ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/538 Esas KARAR NO : 2022/491 Karar DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 10/08/2022 KARAR TARİHİ : 12/08/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin 10/08/2022 tarihli dava dilekçesini özetle: Müvekkil banka ile davalı arasında genel kredi sözleşmesi imzalanarak, müvekkil bankanın davalıya kredi çektirdiğini, karşılığında ... ili ... ilçesindeki taşınmazı 500.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, davalının kredi borçlarını ödememesi üzerine ... 18. Noterliğinden ihtarname gönderilmişse de ödeme yapılmadığını, müvekkil banka lehine ipotekli taşınmaz hakkında ilamlı icraya başvurduğunu, davalının borca ilişkin itirazın iptalini, takibin takip talebinde yazılı şartlarla 90.988,5 TL nakdi ve alacağının ... 4.İcra Müdürlüğü'nün ...E....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; somut olayda alacağın karz akdine (tüketim ödüncüne) dayandığını, karz akdine ilişkin özel bir zamanaşımı süresi öngörüldüğü, tüketim Ödüncünde zamanaşımının ise 389. maddede düzenlendiğini, buna göre; "Ödünç alanın, ödünç konusunun teslimine ve ödünç verenin de bu şeyin teslim alınmasına ilişkin istemleri, diğer tarafın bu konuda temerrüde düşmesinden başlayarak altı ayın geçmesiyle zamanaşımına uğrar." şeklindeki düzenleme gereğince davalı ödünç verenin talepleri bakımından altı aylık zamanaşımı süresi bulunduğunu, bu sürenin de dolduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 146. maddesine göre, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir. Ödünç (karz) sözleşmesine dayanarak para vermiş olan kimsenin açtığı davada TBK'nın 146. maddesi uyarınca on yıllık zamanaşımına tabi olup, TBK'nın 389. maddesinin uygulanması mümkün değildir (Yargıtay 3....
Dava tüketim ödüncü (karz) sözleşmesi nedeniyle davacının faiz alacağına hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir. Davacı kendi ortağı olduğu şirkete verdiği ödünç paranın faizini talep etmektedir. Bu noktada , öncelikle davacının vermiş olduğu paranın ticari tüketim ödüncüne istinaden mi verildiği yoksa adi bir tüketim ödüncü sözleşmesi mi olduğu hususunun tartışılması gerekir. Kanunda ticari tüketim ödüncünün tanımı yapılmamıştır. Doktrinde de ticari tüketim ödüncünün oluşabilmesi için ya karz akdinde ödünç veren tarafın ticari amaçlarla hareket etmesi gerektiği ya da ödünç verilen kişinin bu parayı ticari maksatlarla kullanması gerektiği yönünde görüşler ileri sürülmüştür. Davalının sermaye şirketi olduğu ve adi alanı bulunmadığı gözetildiğinde aldığı bu ödünç parayı ticari maksat dışında kullanamayacağı anlaşıldığından davamıza konu olayda ticari tüketim ödüncü bulunduğundan bahsedilebilecektir. Türk Borçlar Kanunu 386/2....
M. 379 da; “ödünç verenin bir şeyin karşılıksız olarak kullanılmasını ödünç alana bırakmayı ve ödünç alanın da o şeyi kullandıktan sonra geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde kullanım ödüncü sözleşmesinin tanımı yapılmaktadır. TBK. m. 380 f. 1’e göre “Ödünç alan, ödünç konusunu ancak sözleşmede kararlaştırılan şekilde, sözleşmede hüküm yoksa niteliğine veya özgülendiği amaca göre kullanabilir”. Yasada ifade edildiği gibi, ödünç alan, ödünç aldığı şeyi sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde kullanmalıdır. Ödünç alan, kullanım ödüncü konusunu sözleşmede nasıl kullanılacağı açıkça belirtilmediği hallerde örfe uygun olarak, ödünç aldığı şeyi özenle kullanmalıdır....
nın başkan olmak istediğini ancak, Yönetim Kurulu tarafından başkanlığa seçilmeyince bu defa Kulüp hakkında bağış olarak ödediği bedelleri, makbuzlara tek taraflı olarak yazdığı borç ibaresi ile 03.12.2020 tarihinde önce ihtarname keşide ettiğini ardından da 17.12.2020 tarihinde icra takibine başladığını, bu durumun açıkça kötü niyetli ve yasal dayanaktan da yoksun olduğunu, davacı şirket ortağı ..., kendi şirketinden Başkan Yardımcısı olduğu davalı Dernek hakkında bu işlemleri başlattıktan sonra 17.01.2021 tarihinde de Yönetim Kurulundan istifa ettiğini, tüketim ödüncü sözleşmesi çerçevesinde ödünç verenin, bir miktar para veya bir misli şeyin mülkiyetini belirli bir süre için ödünç alana geçirmeyi, ödünç alanın da aynı miktar ve nitelikte şeyi iade etmeyi taahhüt ettiğini, davalı derneğin davacı ortağı ve aynı zamanda davalı dernek başkanının banka hesaplarına yaptığı ödemenin taraflarca kararlaştırıldığı üzere; aslında bağış olması gerekirken davacı şirket ile aralarında sanki bir ödünç...
Dava değeri dikkate alındığında davanın 6100 sayılı HMK'nın 200. maddesi kapsamında senetle ispatı gerektiğinden ve davacı da paranın ödünç olarak gönderildiğine ve pencere korkuluklarının ödünç sözleşmesi kapsamında yapıldığına dair yazılı delil ibraz edemediği görülmekle göre; mahkemece davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmadığı anlaşılmaktadır. Gerekçeli karar başlığında; davacı vekilinin adresinin yazılmaması 6100 sayılı HMK'nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir....
Sulh Hukuk Hakimliğince verilen 23.02.2010 gün ve 295-110 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık ödünç verme (karz) akdinden kaynaklandığından ve eser sözleşmesi ilişkisi bulunmadığından dosyanın temyiz incelemesini yapmak görevi Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesine aittir. Ancak aynı Dairece de görevsizlik kararı verildiğinden görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Yüksek Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz incelemesi ile görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Yüksek Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 21.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, karz (ödünç) ipoteğinin kaldırılması isteğine ilişkin olmayıp iş sahibi dava dışı kooperatif ile davalı yüklenici şirket arasındaki eser sözleşmesi gereğince borcun teminatı olarak konulan ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için öncelikle eser sözleşmesinden kaynaklanan temel ilişkinin incelenmesi gerektiğinden 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 15. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 15. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, ödünç sözleşmesi gereği yapılan takibe vaki itirazın iptali isteminden ibarettir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 17.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 21.04.2016 gün ve 2015/787/2016/470 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasında Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi var ise de; uyuşmazlık, Ödünç Sözleşmesi'nden kaynaklanmaktadır. Kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi'ne ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21/2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/3. maddesi gereğince dosyanın anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 16.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....