Davalının ödünç verme faaliyeti, eğitim ve öğretim maksadıyla sınırlıdır ve buna ilişkin düzenlenen ödünç verme kuralları çerçevesinde gerçekleşmektedir. Ayrıca; eserlerin temsilinin doğrudan olması koşul olmayıp, dolaylı olarak da eserin temsili mümkündür. Eserin temsili kavramı içine; eserden doğrudan doğruya yahut işaret, ses veya resim nakline yarıyan aletlerle göstermek gibi temsil suretiyle faydalanmak da girmektedir. Bir eserin eğitim ve öğretim maksadıyla ödünç verilmesi, aynı zamanda o eserin gösterilmesi anlamına da gelmektedir. İzah edilen gerekçelerle; davalının ödünç verme eylemi, 5846 sayılı ... m.33 hükmü kapsamında kalmakta olup hukuka uygundur. Yukarıda izah edilen gerekçelerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Dava konusu uyumazlığa ilişkin olarak; Dairemizin 19.06.2017 tarih 2016/1165 E - 2017/10476 K sayılı ilamında uyuşmazlığın hukuki niteliği ödünç sözleşmesi (borç verme) olarak nitelendirilmiş olup, mahkemece bozmaya uyularak hüküm kurulmuş olmasına göre, ödünç sözleşmesi ile ilgili temyiz incelmesi yapma görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'ne aittir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 17/12/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/790 KARAR NO : 2022/12 DAVA : Alacak (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 05/11/2020 KARAR TARİHİ : 13/01/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi'ne sunduğu 05/11/2020 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Müvekkili .....'ın 11/01/2011 tarihinde kurulan, davalı ..... Elektrik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin, kuruluş tarihi itibariyle ortaklarından olduğunu, 16/10/2016 tarihinde şirket bünyesinde bulunan 4875 adet payını Kadıköy .... Noterliği'nin ..... Yevmiye Numaralı Pay Devri Sözleşmesi neticesinde .....'...
in sanıktan kazanç karşılığında ödünç para almaları, sanığın ödünç verdiği borç miktarlarının fazla oluşu, ödünç verilen paralar karşılığında senetler aldığının ve icra takiplerinde bulunduğunun sanık tarafından da doğrulanması, mağdurların şikayetlerinden vazgeçerek yargılama aşamasında verdikleri ifadelerin sanığı suçtan kurtarmaya yönelik olduğu gözetilerek maddi gerçeğin tereddüte yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması açısından sanığın alacaklı olduğu başkaca icra takip dosyalarının bulunup bulunmadığı araştırılarak bulunması halinde getirtilip incelenmesinden, faiz karşılığı ödünç para verme işi ile uğraşıp uğraşmadığı hususunda kolluk marifetiyle araştırma yaptırılmasından, mağdur ...'in ifadelerinde geçen ve oğlu olduğu ifade edilen ....'...
Türk Borçlar Kanunu'nun 386. maddesi şöyledir: “Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir.” Bu kapsamda; davacının tacir olmayan gerçek kişi olması, işlemin TTK'nın 4. maddesi kapsamında bir ödünç para verme işi olarak değerlendirilmesinin mümkün bulunmaması karşısında taraflar arasındaki ilişkinin TBK'nın 386. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından, mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, tefecilik, bedelsiz senedi kullanmak HÜKÜM : Beraet İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Tefecilik suçunun, 765 sayılı TCK'nın yürürlükte olduğu dönemde, YCGK'nın 03/07/1995 tarih ve 1995/207-236 sayılı Kararında da belirtildiği üzere birden fazla kişiye sürekli ve sistemli bir şekilde faiz karşılığı ödünç para vermek suretiyle çıkar sağlanması, başka bir anlatımla ödünç para verme işinin meslek haline dönüştürülmesi durumunda oluştuğu, suçun yaptırımının ise 2279 sayılı Yasanın 17. maddesinde düzenlendiği, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nın 241. maddesinde ise atılı suçun; "Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi,..." biçiminde tanımlandığı, bu düzenlemeye göre suçun oluşması için sanığın yalnızca bir kişiye ödünç para vermesi yeterli olup, bu işi meslek haline dönüştürüp dönüştürmemesinin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme HÜKÜM : 1-Suça sürüklenen çocuklar hakkında kamu malına zarar verme suçundan beraat 2-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında TCK'nun 142/1-a, 31/3, 63, 51. maddeleri gereğince TCK’nın 116/2-4, 31/3, 62, 50, 52, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet Kamu malına zarar verme suçundan suça sürüklenen çocukların beraatine ilişkin hükümler katılan vekili, hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından suça sürüklenen çocuk ... hakkında verilen mahkumiyet hükümleri suça sürüklenen çocuk ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; 6545 sayılı Kanun'un 31. maddesiyle, 04/02/1983 tarih ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesinde yapılan değişikliğin, 28/06/2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alınarak ve söz konusu Kanun değişikliğine göre, “Ceza dairelerinde, daireler arasındaki işbölümünün...
DAVALILAR:1- 2- DAVA : Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 18/10/2024 KARAR TARİHİ : 21/10/2024 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/10/2024 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava dilekçesinde özetle; fazlaya dair hakları saklı kalmak şartıyla haksız kullanımdan doğan ecrimisil bedellerinin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili talep ve dava edilmiştir. ... 1....
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 07/04/2021 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/662 Esas, 24/12/2020 ara karar tarihli kararına karşı taraf vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiştir....
Bu bağlamda yapılan değerlendirme de; uyumazlığa konu alacağın tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmakla uyuşmazlığın esasına girilmesinden önce, ödünç verilen bir paranın geri verme zamanının belirlenmesi gerekir. 6098 sayılı TBK'nın 392. maddesinde ödüncün geri verilme zamanı; "ödüncün geri verilmesi konusunda belirli bir gün ya da bildirim süresi veya borcun geri istendiği anda muaccel olacağı kararlaştırılmamışsa ödünç alan, ilk istemden başlayarak altı hafta geçmedikçe ödüncü geri vermekle yükümlü değildir" şeklinde belirlenmiştir. Taraflar arasında, paranın geri ödenmesi gereken tarihinin belirlendiğine dair bir sözleşme olmadığı gibi tarafların bu yönde bir açıklamaları da yoktur. Bu durumda; davacının, bu paranın tahsili için takip başlatmadan ve eldeki davayı açmadan önce, paranın ödenmesi içinde davalıya bildirimde bulunması (ihtarname göndermek vs.), bu ilk bildirimin üzerinden de altı haftanın geçmesini beklemesi gerekirdi ("[Mülga 818 sayılı] BK.'...