Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlgili Hukuk 1.6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 386 ncı maddesi; ''Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir.'' 2.6098 Sayılı Kanun'un 387 nci maddesi; ''Ticari olmayan tüketim ödüncü sözleşmesinde, taraflarca kararlaştırılmış olmadıkça faiz istenemez....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/05/2018 NUMARASI : 2016/366 ESAS - 2018/260 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/05/2018 tarihli, 2016/366 Esas, 2018/260 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/05/2018 NUMARASI : 2016/366 ESAS - 2018/260 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/05/2018 tarihli, 2016/366 Esas, 2018/260 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/10/2021 NUMARASI : 2021/266 ESAS - 2021/567 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesi uyarınca dosya incelendi....

    Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıya 24.01.2013 tarihinde gönderdiği 250.000,00TL’nin davalıya ödünç para olarak gönderildiği konusunda belge ibraz edilmemesi nedeniyle havale dekontunun ödünç belgesi olarak kabul edilemeyeceği, aksi iddiaların da ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Hüküm, Dairemizin 07.04.2016 tarihli, ... E. - 2016/6041 K. sayılı ilamıyla, yerel mahkemelerin yargılamayı sonuçlandırdığı kısa kararda "davanın reddine" denildiği halde gerekçeli kararda "davanın reddine, davalı itirazında haklı olduğundan reddedilen asıl alacak 250.00 TL'nin (250.000 TL olacak) % 20'si olan 50.000 TL'nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine" denilerek tefhim edilen kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki bulunduğu gerekçesiyle bozulmuştur....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Tefecilik Hüküm : Beraat Dosya incelendi; Sanıklar hakkında tefecilik suçundan açılan kamu davasına CMK'nın 237. maddesine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen müştekilerin katılma hakkı olmadığı, yine mahkemece usulsüz olarak verilen katılma kararının da hükmü temyiz hakkı vermeyeceği, bu itibarla hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından müştekiler ... ile ... ve ... vekillerinin temyiz talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, İncelemenin katılan ... vekilinin temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: 1-TCK'nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun...

        Davacı, ...’da bulunduğu sırada Türkiye’de bulunan davalıya annesi aracılığıyla ödünç para gönderdiğini ileri sürerek 6000 Eoro karşılığı 9.600 YTL’nin ödetilmesini istemiş, davalı ise davaya cevap vermemekle ödünç ilişkisini inkar etmiştir. Bu durumda davacının ödünç ilişkisini yasal delillerle kanıtlaması gereklidir. Davalının açık muvafakatı olmadığından, taraflar arasında HUMK’nun 293/1 maddesinde sayılan akrabalık ilişkisi de bulunmadığından, HUMK.nun 288. maddesi gereğince miktar itibariyle davada tanık dinlenemeyeceği gibi, HUMK’nun 293/4. maddesine dayanılarak halin icabına göre olayda senet düzenlenmesinin mümkün olmadığından da söz edilemez. Davacı davasını yasal delillerle ispat edememiştir....

          Yasa'nın 36. maddesinde tanımlanan suçun seçimlik hareketlerinden olan "Gerçeğe aykırı belge düzenlemek suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlamak" suçu, üye işyeri sahibinin, finansman ihtiyacı için kendisine müracaat eden kart hamili ile kazanç (Faiz, komisyon vb.adlar altında) karşılığı ödünç para anlaşması (Karz akdi) yaparak, gerçekte herhangi bir mal ve hizmet satışı olmadığı halde, faiz kazancı ile kart hamilinin istediği ödünç para toplamından oluşan bedeli üye işyerinde kurulu POS cihazı üzerinden kart hamilinin kartından çekerek, ödünç para tutarını kart hamiline nakit olarak vermek suretiyle faiz geliri elde etme eyleminde aynı zamanda TCK'nın 241. maddesi kapsamında "Tefecilik" suçu işlenmiş olacaktır. Bu halde POS cihazı kullanılmak suretiyle gerçekleştirilen davranışta olaya uygulanması söz konusu olan 2 ayrı norm bulunmaktadır....

            CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen hususların gerçeği yansıtmadığını, taraflar arasında ödünç sözleşmesi bulunmadığını, hesabına para yatırılması hususu gerçek ise de bu paranın ödünç olarak değil ilgili kişilere iletilmek üzere tarafına gönderildiğini, kendisinin de bu parayı ilgili kişilere verdiğini, bu durumun Bulancak Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/2936 Soruşturma nolu dosyasında davacıların müşteki olarak vermiş olduğu ifadelerinden de anlaşıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Davacı taraf davalıya verdiğini belirttiği ödünç paranın tahsili için yaptığı icra takibine itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiş, davalı taraf davanın reddini istemiştir....

            DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ : 20/03/2023 İSTİNAF KARARI YAZIM TARİHİ : 21/03/2023 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme neticesinde; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak talebine ilişkin olup, Konya ... Asliye Hukuk Mahkemesi ve Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından karşılıklı olarak verilen görevsizlik kararı neticesinde oluşan yetki uyuşmazlığının çözümü için dosya resen dairemize gönderilmiş olmakla; 6100 sayılı HMK'nın 22/2. maddesinde "İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir." hükmüne yer verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu