WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

V-TEMYİZ NEDENLERİ: Davacı vekili, davacını şahsına yönelik ödeme emri düzenlenmediğini, idari para cezalarının site yöneticiliğine ait olduğunu, borçlardan maliklerin arsa payları oranında sorumlu olması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ Dosya kapsamı incelendiğinde, 2018/18035 sayılı prim borçlarından kaynaklı ödeme emrinin 2014/2,3,4 ve 2015/10 dönemine ilişkin prim borçlarından, 2018/18036 sayılı ödeme emrinin 2014/2,3,4 ve 2015/10 dönemine ilişkin işsizlik sigorta priminden kaynaklı, 2018/18037 sayılı ödeme emrinin 2014/2,3,4 ve 2015/10 dönemine ilişkin damga vergisinden kaynaklı ve 2018/18038 sayılı ödeme emrinin 2013/9,10,11 ve 12. aylara ilişkin idari para cezasından kaynaklı olduğu, prim borçlarına konu ödeme emrinin... İşleri San. San. Tic....

    Mahkemece İİK'nun 8/a maddesi dayanak gösterilerek kamu düzeni gerekçesi ile resen ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. Ödeme emrinin takip talebine uygun olarak düzenlenmesi yasal olarak zorunludur. Ödeme emrinin takip talebine uygun düzenlenmesi zorunlu ise de takip talebine aykırı olarak düzenlenen icra emrinin iptali istenilmemiştir. Borçlunun itiraz ve şikayet nedenleri konusunda inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken HMK.nun 26. maddesine aykırı şekilde şikayet konusu yapılmayan bir husus nedeniyle ödeme emrinin iptali isabetsizdir....

    Esas ve sayılı dosyasında şikayet yoluna müracaat edildiği, 27/10/2017 tarihinde ise ödeme emrinin tebliğ işleminin iptaline karar verildiği ve kararın 12/10/2018 tarihinde istinaf kanun yolundan geçerek kesinleştiği, ödeme emrinin iptal edilmesi nedeniyle davalı-borçluya icra dairesince yeniden ödeme emri düzenlenip tebliği yapılacağından ve borçlunun bu ödeme emri üzerine yeniden itiraz hakkı bulunduğundan itirazın iptaline ilişkin davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına, yine davacının takipte kötü niyetli olduğunun ispat edilmediği ve usulden dava hakkında karar verildiğinden kötü niyet tazminatı talebinin reddine, davacının ödeme emrinin tebliğ işleminin .... İcra Hukuk Mahkemesinin ... Esas ve ......

      Mahkemece, davaya konu Kurum alacaklarının zamanaşımına uğramış olması sebebiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; bu kararın, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olduğu anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır....

        Yetkisiz icra dairesinde borçlunun vekille temsil edildiği, yetki itirazı sonucunda dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi üzerine ödeme emrinin vekile tebliği zorunlu olup, davacının iddiasının aksine asıla ödeme emri tebliğ edilmesi anılan yasal düzenlemelere aykırı olacağından, davacının bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir....

        Davacı alacaklı, sözlü kira sözleşmesine dayanarak 29/05/2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2.750,00 TL kira alacağının tahsilini ve kiralananın tahliyesini talep etmiş, davalı borçluya ödeme emri 22/06/2015 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalı borçlu süresinde ödeme emrine itiraz etmemiş, bu hali ile icra takibi kesinleşmiştir. Her ne kadar tebliğ mazbatasında davalı borçluya sadece ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı anlaşılmakta ise de dava konusu icra dosyasında yer alan ödeme emrinin örnek no: 13'e ait olduğu, 30 günlük ödeme süresi ve 7 günlük itiraz süresinin yer aldığı görülmüştür. Buna göre tebliğ mazbatası üzerinde yer alan ibarenin tebliğ mazbatası içinde ödeme emrinin var olduğunu gösterdiği düşünülmeli, dosya içerisinde var olan ödeme emri dikkate alınarak borçluya gönderilen ödeme emrinin türü mahkemece tespit edilmelidir....

          Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Yasa’nın 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir "Ödeme emri" ile tebliğ olunacağı ve ödeme emrinin hangi unsurları içermesi gerektiği belirtilmiş, aynı Yasa’nın 58. maddesinde de kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı yönünde tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabileceği ve itiraz üzerine izlenecek usul ve esasların neler olduğu düzenlenmiştir. Somut olayda, Kurumun 2012/23 sayılı takip dosyasında tasarruf teşvik ve nema alacağına ilişkin ödeme emri gönderildiği, 2012/23-9132617 sayılı icra ödeme emrinin 25.05.2012 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davanın 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde 01.06.2012 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....

            İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, yerel mahkemenin karar gerekçesinde "borçluya tebliğ edilen ödeme emrinin takip talebinde yazılı bazı hususları içermediği tesbit edilmesine rağmen" denmekle, davacı borçluya tebliğ edilen ödeme emrinin takip talebine aykırı olarak düzenlendiğinin mahkemenin de kabulünde olduğunu, dolayısıyla itiraz ve ödemenin borçlunun kendisine tebliğ edilen ödeme emri esas alınarak yapıldığını, ancak alacaklının takip talebine göre müvekkili borçlu kiracının eksik ödeme yaptığı iddiası ile temerrüt sebebine dayalı tahliye davası açtığını, tebliğ edilen ödeme emrinin tüm alacak kalemlerini içermediğini, müvekkilinin gerek takip talebinde belirtilen ancak tebliğ edilen ödeme emrinde bildirilmeyen alacak kalemlerini ödeyerek temerrütten kurtulma hakkının, gerekse itiraz haklarının engellendiğini, dolayısıyla temerrüt tehdidi ile karşı karşıya kaldığını, ödeme emrinin muhteviyatının İ.İ.K.nun 58. maddesinde düzenlendiğini, kiralananın...

            Mahkemece; dava ve icra takibinin konusunun bir kısım faturalardan kaynaklı alacak olduğu ve takip tarihi itibariyle vekille temsil edilen bir iş veya işlemin bulunmadığı, ödeme emrinin tüzel kişiliği bulunan Rektörlüğe tebliğ edildiği, tüzel kişiliği bulunmayan ve henüz vekille de temsil edilmeyen hukuk müşavirliğine ödeme emri tebliğ edilmesinin usulsüz olacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı/ borçlu dava dilekçesinde ileri sürülen nedenlerle kararı istinaf etmiştir. Dava, ödeme emrinin vekil yerine asile usulsüz tebliğ edildiği iddiasıyla ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak bildirilen 27/04/2021 olarak düzeltilmesine dair şikayet ve icra müdürlüğünün 03/05/2021 tarihli kararının iptali ile borca ve ferilerine itirazları doğrultusunda takibin durdurulmasına karar verilmesi isteminden ibarettir....

            İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece ödeme emri tebligatı iptal edildiğinden tebligatın yeniden yapılması gerektiğini, mahkemenin gerekçesinde belirtilen ödeme emrine itiraz süresinin yasaya aykırı olduğunu, tebligatın yeniden yapılması ile itiraz süresinin başlaması gerektiğini, ödeme emrinin iptaline yönelik taleplerinin mahkemece hatalı olarak borca itiraz olarak değerlendirildiğini, taleplerinin konusunun usule uygun düzenlenmeyen ödeme emrinin iptali olduğunu ve değerlendirmesinin mahkeme tarafından yapılması gerektiğini, bu konuda değerlendirme yapmadan talebin reddinin yerinde olmadığını, ödeme emrinde asıl alacakların hangi tarihte muaccel olduklarının yani faiz başlangıç tarihlerinin yazılmadığını, asıl alacağının dayanağının, işleyecek faiz oranının neye göre belirlediğinin belirtilmediğini, bu yüzden ödeme emrinin usule uygun biçimde düzenlenmemiş olduğunu, kararda lehlerine vekalet ücretine hükmedildiğini ancak yargılama giderine hükmedilmediğini...

            UYAP Entegrasyonu