Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm; ödünç sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 01.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ödünç sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 24.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......

      Ödünç (karz) sözleşmesine dayanarak para vermiş olan kimsenin açtığı dava TBK.’nun 146. (BK.’nun 25.) maddesi uyarınca 10 (on) yıllık zamanaşımına tabidir. 27/11/2019 tarihli duruşmada mahkememizce; dava konusu alacağın ödünç sözleşmesinden kaynaklı olarak tanzim edilmiş bononun kıymetli evrak niteliğini kaybetmesi nedeniyle adi alacak vasfına büründüğü, taraflar arasındaki temel ilişkinin iade edilme tarihi belirli bir ödünç para ilişkisine dayandığı bu hususta 10 yıllık zaman aşımı geçerli olduğu gerekçesiyle davalı tarafın zaman aşımı itirazının reddine" kararı verilmiştir....

      Ödünç (karz) sözleşmesine dayanarak para vermiş olan kimsenin açtığı dava TBK.’nun 146. (BK.’nun 25.) maddesi uyarınca 10 (on) yıllık zamanaşımına tabidir. 27/11/2019 tarihli duruşmada mahkememizce; dava konusu alacağın ödünç sözleşmesinden kaynaklı olarak tanzim edilmiş bononun kıymetli evrak niteliğini kaybetmesi nedeniyle adi alacak vasfına büründüğü, taraflar arasındaki temel ilişkinin iade edilme tarihi belirli bir ödünç para ilişkisine dayandığı bu hususta 10 yıllık zaman aşımı geçerli olduğu gerekçesiyle davalı tarafın zaman aşımı itirazının reddine" kararı verilmiştir....

        sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde ilgili bedelin talep edilemeyeceği, davacının kabulünde olduğu üzere ödünç para verme sözleşmesinin Songül Kalyoncu ile yapılmış olması ve dekontta onun adına gönderildiği belirtilmekle Songül Kalyoncu'dan talep edilmesi gereken para için davalıya dava açmanın hukuka uygun olmadığı, davalı ile bir sözleşmesel ilişkisi olmadığından husumet yöneltilemeyeceği dikkate alınarak davanın reddine, " karar verilmiştir....

        Maddesinde "Ödünç sözleşmesi, ödünç verenin bir şeyin karşılıksız olarak kullanılmasını ödünç alana bırakmayı ve ödünç alanın da o şeyi kullandıktan sonra geri vermeyi üstlendiği sözleşme" olarak tanımlanmış , aynı yasanın 386. Maddesinde ise "Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşme" olarak tanımlanmıştır. Davacı davalıya 25.000 EURO ödünç para verdiğini, ancak davalının borcunu ödemediğini, dosyada bulunan noter evrakında davalının kendisine 25.000,00 EURO borcu bulunduğunu ikrar ettiğini belirterek,icra takibine yapılan itirazın iptalini talep etmiş olup, takip 25.000,00 EURO ve işlemiş akdi faiz üzerinden başlatılmıştır. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere; dosya arasında bulunan Sivas 2....

        İlk Derece Mahkemesince; tarafların önceden evli oldukları, davalının davacıdan borç para istemesi üzerine banka kayıtlarına göre toplam da kendisine 19.500,00 TL gönderdiği, davalı vekili tarafından borç verme nedeninin açıklanmadığı gibi alacaklı savunmasının da olmadığı, oysa toplam da 19.500,00 TL'nin banka kayıtlarına geçtiği bu durumun tanık beyanı ve raporla da doğrulandığı, davanın ödünç para vermeden kaynaklanan bir alacak davası olup henüz zamanaşımı süresinin de dolmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, toplam 19.500,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, bu karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 30/12/2021 tarih ve 2020/6 Esas - 2021/484 Karar sayılı kararı ile; "...taraflar arasında ödünç sözleşmesi bulunduğu ve iddia edilen bedelleri davalılara ödünç olarak verdiğini kanıtlama yükümlülüğünün davacıda olduğu, davacının tanık ve yemin deliline dayandığı, davalıların açık muvafakatleri olmadığından tanık dinlenme talebinin reddine karar verildiği, yemin deliline dayanma nedeniyle bu konuda ihtaratlı davetiyenin tebliğ edildiği, süresinde yemin metninin sunulmadığı, dolayısıyla davacının davalılarla arasında ödünç sözleşmesi bulunduğu, davalılara ödünç olarak verilen para miktarının ve söz konusu bedellerin ödünç olarak verildiğinin ispatlanamadığı..." gerekçesiyle "davanın reddine" karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tefecilik HÜKÜM : Beraet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: TCK'nın 241. maddesinde tefecilik suçunun; “Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi,...” biçiminde tanımlandığı, bu düzenlemeye göre suçun oluşması için sanığın yalnızca bir kişiye ödünç para vermesi yeterli olup, bu işi meslek haline dönüştürüp dönüştürmemesinin öneminin bulunmadığı, bu nedenle suçun temadi ettiğinden ve birden fazla kişiye ödünç para verilmesinin tek suç oluşturduğundan bahsedilemeyeceği, Ayrıca, kesintisiz suçlarda kesintinin gerçekleştiği anda suçun işlendiği kabul edilmekle birlikte 5237 sayılı Yasanın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunun maddede yazılı tipik hareketin kazanç karşılığında ödünç paranın borç alana verilmesiyle tamamlandığı, suçun tamamlanması için kazancın temin edilmiş olmasının şart olmadığı, hatta ödünç olarak alınan paranın vadesinde...

          Yasa'nın 36. maddesinde tanımlanan suçun seçimlik hareketlerinden olan "Gerçeğe aykırı belge düzenlemek suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlamak" suçu, üye işyeri sahibinin, finansman ihtiyacı için kendisine müracaat eden kart hamili ile kazanç (Faiz, komisyon vb. adlar altında) karşılığı ödünç para anlaşması (Karz akdi) yaparak, gerçekte herhangi bir mal ve hizmet satışı olmadığı halde, faiz kazancı ile kart hamilinin istediği ödünç para toplamından oluşan bedeli üye işyerinde kurulu POS cihazı üzerinden kart hamilinin kartından çekerek, ödünç para tutarını kart hamiline nakit olarak vermek suretiyle faiz geliri elde etme eyleminde aynı zamanda TCK 241. maddesi kapsamında "Tefecilik" suçu işlenmiş olacaktır. Bu halde POS cihazı kullanılmak suretiyle gerçekleştirilen davranışta olaya uygulanması söz konusu olan 2 ayrı norm bulunmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu