Kez mükerrer ödenmesi nedeniyle ödenen miktarın istirdadına ilişkin olduğu, dosya içerisine alınan icra dosyası incelendiğinde davacı tarafça süresi içerisinde borca itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiği, mahkemece davanın süresinde açılmaması nedeniyle usulden reddine karar verildiği, iş bu dava, davacı vekili tarafından istinaf edilmiş olup Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nin .../12/2019 tarih ve 2019/... Esas-2019/.. Karar sayılı ilamı ile davacının davasını sebepsiz zenginleşmeye dayandırdığı ve istirdat davası açılması için gereken yasal süreyi kaçıran davacının alacağını genel hükümler kapsamında sebepsiz zenginleşme hukuksal sebebine dayanarak talep etmesinde bir engel bulunmadığı, davacının talebinin sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle mahkememiz kararının kaldırıldığı dosya kapsamında sabittir....
ye 11/03/2013 tarihinde 23.550,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ödendiği, eldeki bu dava ile de ödenen bu 23.550,00 TL'lik tazminatın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri ödenmesi talep edildiği anlaşılmış, mahkemece; davacının sigortalısının %100 kusurlu olduğu 2918 sayılı kanunun 91-111 maddelerinde ve aynı kanunun 93 maddesi hükümleri uyarınca çıkarılan ... genel şartlarında ayrıntılı olarak düzenlendiği sigortacı ile sigorta edilen arasındaki uyuşmazlıkların çözümünde genel şartların uygulanması gerektiği, sigortacının zarar ve ziyan talebinde bulunan 3. Kişilerle doğrudan doğruya temasa geçerek anlaşma hakkına haiz olduğu ancak sigortacının yazılı izni olmadıkça sigorta ettirenin tazminat talebinin kabule yetkili olmadığı ve zarar görenlere herhangi bir tazminat ödemesinde bulunamayacağından davacının ... poliçesi nedeniyle sorumlu olduğu dava dışı ......
Aksi takdirde, gayri sahih vakıf olduğu anlaşılırsa, taviz bedeli istenemeyeceği gerekçesi ile ödenen taviz bedelinin iadesine karar verilmelidir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; taviz bedelinin iadesine yönelik alacak davasıdır. Davacı taraf dilekçesinde davacı tarafından davaya konu taşınmazın tapu kaydında mevcut olan vakıf şerhi nedeni ile T3 ödenmiş olan 21.001,00 TL taviz bedelinin iadesini talep etmiştir. Dava konusu taşınmazın tapu kaydına göre, davacı Vasiliki İksida'nın tam hissesinin 10/10/2013 tarihinde intifa hakkını üzerinde tutarak çıplak mülkiyet satışının Mikail Paşa'ya yapıldığı ve mahkemeye ibraz edilen dekonta göre davacının satıştan önce 21.001,004 TL taviz bedeli ödemiş olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece mahalinde keşif yapılmış,bilirkişi raporları alınmıştır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlığın, askerlik görevini yaparken sakatlanan davalıya 01.06.2002-31.10.2007 tarihleri arasında 5434 sayılı Yasa gereği ödenen aylıkların statü hukukuna tabi olarak çalışması nedeniyle yersiz ödemelerin sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda yasal faizi ile birlikte tahsiline ilişkin olduğu, davada 5510 sayılı Kanunun uygulama yeri bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklandığını ortaya koyacak yasada başka bir hüküm de mevcut değildir....
