Bu doğrultuda asıl dosyada davanın kısmen kabulüne, birleşen davaların kabulüne" gerekçesiyle "ASIL DOSYA YÖNÜNDEN; Davanın KISMEN KABULÜ ile; Davacının 2019/030021 sayılı ödeme emrinin kısmen iptali ile davacının 2018/7 ila 12.ay ve 2019/1.ay prim borcundan sorumlu olduğunun, 2019/030026 sayılı ödeme emrinin kısmen iptali ile 2018/7 ila 12, 2019/1.aylara ait borçtan sorumlu olduğunun, 2019/030025 sayılı ödeme emrinin kısmen iptali ile 2018/7 ila 12, 2019/1.aylara ait kısmından sorumlu olduğu, 2019/030046 sayılı ödeme emrinin konusunun idari para cezası olduğu, davacının idari para cezasından sorumluluğu bulunmaması nedeni ile İPTALİNE, BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2020/205 ESAS - 2020/212 KARAR SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN; Davanın KABULÜ ile; Davacı adına tanzim edilen 12/02/2020 tarih ve 2605163 sayılı ödeme emrinin (2019/030040 sayılı) İPTALİNE, BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2020/207 ESAS - 2020/213 KARAR SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN; Davanın KABULÜ ile; Davacı adına tanzim edilen 12/02/2020 tarih ve 2606769...
Bu durumda, dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan ecrimisil ihbarnamesinin iptali istemiyle açılan davada verilen karara göre iş bu ödeme emri ile ilgili olarak da yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir. Bu itibarla, dava konusu ödeme emrinin iptali yönündeki Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE, 2. .... İdare Mahkemesince verilen ...günlü, E:..., K:...sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA, 3....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacıya, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun (Kurul) … tarih ve …sayılı kararı ile verilen 50.000,00-TL tutarlı idarî para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve …ana takip dosya numaralı ödeme emrinin iptali istenilmiştir....
Davalı vekili, takip dosyasında müvekkiline çıkartılan ödeme emrinin İcra Hukuk Mahkemesince iptal edildiğini, yeniden ödeme emri çıkarılması gerektiğini, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini belirtmiş, esas yönünden de davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamına göre davacı tarafça, borçlu davalıya tebliğ edilen ödeme emrinin borç miktarının TL olarak açıkça gösterilmemiş olması sebebiyle iptaline karar verildiğini yeniden usulüne uygun düzenlenmiş ve tebliğ edilmiş ödeme emrinin olmaması nedeniyle davacının itirazın iptali davası açma yasal koşulları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2022/23 E. - 2022/9 K. sayılı ilamı ile iptaline karar verildiğini, bu karar henüz kesinleşmeden İcra Müdürlüğünce 02/02/2022 tarihli yeni bir icra emri düzenlenip tebliğe çıkartıldığını belirterek mükerrer icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin iptaline ilişkin kararın davacı tarafça istinaf edildiğini, istinaf dilekçesi içeriğine göre kararın ödeme emrinin iptali yönünden kesinleştiğini, bunun üzerine kendileri tarafından dayanak ilama uygun biçimde ödeme emri tebliği talep edildiğini, icra müdürlüğünce de ilama uygun olarak ödeme emri düzenlendiğini, ödeme emrinde faiz başlangıç tarihinin gösterilmemesinin ödeme emrinin iptalini gerektirmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince evrak üzerinde yapılan inceleme sonucunda, şikayetin reddine karar verilmiştir....
