Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tefecilik HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 12/05/2015 gün ve 2014/4-655 Esas, 2015/152 sayılı Kararında da açıklandığı üzere kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunması ve aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında yüksek sayılabilecek miktarda paranın karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına uygun...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporu ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; "...Dava, ödünç verme sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine yöneliktir....

      e verilmesine,” ibaresi ile “ve ödenmeyen para cezasının hapis cezasına çevrileceğinin sanığa ihtarına,” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2- Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için, kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12/05/2015 tarihli ve 2014/4-655 Esas, 2015/152 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunması ve aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; ödünç sözleşmesinden kaynaklanan alacak için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır. Dosyanın incelemesinde; davacının, ödünç sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için Karasu İcra Dairesi'nin 2021/5 E. sayılı ilamsız icra takibi başlattığı, davalının ödeme emrine süresinde itiraz etmesi üzerine eldeki davayı açtığı, davalının davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlık, davacının davalıya ödünç olarak ne kadar para gönderdiği, davalının ne kadar ödeme yaptığı ve varsa davacı alacağının ne kadar olduğu noktalarındadır....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Tefecilik, 5464 sayılı Yasa'ya muhalefet Hüküm : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-Sanık hakkında tefecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; TCK'nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması, kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunması ve aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında yüksek sayılabilecek miktarda paranın karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmaması karşısında maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya...

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/11/2021 NUMARASI : None DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Kayseri 4....

          İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili Av.T6 tarafından verilen istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesi ile özetle; Davacı T2 müvekkile dava dilekçesinin ekinde sunduğu banka kayıtlarında görüleceği üzere ödünç kaydı ile üç adet havale yaptığını, bir işlemi hemen iptal ettirip ödünç kaydı düşmeden havale işlemini tekrar ettiğini, dava sebebi olarak banka havalelerindeki bu kayıtlara dayanarak alacak davası açtığını, davacı, dava dışı ViktarShanıykevıch’ın kendisine alacak davası açması üzerine Manisa 1....

          Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye göre, ikrazatçı, devamlı ve mutad meslek halinde, faiz veya her ne ad altında olursa olsun bir ivaz karşılığı veya ipotek almak suretiyle, ödünç para verme işleriyle uğraşan veya ödünç para verme işlerine aracılık eden ve kendilerine faaliyet izni verilen gerçek kişiler olarak tanımlanarak, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun "Ticari Kazancın Tarifi" başlıklı 37. maddesinde, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtildiğinden, ikrazatçılığın mutad meslek haline getirilmesi halinde, bu faaliyetten elde edilen gelirin ticari kazanç olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Öte yandan aynı Kanunun 51. maddesinin 2. fıkrasında bu işle uğraşanların mutlak surette gerçek usulde vergi mükellefi olarak kabul edilecekleri yönünde düzenleme yapılmıştır....

            ın imzası taklit edilerek şirket hesabından nakit para çekildiği bilirkişi raporu ile soruşturma kapsamında tespit edildiğini, söz konusu bu paralar şirket hesaplarında olmadığı gibi şirket defterlerinde de olmadığını, bu nedenle şimdilik 1.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. CEVAP: Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL: Dava, banka işlemlerine ilişkin alacak davasıdır. Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nun 25.11.2021 tarih, 1232 sayılı kararı ile 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan "Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine" ilişkin düzenlemelerde, on dört veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7 ve 8 numaralı, asliye ticaret mahkemeleri görevli kılınmıştır....

              Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davaya yetki yönünden itirazlarının mevcut olduğunu, davacının dava dilekçesinde belirtilen hususların tamamının asılsız olduğunu, takip dosyasından da anlaşılacağı üzere banka yoluyla ödünç olarak verilen bedelin iadesinin talep edildiğini, davacının icra takibinde takibe dayanak olarak ödünç sözleşmesine dayandığını, takibe itiraz edilmesi üzerine de dava dilekçesinde kira akdine dayalı olarak alacak talebinde bulunduğunu, davacının beyanlarının çelişkili olduğunu, davacı tarafından ne müvekkili şirkete ödünç olarak gönderilen bir para ne de dava dilekçesinde bahsettiği şekilde kiralamadan dolayı gönderilen hava parası adı altında ödenen bir para olduğunu, davalının davacıya olan borcunu ödediğini, her iki tarafın tacir olduğunu, bu durumda Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevsiz olduğunu, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, görev yönünden itirazlarının olduğunu, havale işleminin bir ödeme vasıtası olduğunu, davacının bu yasal...

                UYAP Entegrasyonu