İcra Müdürlüğü'nün 21.05.2015 tarihli yazısında "..UYAP kayıtlarına göre borçlulara ödeme emrinin gönderildiği, 31.07.2014 tarihinde tebliğ edildiği, 13.08.2014 tarihinde borca ve faize itiraz dilekçesinin sisteme kaydedildiği tespit edilmiş olup tebligata ilişkin yapılan UYAP sorguları ile borçlu vekilinin itiraz dilekçesi de ekte gönderilmiştir" denilmek suretiyle borçlulara ödeme emrinin gönderildiği ve tebliğ edildiği tespit edilmiştir. Bu durumda mahkemece, icra dosyasının aslı getirtilerek icra müdürlüğünün yazısında belirtildiği üzere yetkili icra dairesince ödeme emri gönderilmiş ve ödeme emrine itiraz var ise işin esasına girilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeplerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi K A R A R Dava konusu olan 2009/10148 takip no’lu ödeme emrinin, davacı işyerinde yapılan asgari işçilikten dolayı tahakkuk ettirilen prim borcundan doğduğu anlaşıldığından; Davalı Kurumdan, a) Dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan asgari işçilikten dolayı tahakkuk ettirilen prim borcunun davacıya tebliğ edilip edilmediği, davacının süresinde bu borca itiraz edip etmediği, itiraz etmişse ne karar verildiğinin sorulması ve buna ilişkin belgelerin getirtilmesi, b) Dava konusu olan 2009/... takip no’lu ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiğini gösteren tebligat belgesinin ilgili Kurumdan getirtilmesi, c) Temin edilen belgeler eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 29/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı tarafça, ödeme emrinin beyan edilen tarihten daha önce öğrenildiği hukuka uygun biçimde elde edilmiş herhangi bir yazılı belge ile ispat edilmediği gibi, icra dosyasının incelenmesinde de davacının ödeme emrini beyan edilen tarihten daha önce öğrendiğine dair herhangi bir belgeye rastlanmamıştır. Bu nedenle, ödeme emrinin tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olan 10/10/2018 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Borca itiraz yönünden yapılan incelemede: Davacı her ne kadar borca itiraz niteliğindeki iddialarını da Mahkememize sunmuş ise de, İ.İ.K.'...
Sayılı icra takibi nedeniyle borçluya gönderilen ödeme emrinin iptaline, Ödeme emrinin iptaline karar verildiğinden borcunuzu itiraz süresi içinde öderseniz şeklindeki ibareyle ilgili karar verilmesine yer olmadığına" karar verildiği görülmüştür....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/1057 esas, 2015/944 karar sayılı ilamı ile de 02.06.2015 tarihindeki ödeme emri tebliğatının usulsüzlüğünün tespiti ile ödeme emrinin davalı borçluya 01.10.2015 tarihinde tebliğ edilmiş sayılmasına karar verildiği anlaşılmış, ayrıca icra takip dosyasının incelenmesinde de, davalı borçlunun yeni belirlenen ödeme emrinin tebliğ tarihinden sonra yasal itiraz süresi içerisinde 06.10.2015 tarihinde icra takibine itiraz ettiği görülmüştür. Bu durumda davaya dayanak icra takibindeki ödeme emrinin, 01.10.2015 tarihinde davalıya tebliğ edildiği subuta erdiğinden, takibe de süresinde itiraz edilmiş olduğundan, 06.07.2015 tarihinde süresinden önce açılan dava ile tahliye isteminde bulunulamaz. Bu sebeplerle mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tahliyeye karar verilmesi doğru olmayacağından kararın bozulması gerekmiştir....
Davanın yasal dayanaklarından olan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun, "ödeme emri" başlığını taşıyan 55'inci maddesinde, kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, "ödeme emrine itiraz" başlıklı 58'inci maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Anlaşılacağı üzere, "menfi tespit" niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının hak düşürücü nitelikte olan yedi günlük süre içerisinde açılması zorunludur....
014710 sayılı ödeme emrinin 2009/2-12 işsizlik primi Davacı adına düzenlenen 2012/014710 sayılı ödeme emrinin 2011/1 işsizlik primi Davacı adına düzenlenen 2012/014710 sayılı ödeme emrinin 2011/2-9 işsizlik primi Davacı adına düzenlenen 2012/015769 sayılı ödeme emrinin 2011/10-12 prim Davacı adına düzenlenen 2012/015770 sayılı ödeme emrinin 2011/10-12 işsizlik primi Davacı adına düzenlenen 2012/015771 sayılı ödeme emrinin 2008/1-12, 2009/1-12 ve 2011/1-12 damga vergisi Davacı adına düzenlenen 2012/020858 sayılı ödeme emrinin 2011/5 İPC Davacı adına düzenlenen 2012/020906 sayılı ödeme emrinin 2012/1-2 prim Davacı adına düzenlenen 2012/020907 sayılı ödeme emrinin 2012/1-2 işsizlik primi Davacı adına düzenlenen 2012/020908 sayılı ödeme emrinin 2012/1-2 damga vergisi Davacı adına düzenlenen 2012/02852 sayılı ödeme emrinin 2012/3 prim Davacı adına düzenlenen 2012/02853 sayılı ödeme emrinin 2012/3 işsizlik primi Davacı adına düzenlenen 2012/02854 sayılı ödeme emrinin 2012/3 damga vergisi...
İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/12 E. sayılı dosyası ile "İmzaya İtiraz" şikayetinde bulunduğunu, dosyaya gelen kıymet takdiri raporuna itiraz dilekçesi gönderileceği zaman icra dosyasının incelendiğini, dosyada birbirinden farklı 2 adet ödeme emrinin yer aldığını , İİK 60 maddesi uyarınca ödeme emrinin takip talebine uygun olarak düzenlenmesinin zorunlu olduğunu, bu hususun süresiz şikayete tabi olduğunu, dosyada mevcut 2 ödeme emrinin takip yollarının birbirinden farklı olup birinde takip yolunun kambiyo senetlerine özgü takip olduğunu, diğer ödeme emrinde ise takip yolunun kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla takip olduğunu, davalının takip yolunu değiştirdiğini, yeni takip yoluna ilişkin ödeme emrinin müvekkile gönderilmediğini, bu durumdan 23/07/2019 tarihinde haberdar olduklarını beyanla ödeme emri ve takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....
Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur....
İcra Müdürlüğünün 2021/5170 sayılı dosya üzerinden başlatılan takip nedeniyle kendisine gönderilen ödeme emrinin iptali için dava açtığını ve aynı zamanda icra dairesinde borca itiraz ettiğini, ödeme emrinin, İzmir 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/441 Esas, 2021/793 Karar sayılı, 02/11/2021 tarihli kararı ile iptal edildiğini ve kararın kesinleştiğini, bunun üzerine borçlu vekiline ödeme emrinin yasal dayanakları ile birlikte tekrar tebliğe gönderildiğini ve 15/11/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlu tarafından herhangi bir itirazda bulunulmaması nedeniyle takibin kesinleştirilmesi yönündeki taleplerinin icra müdürlüğünün 08/12/2021 tarihli kararı ile : ''...icra mahkemesince ödeme emri iptal edilmeyip, ödeme emri tebliğ işlemi iptal edildiği, daha önceki itirazla takibin durduğu'' gerekçesi ile ret edildiğini, mahkemenin ödeme emrinin tebliğ işleminin iptali yönündeki kararı üzerine yeniden ödeme emri tebliğ edildiğini, İzmir 8....