İcra Hukuk Mahkemesi 2014/275-306 E-K sayılı kararı ile tebligat usulsüzlüğü şikayetinde davacının hukuki yararı olmadığı, ihtiyati haciz nedeniyle yetkiye itirazın reddine,tebligat zarfında senet suretlerinin gönderilmediği açık olup ödeme emrinin iptaline sair itirazların incelenmesine yer olmadığına şeklinde karar verildiği ve bu kararın 09.05.2014 tarihinde kesinleşmesi üzerine icra müdürlüğünce yeni ödeme emri hazırlanarak şikayetçi borçluya 26.05.2014 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir.İİK 58-61 maddeleri uyarınca ödeme emri iptal edildikten sonra borçluya yeniden ödeme emri tebliğ olunmuş ve borçlu süresinde imzaya,yetkiye ve borca itiraz etmiştir. Yeni ödeme emrinin tebliği ile birlikte borçlunun yetkiye,borca ve imzaya itiraz hakkı yeniden doğar. Kaldı ki ... İcra Hukuk Mahkemesi 2014/275-306 E-K sayılı kararında ödeme emri iptal edilmiş olup sair imzaya ve borca itirazlar da incelenmemiştir....
İlk derece Mahkemesi; borçlunun, 13 örnek ödeme emrinin tebliği üzerine İİK'nun 269/2. maddesi uyarınca yasal 7 günlük sürede icra dairesine başvurarak borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulduğu, bu durumda iddianın ileri sürülüş biçimi ve nedenleri itibarı ile alacaklının dayanak kira sözleşmesinin tarafı olmadığına ve mükerrer icra takibi yapıldığına yönelik iddia, borca itiraz niteliğinde olup, ödeme emri veya takibin iptali nedeni olamayacağından şikayetin reddine karar vermiştir....
Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir....
Usulüne uygun olarak yeniden düzenlenen ödeme emrinin ise yeniden borçluya tebliğ gerekir. Somut olayda ödeme emrinin asıl alacak, faiz ve faiz oranı kısmının takip talebine uygun olarak düzenlenmediği anlaşıldığından, mahkemece ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verildiği anlaşılmakla, davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında davanın kabulüne, ödeme emrinin iptaline ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İcra Müdürlüğünün 2018/9733 Esas sayılı dosyasına ait ödeme emrinin tebliğ edildiğini, ilgili dosyaya süresinde itiraz edildiğini ancak yanlış icra dosyasına itiraz edildiğinden takibin kesinleştiğini, asıl tebliğ edilmesi gereken ödeme emrinin ... 1. İcra Müdürlüğünün 2018/9731 Esas sayılı dosyası olduğunu, ... 2. İcra Müdürlüğünün 2017/1809 Esas sayılı takip dosyasından bu dosyaya 107.487,00 TL para aktarıldığını belirterek; ödeme emrinin iptali ile dosyaya yatan paranın alacaklıya ödenmemesi için tedbir kararı verilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince, şikayetin ve tedbir talebinin reddine, karar verildiği, borçlunun istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına "Şikayetin kısmen kabulü ile; ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2018/9731 Esas sayılı icra dosyasından borçlu ...'ye gönderilen tebligatın usulsüz olması sebebiyle ödeme emrinin iptaline, şikayet eden ...'...
Eldeki davada, bozmaya uyularak bir karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır....
İcra Dairesi'nin 2018/9556 esas sayılı takip dosyasında takibe 03/12/2018 tarihinde itiraz edildiğini, bu itirazı üzerine davalının Osmaniye İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/3 esas sayılı dosyası ile itirazın kaldırılması davası açtığını, icra takibinde müvekkiline gönderilen ödeme emrinde 300.000, 00 TL kontrat alacağı, işlemiş faizi ile birlikte toplam 377.597,25 TL'nin ödenmesinin istendiğini, bu ödeme emrine itiraz ettiklerini, takip talebinde ise toplam alacağın 1.288.195,53 TL tutarının yazılmış olduğunu, müvekkiline tebliğ edilen ödeme emrinin alacaklının talebine aykırı olduğunu, ödeme emri ile takip talebinin birbiriyle çelişkili olup, hak kaybına sebep olacağını beyan ederek şikayetin kabulü ile takip talebine aykırı olarak yanlış çıkarılan ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
E. sayılı dosyası üzerinden cari hesaba dayalı olarak ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlunun 15/01/2019 tarihli itiraz dilekçesinde borca itiraz yanında yetkiye de itiraz etmesi ve alacaklı vekilinin 06/03/2019 tarihli dilekçesi ile dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesini talep etmesi üzerine aynı tarihli yazı ile dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderildiği, yetkili İstanbul Anadolu ...İcra Müdürlüğü’nün ... E. sayılı dosyasında ödeme emri ekli olduğu belirtilen tebliğ zarfının 15/03/2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği ve 19/03/2019 tarihli dilekçesi ile ödeme emrini tebliğ aldığını belirterek borca itiraz ettiği görülmüştür....
“Taleple bağlılık” olarak da ifade edilen bu ilke uyarınca, hâkimin tarafların talep sonucu ile bağlı olduğu açık olup, somut olay bakımından, alacaklı borçlu aleyhine icra takibi başlatmış borçlu ödeme emrine süresinde itiraz etmiştir. İtiraz üzerine İcra Hukuk Mahkemesine açılan davada davacı-alacaklı vekili dava dilekçesi ile sadece itirazın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemenin borca itirazın kaldırılması istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, borçlunun bir talebi bulunmadığı gibi re'sen ödeme emrinin iptalini gerektiren bir hususun bulunmadığı halde usul ve yasaya uygun olan ödeme emrinin iptaline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
de usulsüz olduğunu belirterek ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....