Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/269 Esas, 2020/246 Karar sayılı 07/07/2020 tarihli kararı aleyhine taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin "ödünç sözleşmesi" başlıklı belge ile 30/04/2019 tarihinde davalılara 440.000,00.TL ödünç para verdiğini, davalıların ödünç aldıkları parayı iade etmediklerini, dava açıldıktan sonra parayı ödememek için mal kaçırma yoluna gittiklerini, alacak hükmü içeren iki adet ödünç sözleşme başlıklı sözleşmesinde (445.000,00TL ve 440.000,00 TL göre toplam 885.000,00 TL alacağın muaccel olduğunun aşikar olduğunu beyan ederek, ödeme tarihi 30/11/2019 olan ve davalılar tarafından ödenmeyen 440.000,00.TL ödünç para ve ödeme tarihi 14/12/2019 olan ve davalılar tarafından ödenmeyen 445.000,00.TL olmak üzere toplam 885.000,00.TL nin ödeme tarihleri olan...
DAVA : İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 24/06/2022 KARAR TARİHİ : 18/10/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20.10.2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili ile davalı şirket yetkilisi ...'nun çocuklarının sınıf arkadaşı olması sebebiyle 2012 yılında tanıştıklarını, zaman içerisinde ailece yakın ilişki kurduklarını, yıllar içerisinde samimiyetin ilerlediğini, aile dostluğu, güven bağı oluştuğunu, davalı şirket yetkilisi ... ve eşinin 2017 yılında davalı Mutlu Concept Gıda'yı kurarak ... MAKARNA markasından aldıkları isim hakkı ile ... AVM Şubesini işletmeye başladıklarını, 2019 yılının başlarında davalı şirket yetkilisi ...'nun ......
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2023/173 ESAS DAVA KONUSU : Alacak (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların muris Ömer Kaan Kara'ya güven ilişkisine dayanarak yazılı bir sözleşme yapmaya gerek duymadan 07/04/2023 tarihinde ödeme koşuluyla birden fazla borç para verdiklerini, murisin borçlarını geri ödemeden intihar ettiğini, murisin intiharının davacıları üzüntü ve şoka uğrattığını fakat bir yandan da borç geri ödeme tarihi olan 07/04/2023 tarihi yaklaştıkça borçların nasıl geri ödeneceği hususunda da kaygılanmaya başladıklarını bu sebepten ötürü davalıların menkul, gayrimenkul, ve üçüncü şahıslardaki alacaklarına ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz konularak 20.000 USD ve 5.750,00 TL alacağın tazmin edilmesini...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2023/362 ESASA DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil tarafından İstanbul Anadolu 13....
Maddesinin f bendi gereği bankalara,diğer kredi kuruluşlarına,finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarında ve Bankacılık Kanunundan kaynaklı davalarda i----------- görevli olduğundan davanın da bankacılık işlemlerinden kaynaklı olduğu nazara alınarak mahkememiz görevi dışında kaldığı anlaşılmış, -----Asliye Ticaret Mahkemelerince bakılması gerektiğinden anılan mahkemelere dava dosyasının tevzi edilmek üzere tevzi bürosuna iadesine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Dosyanın ------ Mahkemelerine tevzi edilmek üzere tevzi bürosuna gönderilmesine, 2-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.17/11/2022...
Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nun 25.11.2021 tarih, 1232 sayılı kararı ile 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan "Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine" ilişkin düzenlemelerde, on dört veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7 ve 8 numaralı, Asliye Ticaret Mahkemeleri görevli kılınmıştır. Bu nedenle, somut olayda, banka genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali davasında Ankara 6., 7., 8. Asliye Ticaret Mahkemeleri görevlidir. Bu sebeple; banka Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan işbu uyuşmazlıkta dosyanın görevli Ankara 6., 7., 8. Asliye Ticaret Mahkemelerinden birisine tevzi edilmek üzere Tevzi Memurluğuna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm fıkrası tesis edilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : KARAR NO : HAKİM : KATİP : DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : DAVA : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : KARAR YAZMA TARİHİ : Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Her ne kadar UYAP tevzi işlemi sonucu dava Mahkememizin yukarıda yazılı esas sırasına kaydedilmiş ise de; Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 25/11/2021 gün ve 1232 sayılı kararı ile 15/12/2021 tarihinden itibaren uygulanmak üzere; 1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden, 2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden, 3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. maddesinde düzenlenenler...
Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nun 25.11.2021 tarih, 1232 sayılı kararı ile 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan "Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine" ilişkin düzenlemelerde, on dört veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7 ve 8 numaralı, asliye ticaret mahkemeleri görevli kılınmıştır. Bu nedenle, somut olayda, banka genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali davasında Ankara 6., 7., 8. Asliye Ticaret Mahkemeleri görevlidir. Bu sebeple; banka Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan işbu uyuşmazlıkta dosyanın görevli Ankara 6., 7., 8. Asliye Ticaret Mahkemelerinden birisine tevzi edilmek üzere Tevzi Memurluğuna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm fıkrası tesis edilmiştir....
Dava banka genel kredi sözleşmesine dayalı olup 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi (Bankalar, diğer kredi kuruluşları, finans kurumları ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemeler) kapsamındadır. Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25.11.2021 tarihli 1232 sayılı kararı uyarınca 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda İstanbul 6, 7, 8 ve 9 numaralı Asliye Ticaret Mahkemeleri ihtisas mahkemeleri (finans mahkemeleri) olarak belirlendiğinden mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmış, davanın görev nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir....
Sonuca katılmalı ödünçte; münferit tacire veya bir ticaret ortaklığına bir miktar ödünç verilir, faiz yerine işletmenin kârından pay alınır. Bu sözleşme niteliği gereği karma bir sözleşme değil, ödünç sözleşmesinin bir türüdür. Bu sözleşmeyi diğer ödünç sözleşmelerinden ayırt eden temel esaslardan ilki, amaç unsurudur. Yani, bu işlemde ödünç alan aldığı parayı işletmek, yani kâr getiren bir faaliyette kullanmakla yükümlüdür. Oysa, ödünçte böyle bir zorunluluk yoktur. İkinci farklılık ise, kârdan pay alma unsurudur. Yani, ödünç alan giriştiği faaliyetten elde ettiği kârın bir kısmını ödünç verene vermelidir. Sonuca katılmalı ödünç sözleşmesi ile adi ortaklığı özellikle müşterek amaç unsuru birbirinden ayırt eder. Sonuca katılmalı ödünçte ( hatta kara katılmalı hizmet sözleşmesinde de ) müşterek amaç takip edilmemesi önemli bir ayırt edici unsurdur....