İİK'nun 62.maddesi uyarınca, genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde her türlü itirazın ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi günlük sürede icra dairesine bildirilmesi gerekir. İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz hukuki sonuç doğurmaz. Somut olayda dosyanın incelenmesinde, takip talebi ve ödeme emrinde işlemiş faiz miktarının yazılı olduğu ve takip sonrası işleyecek faizin de takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faiz olarak açıkça istenildiği görülmektedir. Kaldı ki borçlunun icra dairesine itirazında sadece yetkiye itiraz ettiği, faize ve borca itiraz etmediği, bu durumda faizin de itirazsız olarak kesinleştiği anlaşılmıştır. O halde mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ödeme emrinin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Dairesi'nin 2019/9649 E sayılı dosyasından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte davacı borçluya ödeme emrinin 26/07/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, ödeme emri tebliğ zarfından daha önce başlatılan icra takibine itiraz üzerine verilen karar belgesi çıkması nedeniyle davacının anılan kararın tebliğ edildiğini düşündüğünü, oysa ki yeni bir takip başlatılmış olduğunu ve ödeme emri tebliğ zarfında ödeme emri gönderilmemesi, bunun yerine daha önce başlatılan icra takibine itiraz üzerine verilen karar belgesi çıkması nedeniyle davacının takibe itiraz edemediğini, bu şekilde yanıltıcı olarak gönderilen ödeme emri tebliğinin usule uygun olmadığını beyan etmiş, ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İTİRAZ SÜRELERİÖDEME EMRİNE İTİRAZ 6183 S. AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN [ Madde 58 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "itiraz,borçlu olmadığının tesbiti.ödeme emrinin iptali"davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Zonguldak 3.İş Mahkemesi'nce davanın kısmen kabul-kısmen reddine dair verilen 28.12.1999 gün ve 1998/966 E. 1999/1838 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10.Hukuk Dairesi'nin 1.5.2000 gün ve 2000/3002 E. 2000/3055 K.sayılı ilamiyle; (....1-Dosyadaki yazılara,toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre,davacıların temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-İcra takibi 6183 sayılı Yasaya göre yapılmıştır.Bu Kanunun 58.maddesine göre ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde itiraz davası açılması gerekir....
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı yanca müvekkili aleyhinde İstanbul 22.İcra Müdürlüğünün 2015/7699 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe ilişkin ödeme emrinin dosyaya sunulan 13/04/2015 tarihli ilk borca itiraz dilekçesinde 04/04/2015 tarihinde tebliğ edildiğini ve gerekli itiraz neticesinde takibin durduğunu, daha sonra aynı dosyanın 2019/10071 Esas numaralı dosyasından çıkartılan ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edilmesi üzerine 15/03/2019 tarihinde tekrar itiraz dilekçesi sunulduğunu, fakat icra müdürlüğünün aynı tarihli kararı ile itiraz taleplerinin reddine karar verildiğini, icra müdürlüğünce verilen kararın yerinde olmadığını ve müdürlük kararının kaldırılarak takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
E. sayılı dosyasından 06.10.2021 tarihinde iflas yolu ile adi takibe başlandığını, iflas ödeme emrinin 15.10.2021 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiğini, iflas takibine davalı şirket tarafından itiraz edilmediğini, takibin 22.10.2021 tarihinde kesinleştiğini, İİK 156. maddesi kapsamında ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, Koray Sakallı'nın işçilik alacaklarının 108.030,00 TL olduğunu, bu alacağın tahsili için ... 32. İcra Dairesinin ... E. Sayılı dosyasından 06.10.2021 tarihinde iflas yolu ile adi takibe başlandığını, iflas ödeme emri 15.10.2021 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiğini, iflas takibine davalı şirket tarafından itiraz edilmediğini, takibin 22.10.2021 tarihinde kesinleştiğini, İİK 156. maddesi kapsamında ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, ...'ın işçilik alacaklarının 18.870,00 TL olduğunu, bu alacağın tahsili için ... 32. İcra Dairesinin......
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, müvekkilinin talebinin ve başvurma gerekçesinin ödeme emrinin iptaline yönelik olduğunu , ödeme emrinin iptali istenmesine rağmen yerel mahkemenin bu talebi borca itiraz olarak değerlendirmiş olduğunu , davanın borca itiraz değil, şikayet niteliğindeki ödeme emrinin iptali davası olduğunu , İcra Dairesine ait banka adının ve hesap bilgilerinin ödeme emrinde belirtilmemesi halinde bu konudaki şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafından davacı hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibinde bulunulduğu ,davacı vekili tarafından ödeme emrinin ve takibin iptalinin talep edildiği, ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğünün 2013/584 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinden borçluya 2 kez ödeme emri gönderildiği, ilk tebligatın adreste kimse bulunmaması üzerine TK 21 uyarınca tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin usülsüz yapılan ilk tebliğden sonra 07.03.2013 tarihli talebi ile borçluya yeniden ödeme emri tebliğine karar verildiği ve bu kez ödeme emrinin 03.08.2013 tarihinde borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Alacaklının talebi üzerine ödeme emrinin yeniden tebliğ edilmesi durumunda son ödeme emrinin tebliğ tarihi esas alınarak sonuca gidilmesi gerekir. Davacı vekili dava dilekçesinde, borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini borcunu da ödemediğini belirterek davalı kiracının taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davalı borçlunun takip dosyasına bir itirazda bulunmadığı belirtilerek tahliyeye karar verilmiş ise de borçlunun geçerli olan tebliğ tarihine göre ödeme emrine süresinde itirazda bulunduğu açıktır....
İcra Dairesinde takip başlatılmasının genel ve özel yetki kurallarına aykırı olduğunu belirterek icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz ettiklerini, ödeme emrinde belirtilen vekilin müvekkili ile bir ilgisinin bulunmadığını, ödeme emrinde sadece davacının açık ikametgahının yazılı olup vekilinin adresinin yazılmadığını, alacağın dayanağı ilam ile icra takibinin farklı işlemler olup ödeme emrinin asile tebliğ edilmemesinin yasaya aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla ödeme emrinde dayanak olarak Adana 4.İş Mahkemesi ilamı gösterilmekle birlikte taraflar arasında Adana 4.İş Mahkemesinde bir dava görülmediğini, ödeme emrinde faizlerin yanlış hesaplandığından borca ve faize itiraz ettiklerini, ödeme emrinde alacağın mesnedi olarak açıklama yapılmadığını ve bu konudaki belgelerin icra müdürlüğüne tevdi edilmediğini belirterek, borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, takibin veya ödeme emrinin iptaline, kötü niyetli takip yapan alacaklının %20 den aşağı olmamak...
İcra Müd.nünün 2018/9733 Esas sayılı dosyasına ait ödeme emrinin tebliğ edildiğini, ilgili dosyaya süresinde itiraz edildiğini ancak yanlış icra dosyasına itiraz edildiğinden takibin kesinleştiğini, asıl tebliğ edilmesi gereken ödeme emrinin Erzurum 1. İcra Müd.nün 2018/9731 Esas sayılı dosyası olduğunu, Erzurum 2. İcra Müd.nün 2017/1809 Esas sayılı takip dosyasından bu dosyaya 107.487,00 TL para aktarıldığını belirterek; usulsüz işlemin iptali ile dosyaya yatan paranın alacaklıya ödenmemesi için tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın yanlış icra dosyasına itiraz ettiğini, Erzurum 1. İcra Müd.nün 2018/9731 Esas sayılı takip dosyasından ödeme emrinin borçlunun bizzat kendisine tebliğ edildiğinin, dolayısıyla tebligatta herhangi bir usulsüzlük olmadığını belirterek; davanın reddini talep etmiştir....
CEVAP : Davalı vekili, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini, takibin durduğunu, itiraz ile birlikte ödeme emri takip dayanağı belgelerin kendisine tebliğ edilmediğinden bahisle şikayette bulunduğunu, şikaye ilişkin yapılan yargılama neticesinde ödeme emrinin tebliğ tarihin 11.08.2020 olarak düzeltilmesine ve ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verildiğini, takip dosyasından usulüne uygun tebliğ edilen ödeme emrinin varlığından söz edilemeyeceğini, davanın ön şartı gerçekleşmediğini, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....