Davacılar sözkonusu senet gereği ödenen bedelin iadesini talep etmektedir....
Davalı, 04.09.2003 tarihli noterde akdedilmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile sözleşme konusu taşınmazı davacıya satmayı vaad etmiş olup, taraflar arasında yapılan sözleşme geçerlidir. Ne var ki, sözleşme konusu taşınmaz üzerindeki iştirak hali çözülmediğinden sözleşmenin ifa olanağının doğmaması sebebiyle tapu iptal tescil davası reddedilmiştir. Bu durumda geçerli sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle davacının taşınmazın ifanın imkansız hale geldiği tarihteki rayiç değerini talep etmesi mümkündür. Ancak davacının dava dilekçesinde ödediği bedelin denkleştirici adalet kurallarına göre tespit edilecek davalıdan tahsilini talep ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, açıklanan hususlarla birlikte davacının davalıya ödediği bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereğince güncel değerini talep ettiği de dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken açıklanan hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Dosyada yer alan kayıt ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; davacının, eşi Ramazan Demir ile davalı arasında yapılan devre mülk satış vaadi sözleşmesine dayanarak ödenen bedelin iadesini talep ettiği, davaya dayanak 23/09/2011 tarihli devre mülk satış vaadi sözleşmenin tarafının Ramazan Demir olduğu, "T1 üzerine tapu düzenlenecektir." şeklinde şerh yazılı ise de, davanın tapu iptali ve tesciline ilişkin olmaması ödenen bedelin iadesine ilişkin olması satış bedelini de 3. Kişi Ramazan Demir'in ödemiş olduğunun anlaşılmasına göre davacı T1'in taraf sıfatının bulunmadığı yönündeki mahkeme kararı yerinde görüldüğünden bu yöne ilişkin istinaf başvurusu yerinde değildir....
Tapuda kayıtlı taşınmazların satışının, TMK'nın 706, TBK'nın 237 Tapu Kanununun 26 ve Noterlik Kanununun 60 ve 89 uncu maddeleri gereğince resmî şekilde yapılması zorunlu olup, haricen yapılan satış sözleşmeleri hukuken geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler taraflarına geçerli sözleşmelerde olduğu gibi hak ve borç doğurmaz. Taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilirler. Geçersiz satış sözleşmesi gereğince; diğerinin mal varlığına kayan değerlerin iadesi "denkleştirici adalet" düşüncesine dayanmaktadır. Denkleştirici adalet ilkesi, haklı bir sebebe dayanmadan başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve bir eski hale getirme yükümlülüğünü ifade eder. Bu bakımdan sebepsiz zenginleşmeye konu alacağın iadesine karar verilirken, taşınmazın satış bedelinin alım gücünün ilk ödeme günündeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye karar verilmesi gerekir....
Kural olarak, 10.07.1940 tarihli ve 2/77 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre; harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler. Bilindiği üzere geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır. Denkleştirici adalet ilkesi ise haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri vermek zorunda olduğunu ve eski hale getirmede mal varlığında artış olan tarafın yükümlülüğünün bulunduğunu ifade eder....
A.Ş.vekili, sözleşmeye bağlı olarak davacının deremülkü kullanımının söz konusu olduğunu, sözleşmenin benimsendiğini, dolayısıyla sözleşmenin geçersizliğini ileri sürmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğunu, denkleştirici adalet ilkesine göre ödenen bedelin istenmesinin yerinde olmadığını, davacı tarafından yapılan konaklama bedellerinin raporda değerlendirilmediğini, tapu devrinin yapıldığını, bu nedenle sözleşmenin geçerli hale geldiğini, tapunun devralınmasından sonra sözleşmenin iptalinin istenmesinin yerinde olmadığını, ödemeye ilişkin dekontların dosyaya sunulmadığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı T3 ......
Geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi, denkleştirici adalet düşüncesine dayanır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri vermek zorunda olduğunu ve eski hale getirmede mal varlığında artış olan tarafın yükümlülüğünün bulunduğunu ifade eder. Ülkemizde yaşanan enflasyon nedeni ile belli bir miktar paranın verildiği tarihteki alım gücü ile aynı miktar paranın aradan geçen zamana bağlı olarak iade günündeki alım gücünün farklı ve çok daha az olduğu bir gerçektir. Hukuken geçersiz sözleşmeler tasfiye edilirken, denkleştirici adalet kuralı gözardı edilmemelidir. Davacının harici satış nedeniyle davalılara harici satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre tazmini gerekir....
Ne var ki hukuken geçersiz sözleşmeden kaynaklanan bu nitelikteki bir uyuşmazlığın haksız iktisap kurallarına göre çözümlenip tasfiye edilebilmesi için öncelikle haksız iktisabın kapsamını tespitteki ilke ve esasların açıklanmasında zaruret vardır. Geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğü bulunduğunu ifade eder. Hukuken geçersiz sözleşmeler, haksız iktisap kuralları uyarınca tasfiye edilirken, denkleştirici adalet kuralı hiçbir zaman gözardı edilmemelidir. Bu husus hakkaniyetin ve adaletin bir gereğidir....
Ne var ki hukuken geçersiz sözleşmeden kaynaklanan bu nitelikteki bir uyuşmazlığın haksız iktisap kurallarına göre çözümlenip tasfiye edilebilmesi için öncelikle haksız iktisabın kapsamını tespitteki ilke ve esasların açıklanmasında zaruret vardır.Geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğü bulunduğunu ifade eder.Bilindiği gibi; ülkemizde yaşanan enflasyon uzun yıllar boyu yüksek oranlarda seyretmiş ve paramızın değeri (alım gücü) de bununla ters orantılı olarak devamlı düşmüştür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal tescili, olmadığı takdirde yapılan binanın levazım bedeli karşılığında davacı adına tescili; bunun da mümkün olmaması halinde sözleşmedeki satış bedelinin denkleştirici adalet gereği davacıya ödenmesi istemine ilişkindir....