Davada, öncesinde zilyetliğe dayalı, sonrasında ise kadastro tespiti ile davacı adına kayden ... olunan taşınmazdan, dava dışı ... şirketince boru hattı geçirildiği daimi irtifat ... tesis edildiği, kamulaştırma bedelinin yanlışlıkla davalı Hazineye ödendiği ... sürülerek ...'... alınan paranın iadesi istenilmiş; mahkemece, kamulaştırma işleminin kesinleşmesinden sonra irtifak tesis edilen taşınmazın mülkiyetinin değişmesinin kamulaştırma işlemini usulsüz kılmayacağı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. Kural olarak, haklı bir sebep olmaksızın başkasının zararına mal iktisap eden kimse onu sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadeyle yükümlüdür (BK.md.61). Somut olayda; sonradan kayten ... olunun ancak, kamulaştırma tarihinde de zilyetlikle ... bulunulan taşınmaz için, zilyetlik döneminde yanlışlıkla Hazine ... zannedilerek Maliye'ye ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istenilmiştir....
Hukuk Dairesi'nin 21.04.2015 tarihli ve E.2015/4731-K.2015/4391 sayılı kararı ile, “ Mahkemece, davacı tarafından hem tescil hem de sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ...... talep edilmesinin çelişkili olduğu kabul edilmek sureti ile ...... talebinin reddine karar verilmiş ise de mahkemenin kabulü dosya kapsamına uygun değildir. Davacı aynı anda tescil ve ...... talebinde bulunmamış; çekişmeli taşınmazı davalı ......den satın aldığını iddia ettiğinden, tescil talebinin kabul olunmaması halinde davalı ......ye ödediğini iddia ettiği taşınmaz bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince ...... olarak iadesini talep etmiştir. Bu şekilde ileri sürülen seçimlik talebin birbiri ile çeliştiğinden söz edilemez. Hal böyle olunca mahkemece ...... talebi yönünden de işin esasına girilerek, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda bildirecekleri deliller toplanıp sonucuna göre karar verilmelidir....
Sözleşmenin butlan veya iptal gibi sebeplerle geçersiz olması halinde, bağlanma parasını alan alacaklı bunu borçluya sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri vermek zorundadır ( Eren, Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Yetkin Yayınevi, Ankara: 2020, s.1322-1323). Somut olayda; taraflar arasında 23/07/2017 tarihli harici taşınmaz satış sözleşmesinin düzenlendiği, davacının alıcı, davalı şirket temsilcisinin satıcı sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı, davacı tarafından davalıya bağlanma parası olarak sözleşme tarihinde 2.800 TL, 02/08/2017 tarihinde ise 28.000 USD tutarında ödemede bulunulduğu, eldeki dava ile davalıya ödenen toplam bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği iadesinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Ne var ki bölge adliye mahkemesince, ödenen tutar yanılgılı değerlendirme sonucu hatalı hesaplandığı gibi geçersiz sözleşmeye kısmen geçerlilik tanınarak bağlanma parasının iadesine yönelik istemin de reddine karar verildiği görülmüştür....
Somut olayda, davacı ZMM sigortacısı, sigortalı aracın karıştığı trafik kazasında zarar gören diğer araç için ödediği hasar bedelini, davalı araç sürücüsünün gerçekte tam kusurlu olması nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında iadesini istemiştir. TTK'nın 4/1.maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi dava söz konusu olmadığı gibi, davanın zorunlu sigorta akdine dayanmaması nedeniyle mutlak ticari davada (-TTK'da düzenlenen hususlardan doğan uyuşmazlık-) söz konusu değildir. Davalı gerçek kişi olup uyuşmazlık sebepsiz zenginleşme hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Hal böyle olunca da, ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararı isabetli olup, davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde bulunmamıştır....
Davalı vekili, sözleşme hükümlerince ödenmesi gerekenden daha çok miktarda bir meblağın ödenmesi halinde, fazla ödenen kısım, hukuki bir sebebe dayanmaksızın yapılan ödeme niteliğinde olduğundan sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandığını, davacı tarafça iddia edilen sebepsiz zenginleşme durumunun dava tarihinden çok önceki tarihlerde ve en geç taraflar arasındaki sözleşmenin fesih tarihi olan 01.10.2006 tarihi itibariyle öğrenilmiş olduğunun kabulü ile süresinde açılmayan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasında akdedilen “......