açık ve net olduğunu, mahkemece ödeme yasağı kararı verilerek %15 oranında teminat alındığı, söz konusu ihtiyati tedbir kararının 08.06.2022 tarihinde kaldırıldığını, HMK'nun 392/2.maddesi uyarınca davanın 1 aylık sürede açılması nedeniyle davalı tarafça yatırılan 12.750 TL teminatın davalı tarafa iade edilmemesini ve haksız ihtiyati tedbir nedeniyle davacı tarafın maddi zararını karşılanmasını talep etmiştir....
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda ilk derece mahkemesince davacıların ödeme emrinin ve takibin iptali talebinin reddine, satışın durdurulması talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu, Açıklanan nedenlerle davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK'nun 353/1- b.2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacıların ödeme emrinin ve takibin iptali talebinin reddine, muhafaza işlemlerinin ve satışın durdurulması talebinin kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, HMK'nun 353/1- b.2. maddesi gereğince İstanbul 18....
tahsil edilemeyeceği anlaşılan bir amme alacağı bulunmadığından bahisle kurum alacaklısının şirket ortağına başvurma hakkı bulunmadığından müvekkili T1 Ödeme emri düzenlenmesinin koşullarının da oluşmadığını, Şirket ortağı sıfatıyla müvekkili T1 aleyhine düzenlenen 2019/48990- 2019/48991- 2019/48992- 2019/48993 takip numaralı Ödeme emirlerinin iptalini, mahkememiz tarafından karar tesis edilinceye kadar icra emirlerinin ihtiyati tedbir ihtiyati tedbir yolu ile durulmasını talep ve dava etmiştir....
(Ödeme veya icra emrinin tebliği, haciz işleminin yapılması veya satış işleminin kesinleşmesi gibi) Ödeme emri veya icra emrinin tebliğe çıkarılması fakat tebliğ edilmesinden önce yapılan ödemelerden ve icra takibinden vazgeçme halinde tahsil harcı almak mümkün değildir. (HİGM 20.02.1989 T. 8385 sayılı genelgesi) 492 sayılı Harçlar Kanunu'na göre tahsil harcı alacağının doğması için ödeme veya icra emrinin tebliği gereklidir Ödeme emri veya icra emrinin tebliğinden önce yapılan ödemelerden tahsil harcı alınmaz. 492 Sayılı harçlar kanuna ekli I sayılı tarifenin icra iflas harçları B bölümünün I-3 maddesindeki tahsil harcının ancak ödeme emri veya icra emri tebliğinden sonraki işlemler nedeniyle alınacağı öngörülmüştür. (12....
borcuna istinaden başlatılan takiplerin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü hakkında Kanuna göre yapıldığını, yukarıda belirtilmiş mahkeme kararında açıkça 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü hakkında Kanuna göre hiçbir takip yapılamayacağı yönünde tedbir kararı verilmiş olduğunu, davalı Kurum tarafından konkordato kesin mühleti içinde bulunan ve hakkında takip yapılamayacağı yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmiş müvekkili şirkete karşı takip yapılabilmesinin mümkün olmadığını, beyanla; müvekkilinin ilgili ödeme emrine konu borcu kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davalı kurumca kesinleşmiş mahkeme kararına karşı hukuka aykırı olarak tahakkuk ettirilen/gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit - İhtiyati Tedbir Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen menfi tespit davası içinde içinde davacı vekili tarafından talep edilen ihtiyati tedbirin reddine dair verilen ara karara karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; borcun sebebinin ve alacağın vadesinin hem takip talebinde hem de ödeme emrinde gösterilmediği ve takip talebiyle ödeme emrinin İİK’nın 58 ve 60. maddelerine uygun içeriğe sahip olmadıklarını, davalının faturasına ilişkin sevk irsaliyelerini sunması gerektiğini, davalının teslimini yapmadığı mallara ilişkin fatura düzenleyip icra takibi başlattığını belirterek, öncelikle davalı tarafından müvekkili hakkında başlatılmış olan İstanbul ......
İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak borçlu gecikmeden doğan zararlarını karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden az olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebilir.”...
Dolayısıyla, ihtiyati haciz kararına istinaden ihtiyati haciz uygulanması, genel anlamda bir takip işlemi olmayıp, niteliği itibariyle tedbir vasfında bulunduğundan, icra takibinin durdurulması ihtiyati haczin infazına mani teşkil etmez. Öte yandan, İİK'nun 264/2. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararına dayalı olarak icra takibi yapan alacaklı, borçlunun ödeme emrine itirazını gidermek için itirazın tebliğinden itibaren yedi günlük hak düşürücü sürede itirazın kaldırılmasını veya iptalini sağlamak üzere dava açmak zorundadır. Süresinde dava açılmaması halinde ihtiyati haciz hükümsüz kalır. Bu (7) günlük süre borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Alacaklı, borçlunun ödeme emrine itiraz ettiğini başka şekilde öğrenmiş olsa bile, borçlunun itirazı kendisine tebliğ edilmedikçe, (7) günlük süre işlemeye başlamaz....
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Mahkemece iflasın ertelemesine ilişkin yargılamada verilen ihtiyati tedbir kararının devam edip etmediği araştırılmadan karar verildiği, ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davada tahakkuk aşamasına ilişkin itirazların değerlendirilemeyeceği, idareleri harçtan muaf olduğu halde aleyhlerine harca hükmedildiği ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür....
İş Mahkemesinde dava açıldığını, dava konusu ilacın davalı kurum tarafından karşılanması yönünde karar verildiğini, söz konusu kararın ardından ihtiyati tedbir kararı uyarınca SGK tarafından ödenen ilaç bedellerinin davacıdan rücu edilmesine ilişkin iş bu davaya konu ödeme emrinin hukuka aykırı olduğunu, öncelikle ödeme emri uyarınca davalı idare tarafından davacının her türlü gelir ve aylığından kesinti yapılmamasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece,"08/03/2023 tarihli ara karar ile "Dosya içerisindeki belgeler, dilekçe ekinde yer alan Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nun Pembrolizumab (Keytruda) isimli ilacın kullanımının uygun bulunduğu, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi üzerine talebin kabul edilmesi üzerine dava konusu ilaç bedelinin davalı kurum tarafından karşılandığı, davanın esasına ilişkin yargılamanın 27....