dava açılırken davacı taraftan başlangıçta alınması gereken başvuru harcı ve peşin harcın alınmadığı belirlenmiştir. Bu nedenle davacı idareden alınması gereken başvurma harcı ve peşin harcın alınarak, alındığına ilişkin belgenin dosyaya konulmasından, 2-Davalılar vekilinin temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt tarihinin mahkeme kayıtlarından araştırılarak buna ilişkin tutulacak tutanağın dosya içerisine konulmasından, 3-Gerekçeli karar davalılardan ...'ün Nüfus Müdürlüğünce bildirilen adresine doğrudan Tebligat Yasasının 35. maddesi gereğince tebliğ edilmiştir....

            Maddedeki "malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanlar" sözcüklerinin, sigortalılar yararına bir yorumla, tabi olması gerekenleri de kapsadığının kabulü gerekir. Öte yandan, aynı Kanun'un Geçici 54 üncü maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunanlar için bu maddenin yani 18 yaş sınırının uygulanmayacağı belirtilmiştir. Buna göre; 01.07.1969 doğumlu olan davacı yönünden sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşını doldurduğu 01.07.1987 olarak kabulü, bu tarihten önceki hizmet sürelerinin ise, yalnızca prim ödeme gün sayısına dahil edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, ortadan kaldırma nedenidir....

              Başkanlığı avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 506 sayılı Kanunun 60/G maddesi; malüllük,yaşlılık ve ölüm sigortaları uygulanmasında 18 yaşından önce malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık sürelerinin 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edileceği, ancak bu tarihten önceki sürelerin prim ödeme gün sayısına dahil edileceği hükmünü içermekte olup, aynı Kanunun Geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmayan ve 08.01.1964 doğumlu olan davacı sigortalının; sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşını ikmal ettiği 08.01.1982 tarihi olarak tesbiti ve bu tarihten önceki çalışılan süreler için ödenen maluliyet, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin prim ödeme gün sayısı hesabına dahil edilmesine karar verilmesi gerektiği halde, aksi...

                ın 08.04.1984 tarihinde 1 gün süre çalıştığının, sigortalı hizmetinin başlangıç tarihinin 18 yaşını ikmal ettiği 11.05.1984 olduğunun tespitine, ancak; bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilmesine" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 01.04.1986 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 506 sayılı Kanunun 60/G maddesinde; “bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak, bu tarihten önceki süreler için ödenen Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir” hükmü öngörülmüştür....

                    eşi olarak sürdürdüğü, bu arada ...’ın bildirimi ile ...’ın ölüm tutanağının düzenlendiği ve ölüm tarihinin 29.12.2007 olarak gösterildiği bildirilerek, ...'ın gerçeği yansıtmayan 29.12.2007 tarihi itibariyle yapılan ölüm işleminin iptali ile ...’ın ölümünün tespitine karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece, istemin özü itibari ile kişilerin başkalarının kayıtlarını kullanması ile ilgili olduğu ve bu taleplerin bakanlıkça incelenip sonuçlandırılacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu