Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü 2021/17483 Esas" sayılı dosyaya ilişkin emir bulunduğu, bu sebeple tarafımızca borca ve yetkiye itiraz bu şekilde yapıldığı, süresi içerisinde yapılan itirazın kabulünün, aksi kanaatte olunması halinde taraflarına doğru ödeme emrinin tebliğ edilmesinin ve itiraz süresinin bu tebliğden sonra başlatılmasının, dosyadaki mevcut hacizlerin fekkinin talep edildiği; icra müdürlüğünün 12.11.2021 tarihli kararı ile, Büyükçekmece İcra Müdürlüğünce düzenlenen ödeme emrinin tebliğ edilmiş olması sebebi ile doğru ödeme emrinin gönderilmesinin Borçlu vekili tarafından her ne kadar kendilerine gönderilen ödeme emrinin Büyükçekmece 2. icra müd. düzenlenen ödeme emri olduğunu beyan etmiş ise de; uyap üzerinden gönderilen evrakın görüntülenemediği, gönderilen tebliğat zarfının müdürlük dosyasında düzenlendiği ve ödeme emrinin 05/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği anlaşılmakla müdürlüğün dosyasına yapılan itirazın mevcut olmadığı anlaşılmakla borçlu vekilinin tüm taleplerinin...

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından "Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, takip borçlusu tarafından ödeme emrinin tebliğinden önce takibe itiraz edildiği, takibin durdurulduğu, ödeme emrinin itiraz dilekçesinin kabulünden sonra tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 62/1. maddesinde; "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur..." hükmüne yer verilmiş ise de içtihatlarda kabul gördüğü üzere takip talebinden sonra takibe geçildiğini öğrenen borçlunun ödeme emrinin kendisine tebliği şartı ile borca itirazı geçerli olacağından, takip dosyasından kendisine ödeme emri sonradan tebliğ edilen takip borçlusunun borca itirazının geçerli olduğu ve memur işleminin yerinde olduğu anlaşılmakla şikayetin reddine " karar verilmiştir....

DAVA Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde; düzenlenen 09.02.2021 tarihli ilk ödeme emrinin müvekkili şirket tarafından 11.02.2021 tarihinde tebliğ alındığı, 18.02.2021 tarihli dilekçe ile ilgili ödeme emrine karşı itirazlarının süresinde usulüne uygun olarak İcra Müdürlüğüne sunulduğunu, İcra Müdürlüğünce 19.02.2021 tarihli karar ile icra takibinin durdurulmasına rağmen aynı dosyadan 22.02.2021 tarihli ikinci bir ödeme emri düzenlendiğini ve bu ödeme emrinin müvekkili şirkete 23.02.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, itiraz edilerek durmuş olan bir takipte itiraz kaldırılmadan ya da iptal edilmeden yeniden bir ödeme emrinin gönderilmesinin mümkün olmadığını, ikinci ödeme emrinde borcun sebebi olarak "16.11.2015 tarihli sözleşmeden doğan alacağın tahsiline ilişkindir" denildiği, ancak sözleşme suretinin tebliğ zarfından çıkmadığını beyan ederek ikinci ödeme emrinin iptalini talep etmiştir. II....

    , icra müdürlüğünce 17/08/2022 tarihinde borçlunun süresi içerisinde itiraz ettiğinden takibin durdurulduğu, icra müdürlüğünce itirazın ödeme emri tebliğinden önce veya sonra yapılmasının değerlendirilemeyeceğinden talebin reddine karar verildiği, davacı alacaklı tarafından bu işlem şikayet edilmiş ise de; davalı borçlunun ödeme emri tebliğ edilmeden ancak icra müdürlüğünce ödeme emri düzenlendikten sonra itiraz ettiği İİK'nun 62/1 maddesinde " itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. " hükmü yer almakla birlikte borçluya ödeme emrinin tebliğ edilememesi halinde borçlunun takipten haberdar olup yedi gün içinde itirazını icra dairesine bildirdiğinin ve alacaklının da anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesinin mevcut olduğunun anlaşılması halinde ödeme emri tebliğ edilmese bile borçlunun itirazı geçerli olup icra müdürlüğünce alacaklı vekilinin takibin devamına karar verilmesi...

    İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/748 esas sayılı dosyasında 03/07/2019 tarihli karar ile ödeme emrinin iptaline karar verdiğini, sair itirazların değerlendirilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurduğunu, icra dosyasında iptal kararından sonra müvekkiline yeniden ödeme emri gönderildiğini, ancak vekil kaydı olmasına rağmen ödeme emrinin asillerin adresine gönderildiğini, ayrıca yapılan takibin haksız olduğunu, müvekkillere gönderilen takibe dayanak çek suretinde tasdik imza yer almadığını, çek aslının icra kasasına sunulmadığını, çek suretinin tasdikli olmadığını, bu nedenle ödeme emrinin iptali gerektiğini, ayrıca borca itiraz ettiklerini , talep edilen faizin de fahiş olduğunu, oran belirtilmediğini ve yüksek faiz istendiğini, istenilen çek tazminatı ve komisyonun da haksız olduğunu, çek tazminatının tüm borçlulardan istenildiğini, çek tazminatından sadece keşidecinin sorumlu olduğunu söyleyerek ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....

    Bu durumda Mahkemece, asıl davada belirlenen prim borcu yönünden dava reddedilerek, fazlası yönünden ödeme emrinin iptali gerekirken, yazılı gerekçelerle ödeme emrinin tümünün iptaline karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yöneleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Müvekkili adına icra takibi başlatıldığını, borçlu vekili tarafından dosya borçlularını tümü adına itiraz dilekçesi verildiğini, bunun üzerine tebligat parçalarının dönüşü beklenmeksizin iki borçlu yönünden takibin durdurulduğunu, taraflarınca incelenen tebligat parçalarında borçlu T3 örnek 7 ödeme emrinin 01/09/2021 tarihinde tebliğ edildiğinin görüldüğünü, kendisine ödeme emri tebliğ edilmemiş olan borçlu hakkında, ödeme emrine itiraz süresinin işlemeye başlamayacağını, borçlu vekili tarafından verilen itiraz dilekçesinin örnek 7 ödeme emrinin anılan borçluya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesinden önce verilmiş olduğunu, o an itibariyle itiraz hakkı doğmadığından usulsüz olduğunu, beyanlarla istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi Kararının kaldırılmasını istemiştir....

      , yine gönderilen ödeme emrinde İcra Müdürlüğünün mührüne de İcra Müdürünün imzasına da yer verilmediğini, ödeme emrinin iptali gerektiğini beyanla, şikayetlerinin ve gecikmiş itirazlarının kabulü ile icra takibinin durdurulmasına, usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin tebliğ tarihinin 18.06.2020 olarak düzeltilmesine, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

        Davacı ödeme emrinin annesine tebliğ olunduğu 08.02.2007 tarihinde askerde olduğunu bildirmesine rağmen davalı kurum kayıtlarına 09.02.2007 tarihinde giren 08.02.2007 tarihli dilekçesi ile ödeme emrine itiraz ettiğinden ödeme emrinin tebliğinden aynı gün haberdar olduğu ve ödeme emrinin iptali için yetkili İş Mahkemesine 7 gün içinde dava açması gerekirken dava açmayıp yanlış merciie yani Kurum Sigorta Müdürlüğü'ne itirazda bulunmakla ödeme emrinin kesinleştiği anlaşılmaktadır. Öte yandan HUMK.'nun 74. maddesinde Kanuni Medeni ile muayyen hükümler mahfuz olmak üzere hakimin her iki tarafın iddia ve müdafaalarıyla mukayyet olup ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremeyeceği, tahakkuk edecek hale göre talepten noksan ile hükmün caiz olduğu bildirilmiştir....

          İş Tic ve San A.Ş'ye Kurum borcundan dolayı takip no:2008/015097 sayılı takip dosyasından 07.10.2008 tarihinde tebliğ edilmiş ödeme emrinin olduğu, davanın ise 06.05.2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Yasanın 58. maddesi gereği “Menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır....

            UYAP Entegrasyonu