Somut olayda; takip dosyasında icra emri başlığı altında UYAP'ta kayıtlı e-imzalı boş bir belge var ise de; icra müdürlüğünün Dairemize hitaben yazdığı 28/04/2023 tarihli yazısından , takip dosyasında usulüne uygun olarak hazırlanmış geçerli bir icra/ödeme emrinin olmadığı tespit edilmiştir. Bu durumda takip talebi ekinde dayanak belgenin takip başlatılırken takip dosyasına sunulmadığı sabittir. Ancak bu husus icra/ ödeme emrinin iptalini gerektirir. Somut olayda, düzenlenmiş bir ödeme veya icra emri bulunmadığından olmayan icra/ödeme emrinin iptaline karar verilemez. Yine bu husus takibin iptali sebebi de değildir....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı hakkında uygulanan idari para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin davacıya 02/09/2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58. Maddesine göre; Kurum alacakları yönünden tebliğ edilen ödeme emrine karşı açılacak davalar iş mahkemelerinde görülecektir. Somut olayda davacı, 6183 sayılı Yasa uyarınca aleyhine yapılan icra takibinin ve devamındaki ödeme emrinin iptali ile, ödeme emrinde belirtilen miktarda borcu olmadığının tespitini istediğine göre; uyuşmazlığın belirgin bir biçimde 5510 sayılı Yasanın 88. ve 6183 sayılı Yasanın 58. maddelerinden kaynaklandığı açıktır. Hal böyle olunca, uyuşmazlığın çözüm yerinin İdari Yargı olmayıp, alacaklı Sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer İş Mahkemesi olduğu ortadadır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
K A R A R Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, kararın dayandığı kanuni gerektirici nedenlere ve özellikle; a) Mahkeme kararında uyuşmazlık konusu alacakların tahsiline yönelik 10.09.2012 tarihli ödeme emrinin düzenlendiği belirtilmiş ve hüküm fıkrasında ödeme emrinin iptaline karar verilmiş ise de anılan belgenin Kurumca düzenlenen 10.09.2012 tarih ve 15.734.336 sayılı Ek-7 "fark prim borcu tebliğ yazısı" olduğu ve 6183 sayılı Kanun'un 55 ve devamı maddelerine göre düzenlenen herhangi bir ödeme emrinin bulunmadığı anlaşılmakla kararın gerekçesinde ve hüküm fıkrasında geçen "ödeme emri" kavramının "Kurumun 10.09.2012 tarih ve 15.734.336 sayılı yazısı" olarak anlaşılmasına ve bu biçimde uygulanması gerektiğinin, b) Hüküm fıkrasında prim borcunun zamanaşımına uğraması nedeniyle ödeme emrinin iptaline karar verilmiş ise de yukarıda anlatıldığı üzere dava dosyasında ödeme emri bulunmadığı gibi davacının sorumlu olmadığı ve iptali gereken Kurum alacağının gerekçe ve hüküm fıkrasına açıkça...
Davacı, Kurumca düzenlenen yapılan icra takibi ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, ödeme emrinin iptali talebine ilişkindir Mahkemece, davacının talebinin idari para cezasının iptaline yönelik olduğu, uyuşmazlığın idari yargıda çözümlenmesi gerektiği ve yargı yolunun caiz olmadığı gerekçesiyle davanın yargı yolu yanlışlığı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Temyize konu uyuşmazlık, yargı yolunun belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı hakkında uygulanan idari para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....
Olayda ise, davanın konusunu gerek para cezası verilmesine ilişkin belediye encümeni kararı, gerekse anılan karara dayanılarak düzenlenip tebliğ edilen ödeme emrinin oluşturduğu dava dilekçesinde açıkca belirtilmiştir. Her ne kadar vergi mahkemesince işin esası tartışıldıktan sonra belediye encümeni kararının dava konusu yapılmayarak kesinleştiğinden bahisle ödeme emrinin de yerinde olduğu sonucuna ulaşılmışsa da, yukarıda değinildiği gibi belediye encümeni kararına karşı dava açılmış olmasının yanısıra, dava konusu belediye encümeni kararının davacıya 10.10.1985 gününde tebliğ edilip davanın ise 28.11.1985 tarihinde açılmış olması karşısında 60 günlük yasal dava açma süresinin aşımından da sözetme olanağı yoktur. Diğer taraftan, dava konusu ödeme emrine karşı açılan davanın, anılan ödeme emrinin içerdiği kamu alacağının dayanağını oluşturan belediye encümeni kararının iptali dileğiyle açılan davanın sonucuna bağlı olduğu açıkca ortadadır....