"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün temyiz isteminin süre yönünden reddine ilişkin Dairemizin 25.04.2012 gün ve 2012/1220 Esas 2012/3079 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, müvekkili ile arsa sahipleri arasında yapılan sözleşme uyarınca bir kısımı arsa maliklerinde kalan bir kısmı davacı kooperatife ait sekiz bloktan oluşan binaların inşa edildiğini, arsa sahiplerine taşınmazların teslim edildiğini, taşınmazların kullanılmaya başlanıldığını, sitede ortak kullanım alanlarının düzenlenmesi, korunması vb. işler için gerekli giderlerin davacı tarafından karşılandığını, ancak davalı malikin ortak alanlardan faydalanmasına rağmen ortak alanların işletilmesi ve korunmasına dair giderleri halen ödemediğini ileri sürerek, 3.905,64 TL'nin vekaletsiz iş görme hükümlerine göre temerrüt tarihinden itibaren...
iş görme hükümlerine göre ödediği ücretleri davalı ...'...
Bozmaya uyan mahkemece; asıl dava yönünden; vekaletsiz iş görme bedeli olan 10.000 TL nin 21/05/2004 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı belediyeden tahsiline, birleşen dava yönünden; birleşen davada dava dilekçesinin davalı tarafa tebliğ edilmeyişi, ilk itirazlarını sunma imkanı verilmediğinden evrak üzerinden birleşme kararı verildiğinden, davalı tarafın asıl davaya ve alacak kaydına karşı zamanaşımı itirazında bulunduğundan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 11/06/2015 tarihli kararı, tarafların temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13....
Her ne kadar mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, olayın oluş şekli ve taraflar arasındaki ilişki gözönüne alındığında, taraflar arasında vekaletsiz iş görme ilişkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Vekaletsiz iş görme, TBK'nın 526. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup, başkasının hesabına iş gören, o işi sahibinin menfaatine ve varsayılan iradesine uygun olarak görmekle yükümlü kılınmıştır. Aynı Kanunun 529. maddesinde ise “İş sahibi, işin kendi menfaatine yapılması halinde, iş görenin durumun gereğine göre zorunlu ve yararlı bulunan bütün masraflarını faiziyle ödemek, gördüğü iş dolayısıyla üstlendiği edimleri ifa etmek ve hakimin takdir edeceği zararı gidermekle yükümlüdür.” denilmiştir. İş görenin vekaletsiz iş görmeden kaynaklanan alacak hakları işi görülenin haksız iktisabı sayılmaz. Bu alacak hakları TBK'nın 147. maddesinde (BK 126.Mad.) sayılanlardan da değildir....
Vekaletsiz iş görme, 818 sayılı Borçlar Kanununun 410 vd. maddelerinde, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 526 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Yine 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 529. maddesi gereğince, iş sahibinin menfaati için yapılmış olan bir işte, işgörenin, durumun gereğine göre zorunlu ve yararlı bulunan bütün masraflarını faiziyle ödemek ve gördüğü iş dolayısıyla üstlendiği edimleri ifa etmek ve hâkimin takdir edeceği zararını iş sahibinin tazmin etmesi gerekir. Burada vekaletsiz iş görme hükümlerine göre yapılan iş bedelinden davalı ... ya da siteyi inşa eden müteahhitten hangisinin sorumlu olacağı da önem taşımaktadır. Her ne kadar kendisine yemin teklif edilen davalı ... yöneticisi, 29.11.2011 tarihli celsede taraflar arasında sitenin elektrik tesisatının yapılması hususunda sözleşme bulunmadığına dair yemin etse de bu beyan davayı aydınlatmak için yeterli değildir....
Şti. olduğunu, kredi borcunun asıl borçlu şirket tarafından bankaya ödenmiş ve borcu bitmiş olduğundan müvekkilinin kefilliğinin de sona erdiğini, davacı, müvekkilinden vekaletsiz iş görme adı altında talepte bulunmuşsa da davacının müvekkili adına görmüş olduğu bir işlemin söz konusu olmadığını, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Görevsizlik Kararı: Torbalı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... Esas, ......
Vekaletsiz iş görme, dava konusu ödemenin yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 526 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 529.maddesine göre; "işsahibi, işin kendi menfaatine yapılması hâlinde, işgörenin, durumun gereğine göre zorunlu ve yararlı bulunan bütün masrafları faiziyle ödemek ve gördüğü iş dolayısıyla üstlendiği edimleri ifa etmek ve hâkimin takdir edeceği zararı gidermekle yükümlüdür. Bu hüküm, umulan sonuç gerçekleşmemiş olsa bile, işi yaparken gereken özeni göstermiş olan işgören hakkında da uygulanır.İşgören, yapmış olduğu giderleri alamadığı takdirde, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ayırıp alma hakkına sahiptir."...
Mahkemece uyuşmazlığın BK'nın 410. maddesinde düzenlenen vekaletsiz iş görme hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği, davalı Üniversite nezdinde bulunan kayıtlara göre söz konusu işlerin ihale mevzuatına uygun olmaksızın ve sözleşme yapılmaksızın davacıya yaptırıldığının anlaşıldığı, ancak imalâtın değerinin serbest piyasa rayiçlerine göre belirlenmesinin gerektiği, davalı kurum kayıtlarında yer alan metrajları aşmamak üzere davacı tarafça gösterilen ve keşiften belirlenen miktara göre davacının yaptığı imâlat tutarının 1.459.233,37 TL olup, taleple bağlılık kuralı uyarınca 700.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmayıp, bu nedenle alınan bilirkişi raporunun hükme dayanak yapılması doğru değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın Borçlar Kanununun 410 ve devamı maddelerinde öngörülen vekaletsiz iş görme hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi yönünde mahkemenin kabulü doğrudur....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu işin müvekkili şirkete ait bir iş olmadığını, sözü edilen dava konusu yerin de müvekkili şirkete ait bir yer olmadığını, bu nedenle dava dilekçesinde açıklanan işler sebebiyle vekaletsiz iş görme ilişkisinin kurulmasının yasal olarak olanaksız olduğunu, bu nedenle davanın ...na ihbarı ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı paydaş ise hakkını, kendi payından fazla zenginleşen ve vekaletsiz olarak iş gören diğer paydaştan vekaletsiz iş görme hükümlerine göre tahsil edebilecektir. Öyleyse, davalının, temyiz itirazları yerinde olup, davalının karar düzeltme istemi doğru olmadığından, 1086 sayılı HUMK'un 440. maddesine göre karar düzeltme isteminin reddine karar verilmelidir....