Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Olayda ise, davanın konusunu gerek para cezası verilmesine ilişkin belediye encümeni kararı, gerekse anılan karara dayanılarak düzenlenip tebliğ edilen ödeme emrinin oluşturduğu dava dilekçesinde açıkca belirtilmiştir. Her ne kadar vergi mahkemesince işin esası tartışıldıktan sonra belediye encümeni kararının dava konusu yapılmayarak kesinleştiğinden bahisle ödeme emrinin de yerinde olduğu sonucuna ulaşılmışsa da, yukarıda değinildiği gibi belediye encümeni kararına karşı dava açılmış olmasının yanısıra, dava konusu belediye encümeni kararının davacıya 10.10.1985 gününde tebliğ edilip davanın ise 28.11.1985 tarihinde açılmış olması karşısında 60 günlük yasal dava açma süresinin aşımından da sözetme olanağı yoktur. Diğer taraftan, dava konusu ödeme emrine karşı açılan davanın, anılan ödeme emrinin içerdiği kamu alacağının dayanağını oluşturan belediye encümeni kararının iptali dileğiyle açılan davanın sonucuna bağlı olduğu açıkca ortadadır....

    İcra Hukuk Mahkemesi'nin 21.10.2021 tarih, 2021/439 E. 2021/650 sayılı kararı uyarınca icra emrinin iptaline karar verildiğini, icra emrinin iptali sonrası davalı tarafın İzmir 22.İcra Dairesine talepte bulunarak tarafına ödeme emri gönderilmesini talep ettiğini, ödeme emrinin de vekiline 11.01.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının takip yapabilmesi için gerekli şartlar oluşmadığı gibi ödeme emri ve hatta takip talebinin İİK'da yer alan şartları taşımadığını beyanla, takibin iptaline, mahkeme aksi kanaatte ise ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Ödeme emrinin iptali istemine ilişkin davada; mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne, a–2004/27688 sayılı takip dosyasında 2002.10.11.12 ve 2003/1. aylara ait 60.748,63 TL prim 224.225,43 TL gecikme zammı (03.05.2010 tarihi itibariyle) olmak üzere toplam 284.974,06 TL borçtan sorumluluğunun devam ettiği, 2003.2.3.4. aylara ilişkin 21.496,68 TL prim, 68.542,58 TL gecikme zammı (03.05.2010 tarihi itibariyle) olmak üzere toplam 90.039,26 TL borçtan ise sorumlu tutulamayacağının tespiti ile bu kısma ilişkin ödeme emrinin iptali gerektiğinin; b–1999/14833 sayılı takip dosyasında takibe konu 1997/4,10, 1998/2. dönem itibariyle sorumluluğu bulunmadığından bu dosyadan davacı adına gönderilen (30/05/2010 tarihi itibariyle hesaplanan) 694,72 TL tutarındaki ödeme emrinin iptali gerektiğinin tespitine, karar verilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Eldeki davada; davacının,...

      Davalı vekili, ödeme emrinin iptali istemiyle açtıkları dava neticelenmeden dava açılamayacağını ileri sürdüğü gibi davanın reddi gerektiğini savunmuş, ıslah dilekçesini de kabul etmediklerini, muvafakatları da olmadığını, ödeme emri iptal edildiğinden dava şartı yokluğu nedeniyle redde mahkum davanın ıslah ile alacak davasına dönüştürülemeyeceğini bildirmiştir....

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Giresun İcra Müdürlüğünün 2019/11987 Esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığını, müvekkilince icra müdürlüğünün yetkisine itiraza ilişkin olarak açılan dava uyarınca takip dosyasının yetkisizlik ile Şebinkarahisar İcra Müdürlüğüne gönderildiğini Şebinkarahisar İcra Müdürlüğünün 2020/90 Esasına kaydı yapılan icra dosyası üzerinden ilk etapta gönderilen ödeme emrinin, yetkisiz icra müdürlüğünce gönderilen ödeme emri olması nedeniyle, açılan dava uyarınca iptal edildiğini, bunun üzerine icra müdürlüğünce yeni bir ödeme emri hazırlanıp gönderildiğini, ne var ki bu ödeme emrinin de takip talebinde talep edilen alacak miktarına uygun şekilde düzenlenmediğini, bu nedenle müvekkiline gönderilen 11.11.2020 tarihli ikinci ödeme emrinin de iptalinin gerektiğini ileri sürerek 11.11.2020 tarihli ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve...

        İLGİLİ MEVZUAT : 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle ''Ödeme emri'' başlıklı 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı hüküm altına alınmış olup, ''Ödeme emrine itiraz'' başlıklı 58. maddesinde ise, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı iddialarıyla dava açabileceği hükmüne yer verilmiştir. Ödeme emrine konu alacağın dayanak işlemine karşı dava açılmış ise, bu davanın sonucuna göre ödeme emrinin hukuki denetiminin yapılması gerektiği açıktır. HUKUKİ DEĞERLENDİRME : Dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan ecrimisil ihbarnamesinin iptali istemiyle açılan davada; ......

          Temyiz Sebepleri 1.Borçlu temyiz başvurusunda; kötü niyet tazminatına karar verilmesi gerektiğini belirterek kararının bozulmasını istemiştir. 2.Alacaklı temyiz başvurusunda; takibe dayanak belgelerin İcra Müdürlüğüne takip talebi ile teslim edildiği, takip dayanağı belge olmadığı gerekçesi ile ödeme emrinin iptal edilmesine dair kararın usul ve hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık takibe dayanak belgenin UYAP'a taralı olmadığı ve ödeme emri tebligatına eklenmediği iddiasıyla ödeme emrinin; mükerrer takip nedeniyle 2.000.000,00 TL yönünden takibin iptali şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 168/1 maddesi. 3. Değerlendirme 1-Şikayetçi borçlu ...'...

            Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Eldeki ödeme emrinin iptali istemine konu davayla ilgili, davalı kurumdan davacıya yollanan ödeme emirlerine dair işveren şirketin 2014 yılında yaptığı yapılandırmaya dair dayanak tüm belge ve kayıtların (bilhassa yapılandırma başvurusunun kim ve ne şekilde yapıldığı, taksitlendirme yapılıp yapılmadığı ve buna dair ödeme olup olmadığına dair kayıtların) onaylı birer suretinin celbiyle, mevcut dava dosyası içerisine eklendikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              İptali istenen itiraza yönelik olarak ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla İzmir 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/567 esas sayılı dosyasında ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti talep edilmiş ve mahkemece yapılan yargılama sonucunda 07/12/2021 tarihli karar ile ödeme emrinin usulsüz olduğunun tespitine karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir....

                Somut olayda, davalı alacaklılar vekili tarafından takip talebinde takip yollarından "haciz" yolunun seçildiği, takip talebinin hiçbir yerinde "tahliye" isteğinin yer almadığı, ancak icra müdürlüğünce bu takip talebine aykırı olarak tahliye talepli örnek 13 ödeme emrinin düzenlendiği, anlaşılmış olup, bu durumda ödeme emrinin takip talebine aykırı olarak düzenlenmesi söz konusu olduğundan davacı borçlular yönünden geçerli bir ödeme emrinin varlığından söz edilemeyeceği, ödeme emrinin iptali ile takip talebine uygun olarak ödeme emri düzenlenerek yeniden tebliğe çıkarılmasına karar verilmesi gerektiği Bu halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirilme ile yazılı olduğu şekilde hükmün kurulması isabetsizdir....

                UYAP Entegrasyonu