ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ "TÜRK MİLLETİ ADINA" GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : KARAR NO : HAKİM : KATİP : ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA DAVAYI TEMLİK EDEN : DAVAYI TEMLİK ALAN DAVACI : VEKİLLERİ : VEKİLİ : DAVALI : ASIL VE BİRLEŞEN DAVA : Alacak ASIL DAVA TARİHİ : BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : KARARIN YAZILDIĞI TARİH : KARARIN MAHİYETİ : RED Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili asıl davanın dava dilekçesinde özet olarak ; müvekkili şirketin TTK kapsamında faaliyet bulunan reel bir şirket olduğunu, davalının ise bir gerçek kişi olduğunu, müvekkilinin davalı tarafa 07.04.2021 tarihinde ...Bankası İban Merkez Şubesinden 'emanet' açıklamasıyla 175.000 TL borç para gönderdiğini, davalının da bu parayı itirazsız olarak aldığını ve bugüne değin kullandığını, ancak...
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ödünç akdinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. HSK'nın 564 ve 586 sayılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri işbölümüne ilişkin kararı gereğince " 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18., 19. veya 46 Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18., 19. veya 46....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıya yurtdışından değişik tarih ve miktarlarda borç para gönderdiğini, davalının ise bu paraları geri ödemediğini ileri sürerek toplamda 5.531 euro karşılığı 13.912,01 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı gönderilen paraların bağış niteliğinde olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava ödünç akdine dayalı alacak istemine ilişkindir. Davacı davalıya borç gönderdiğini ileri sürmüş, davalı ise gönderilen paraların borç değil bağış niteliğinde olduğunu savunmuştur. Davalının savunması gerekçeli inkar niteliğindedir....
Havale dekontu bir ispat vasıtası olup, davalı tarafından paranın ödünç verildiğinin ikrar edilmesi ve taraflar arasında banka havalesi yoluyla ödünç verildiği konusunda uyuşmazlık bulunmaması nedeniyle ödünç paranın davacının tek yetkilisi olduğu şirket hesabından banka havalesi yoluyla gönderilmesinin hukuki bir önemi bulunmamakta olup, davacının dava açmakta aktif husumet ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerekir....
Ödüncün geri verme zamanını düzenleyen TBK’nın 392. maddesinde, "Ödüncün geri verilmesi konusunda belirli bir gün ya da bildirim süresi veya borcun geri istendiği anda muaccel olacağı kararlaştırılmamışsa ödünç alan, ilk istemden başlayarak altı hafta geçmedikçe ödüncü geri vermekle yükümlü değildir." denilmektedir. Dosya kapsamından, davacının ilk olarak 14.02.2014 tarihinde bankaya yoluyla davalıya 13.000,00 TL para gönderdiği, bilahare 12.01.2015 tarihinde 12.000,00 TL para gönderdiği davalının 03.03.2014, 03.04.2014, 05.05.2014 tarihlerinde kısmi ödemeler yaptığı anlaşılmaktadır. Bu durumda icra takip tarihi olan 22/11/2021 tarihine kadar kanunda öngörülen altı haftalık sürenin dolmuş olduğu anlaşılmaktadır. Kaldı ki davacının istinaf talebinde belirttiği gibi henüz deliller toplanarak taraflar arasında ödünç sözleşmesi bulunup bulunmadığı tespit edilmemiştir....
Genel Müdürlüğünün 16/10/2019 tarih ve 2019/2561148 sayılı müzekkere cevabı ekinde sunulan hesap hareketleri incelendiğinde; 08/10/2018 tarihinde 24.000,00 TL tutarlı "EFT: Çağlar Kural 34 XX 173 plakalı aracı alırken ödünç alınan para iadesi" açıklamalı işlem yapıldığı görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tefecilik HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi; Hazine vekilinin 28/11/2013 günü tebliğ edilen hükmü CMUK'nın 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 24/03/2016 havale tarihli dilekçeyle temyiz ettiği anlaşılmakla, süresinde yapılmayan temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, incelemenin sanıkların temyiz itirazları ile sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: TCK'nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması, kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunması...
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar re'sen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava, ödünç sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemidir. Davacı T1 davalıların kendisinden 162 gr altın aldıklarını iddia ederek tüm davalılar aleyhine icra takibi başlatmış, davalılar sözleşme ilişkisine karşı çıkmış, davacının eşi Ali Şenocak ile davalı T3 arasında ödünç ilişkisin olduğunu, ödenen 23.000,00 TL'nin de bu ödünç ilişkisine ilişkin olduğunu, başkaca bir borçlarının olmadığını savunmuşlardır. Yargılama sırasında tanık olarak dinlenen davacının eşi Ali Şenocak ödünç verilen altının davacıya ait olduğunu, davacı tarafından davalılara verildiğini söylemiştir....
Maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,( TTK madde 4/-f: Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemeler)22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ile 969. Maddelerinden,19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunundan, (142....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Dava, mahkemece, "ödünç sözleşmesi gereği verilen paranın iade edilmemesi ve haksız fiil nedeniyle (hırsızlık nedeniyle) ziynet bedelinden kaynaklanan alacak davası" olarak nitelendirilmiş ve hüküm Asliye Hukuk Mahkemesinden verilmiştir. Görevli Daire Hakimin nitelemesine göre belirlenir. Bu nedenle bu davanın temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp, Yargıtay 13.Hukuk Dairesi'ne ait olup, dosyanın incelenmek üzere Yargıtay 13.Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine, 24.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....