Dava dilekçesinde; davacı tarafça mürislerinden kalan taşınmazın izalei şüyu davası sonrasında davalının hissesine isabet eden meblağın kendisi tarafından ödenmesi nedeniyle, iş bu bedele ilişkin düzenlenen senetten kaynaklanan alacak talebine dayanılmaktadır. Davalı cevabında ise ; davacı kendisinden almış olduğu 2.000,00 TL borç karşılığı düzenlenen senetler olduğunu beyanla zamanaşımı itirazında bulunmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, davacı ve davalının beyanlarına nazaran dava; vekaletsiz iş görme ve ödünç akdinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. HSK'nın 564 ve 586 sayılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri işbölümüne ilişkin kararı gereğince " 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kiralanan henüz tahliye edilmeden kiracı tarafından yapılan faydalı ve zorunlu masrafların talep edildiği, taşınmaz tahliye edilmeden faydalı ve zorunlu masrafların talep edilemeyeceği, tahliye tarihinin tespit edilmesinden sonra kiracı tarafından akdi ilişkinin devamı sırasında kiralanana yapılan faydalı ve zorunlu masrafların vekaletsiz iş görme hükümlerine göre kiraya verenden istenebileceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davacı vekili; gerekçeli kararda tereke idare memuru Avukat ...'...
Konut alım bedelinin bir kısmının keşide edilen çeklerle ödenmiş olduğu iddiası davayı mutlak ticari dava niteliğine büründürmemektedir.Davanın hukuki sebebi vekaletsiz iş görme hükümlerinden kaynaklanmakta olup borçlar kanunu hükümlerine göre çözümlenecek davaya bakmak görevi asliye hukuk mahkemesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 32. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13/11/2023 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Dava, konusu çevre düzenleme işi konusunda sözlü eser sözleşmesi bulunduğu ve iş bedelinin ödenmediği iddiasıyla alacak davası olarak açılmış ancak mahkemece vekaletsiz iş görme hükümlerinin uygulanması gerektiği kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmamaktadır. Ayrıca bir kısım davalılar tarafından iş tamamlandıktan sonra cumhuriyet savcılığına davacı hakkında yapılan iş ile ilgili izinsiz ve zararlı olduğundan bahisle şikayette bulunulmuş ise de, yapılan iş davalılar yararına olup, davalılar tarafından da kabul edilmiş ve kullanılmaktadır. Bu durumda davacı vekâletsiz işgörme hükümlerine göre iş bedelini isteyebilir. İşin yapıldığı tarihe göre uygulanması gereken 6098 sayılı yeni Borçlar Kanunu’nun 526 ve izleyen hükümleri gereğince vekâletsiz iş görme halinde iş bedeli işin yapıldığı zamandaki serbest piyasa rayiçlerine göre uzman bilirkişi aracılığıyla yaptırılan inceleme sonucu mahkemece belirlenir....
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, davanın konusunun alacak davası olduğunu, dava dilekçesinde dava konusuna yönelik ''sebepsiz zenginleşme'' ifadesinin kullanılmadığını veya böyle bir tanımlama da yapılmadığını, tahkikat aşaması tamamlandıktan sonra esasa ilişkin beyan dilekçelerinde takdir mahkemeye ait olmak üzere davanın vekaletsiz iş görme hükümleri esas alınarak karara bağlanmasının talep edildiğini, somut olayda da; davalı ile müvekkili arasında herhangi bir vekalet ilişkisi bulunmadan yapılmış bir iş söz konusu olduğunu, bir borç kaynağı olduğunu, müvekkilinin vekâlet olmaksızın iş sahibinin menfaatine ve varsayılan iradesine uygun olarak veya onun hukuka ve ahlaka aykırı yasaklaması olmadan işini gördüğünü, yüksek yargı kararların da vekâletsiz iş görmenin unsurlarının iş görme, işin başkasına ait olması, vekâletin bulunmaması ve iş görme iradesinin varlığı olarak belirlendiğini, dava konusu olay ile de birebir örtüştüğünü, yapılan imalatların, işin yapılmasına ilişkin olayların...
Mahkemece vekaletsiz iş görme hükümlerine göre görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görev yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4.maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HUMK'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir. Dava, kiracı tarafından açılan, kiralanana yapılan imalat nedeniyle alacak ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
Somut olayda davacı vekili, müvekkilinin davalıya vekaletname verdiğini, ancak davalı vekil tarafından vekaletnamenin kötüye kullanılarak bazı taşınmazların izinsiz kiraya verilmek suretiyle kendisine haksız çıkar sağlandığını belirterek müvekkilinin uğradığı zarar ile vekalet ilişkisinin bitmesine rağmen yapılan işlemler nedeniyle edinilen haksız kazancın vekaletsiz iş görme hükümlerine göre davalıdan tahsil edilmesini talep etmektedir. İleri sürülüş ve dayanılan hukuki nedenlere göre ihtilaf kira ilişkisinden değil, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 502(818 Sayılı B.K. md. 386) ve devamı maddelerinde düzenlenen vekalet sözleşmesinden kaynaklandığından uyuşmazlığın, genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 21.02.2013 gününde oybirliğiyle ... verildi....
Mahkemece, satış bedelinin alınmadığı yönündeki iddiasının ancak vekaletsiz iş görme hükümlerine göre alacak davasına konu olabileceği, iptal tescil isteğinin mümkün olmadığı, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı kurumun yetki ve sorumluluk sınırları içinde yer alan, Kamberhöyüğü geçidinin otomatik bariyerli hemzemin geçit haline getirildiğini, vekaletsiz ... görme hükümleri gereğince yapılan harcama bedelinin davalı tarafından ödenmesi gerektiğini, bu nedenle 51.052,16 TL ‘nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/09/2019 NUMARASI : 2018/309 ESAS - 2019/307 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) KARAR : Mersin 3....