nın müvekkilinin ricası üzerine davacıya borç para verdiğini ve "emaneten" açıklaması ile para transferi yaptığını, ceza davalarındaki iddiaların haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı ... vekili, müvekkili ile davacı arasında ticari ilişki değil, ödünç ilişkisi mevcut olduğundan asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğunu, müvekkilinin davacıya karz ilişkisi bağlamında borç para verdiğini, "emaneten ödenen" açıklaması ile gönderilmesinin karz ilişkisini ispatladığını, davacının kendisine gönderilen ödünç paranın farklı bir ilişki ile gönderildiğini ispat etmesi gerektiğini,hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2024/58 KARAR NO :2024/92 DAVA:Tanıma Ve Tenfiz DAVA TARİHİ:26/01/2024 KARAR TARİHİ:01/02/2024 Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 13/08/2013 tarihinde bir kredi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin 01/07/2014 tarihinde uzatıldığını ve nihayet 06/07/2015 tarihli Kredi Uzatma Sözleşmesi No 2 imzalandığını, işbu kredi sözleşmesi kapsamında davacının davalı şirkete 30.000.000 ABD doları borç verdiğini, davalı şirketin borcunu ödemediğini, bunun üzerine davacının sözleşmenin 10.maddesinde yer alan Tahkim Sözleşmesi kapsamında ödenmiş olan 30.000.000 ABD doları ile o tarihte işlemiş olan 7.531.288,14 ABD doları tutarındaki faizi ile işleyecek faizin ödenmesini talep ettiğini, Tahkim Yargılamasının Londra Uluslararası Tahkim 2014 kurallarına göre yapıldığını ve nihai kararın 05/11/2020 tarihine...
Geçici iş ilişkisiyle (ödünç iş ilişkisiyle) çalışan işçinin altı aylık kıdemi, 4857 sayılı İş Kanununun 7'nci maddesinden hareketle, işçinin başka işverende (ödünç alan) geçen süresi, işverende (ödünç veren) geçirilmiş gibi sayılır. Söz konusu işçinin daha sonra ödünç alan işverenin işyerinde yeni bir iş ilişkisi kapsamında istihdam edilmesi halinde, onun nezdinde ödünç iş ilişkisi kapsamında geçirilmiş süreler, yeni iş ilişkisindeki altı aylık kıdem süresinin hesabında dikkate alınmaz. Çıraklık ilişkisi, İş Kanununun 4'üncü maddesindeki istisnalar arasında sayıldığından, altı aylık kıdem süresinin hesabında dikkate alınmaz....
Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın ödünç sözleşmesi niteliğindeki belgeye ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine 14/04/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, ikrazatçılık yapan katılan .....n'a ödünç sözleşmesi ile ciro ederek verip bedelini tahsil ettiği keşidecisi katılan H.. G.. olan 1.645 TL bedelli çekin bankaya ibrazında, hırsızlık konusu olması nedeniyle ödemeden men talimatı bulunduğunun tespit edildiği, bu suretle sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda; tüm dosya kapsamına göre, sanığın mahkumiyetine yönelik kabulde isabetsizlik görülmemiştir....
Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın davacı ile davalılardan ... arasında ödünç sözleşmesi ilişkisi bulunmakla temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki Yargıtay 13. Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verildiğinden dosyanın görevli Dairenin belirlenmesi için Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine 31/01/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın ödünç sözleşmesi nedeniyle verilen senede dayalı takibe karşı menfi tespit istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 18/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Türk Borçlar Kanununun 386. maddesinde ödünç sözleşmesinin tanımı" tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelikte ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği bir sözleşmedir. " şeklindedir. Davacı, davalılara ödünç olarak gönderdiği paranın iade edilmediğini ileri sürerek talepte bulunmuştur. Davacı ödünç olarak verdiği miktarı banka havalesi yolu ile göndermiştir. Gönderilen banka havalesinin açıklama kısmında "borç olarak " ibaresinin bulunduğu görülmüştür. Ayrıca taraflar arasındaki mail yazışmalarında da gönderilen paraya ilişkin davacının talepte bulunduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla mahkemenin davayı kabul etmesi gerekirken davacının davasını ispatlayamadığından verdiği ret kararı yerinde görülmemiştir. Bu nedenle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilerek dairemizce yeniden hüküm tesisi yoluna gidilmiştir....
Türk Borçlar Kanununun 386. maddesinde ödünç sözleşmesinin tanımı" tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelikte ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği bir sözleşmedir. " şeklindedir. Davacı vekili, delil olarak gösterdiği banka dekontları ile davalıya dava konusu edilen bedelin ödünç olarak verildiğini iddia etmiş ise de, sunulan banka dekontlarında gönderilen paranın ne amaçla verildiği konusunda herhangi bir açıklama bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalı 10/03/2017 tarihli oturumdaki beyanında, banka dekontlarının davacının kendisine olan borcuna karşılık yapmış olduğu ödemeleri gösterdiğini, bu nedenle davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını bildirmiştir. Davalının bu yöndeki savunması vasıflı ikrar olup maddi vakayı yani havalelerin yapıldığını kabul etmekle beraber hukuki nitelik yani ödünç verildiği iddiası inkar edilmektedir....
Türk Borçlar Kanununun 386. maddesinde ödünç sözleşmesinin tanımı" tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelikte ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği bir sözleşmedir. " şeklindedir. Davacı vekili, delil olarak gösterdiği banka dekontları ile davalıya dava konusu edilen bedelin ödünç olarak verildiğini iddia etmiş ise de, sunulan banka dekontlarında gönderilen paranın ne amaçla verildiği konusunda herhangi bir açıklama bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalı 10/03/2017 tarihli oturumdaki beyanında, banka dekontlarının davacının kendisine olan borcuna karşılık yapmış olduğu ödemeleri gösterdiğini, bu nedenle davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını bildirmiştir. Davalının bu yöndeki savunması vasıflı ikrar olup maddi vakayı yani havalelerin yapıldığını kabul etmekle beraber hukuki nitelik yani ödünç verildiği iddiası inkar edilmektedir....