Sayılı dosyasından 17/06/2020 tarihli konkordato tedbir kararı gereğince müvekkiller aleyhine 6183 Sayılı Amme alacaklırının tahsil usulü hakkında kanuna göre yapılan takiplerde dahil olmak üzere hiç bir takip yapılamaması ve evvelce başlamış takiplerin durması, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının uygulanmaması yönünde ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiğinden, konkordato tedbir karır gereğince müvekkiller hakkında takip yapılamayacağından muhatap sıfatı ile düzenlenen ve tebliğ olunan ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesi yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı kuruma yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İlk derece Mahkemesi; davacı borçluya ödeme emrinin 30/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 04/12/2017 tarihli dilekçesiyle borç miktarına itiraz ettiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklının açtığı itirazın iptali davasının İstanbul 4....
Davalı taraf görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini iddia etmekte ise de; şikayet konusu ödeme emrinin iptali hakkında olduğundan, mahkememiz görevli olup, ihtiyati haciz kararını veren mahkeme görevli mahkeme değildir. Açıklanan nedenler ile şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İcra İflas Kanunun "İhtiyati haciz kararının icrası" başlığını taşıyan 261. maddesinin birinci fıkrası, "Alacaklı, ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren on gün içinde kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın infazını istemeye mecburdur. Aksi halde ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkar." hükmünü içermektedir....
Şti olduğu ve şirket yetkilisi sıfatıyla müvekkillerinden borç talep edilmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, borçlu şirket hakkındaki konkordato davasında ödemelerin durdurulması yönünde verilmiş ihtiyati tedbir kararı bulunduğunu belirterek ödeme emirlerinin iptalini, tahsilinin durdurulması yönünde İhtiyati Tedbir Kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir talebinin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemenin 05/09/2019 tarihli duruşma 2 nolu ara kararı ile; “2- Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine,2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin ilgili hukuk dairesine istinaf kanun yolu açık olduğunun ihtarına, ihtarat yapıldı,…” şeklinde, 05/09/2019 tarihli ara karar ile de; “Davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE,” karar verilmiş, bu karar süresinde istinaf edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı tarafından çek iptali davası açıldığını, davalının çekin ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı aldığını, çekin ödeme günü geçtikten sonra davalının çek iptali davasından feragat ettiğini, çekin ödenmesi için bankaya müvekkili tarafından ibraz edilmesi neticesinde kendisine ihtiyati tedbir sebebiyle ödeme yapılmadığı gibi çekin arkasını yazdırma haklarını da kullanamadıklarını belirterek davalının kötü niyetli ve haksız olarak aldığı ihtiyati tedbir sebebiyle oluşan zararın tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Dosyanın incelenmesinde; uyuşmazlığa konu çekin keşidecisinin dava dışı ... lehtarının davacı şirket olduğu, davalının çek iptali için açmış olduğu dava sebebiyle mahkemenin ihtiyati tedbir kararı verdiği, davacının keşide tarihi olan 21/06/2015’te çeki bankaya ibraz ettiği, bankanın ... 1....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2022 tarihli ara karar NUMARASI : 2022/248 ESAS DAVA KONUSU : İş (Kurum İşleminin İptali İstemli) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin 14/04/2022 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; SGK tarafından müvekkili aleyhine tanzim ve tebliğ olunan 2 4612 01 01 1003652 019 01- 79 sicil numaralı iş yerine ilişkin idari para cezasını ihtiva eden 2015/010021 takip numaralı 23.03.2022 Tarih ve 42461715 Sayılı ödeme emrinin ve borcun iptaline, ödeme emrinin tahsili halinde telafisi imkansız zararlar doğabileceğinden dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece tedbir talebine karşılık ödeme emrine ilişkin takibin dava sonucuna kadar tedbiren durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. Mahkemenin bu kabul kararına karşı davalı vekilinin tedbire itirazda bulunduğu, itirazın 08/09/2022 tarihli duruşmada karara bağlandığı; Mahkemece " ......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, uyuşmazlık ihtiyati tedbire ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece 28/12/2022 tarihli ara karar ile; "Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile; T.C. T4 Mali Hizmetler Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından düzenlenen 14.10.2022 tanzim tarihli E-72301659- 719- 54052058 sayılı ödeme emrine ilişkin takip işlemlerinin tedbiren durdurulmasına"; 28/02/2023 tarihli karar ile de; davalının tedbir kararına itirazının reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; teminatsız olarak tedbir kararı verilemeyeceğini, tedbir talebinin reddi gerektiğini ileri sürmüştür....
Geçici hukuki koruma türlerinden olan İhtiyati Tedbir 6100 sayılı HMK’nın 389 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nın 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları, 390. maddesinde ihtiyati tedbir talebi, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir. HMK'nın 389. maddesine göre ihtiyati tedbirin şartları; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması ya da tamamen imkansız hale gelmesi veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğmasından endişe edilmesi olarak açıklanmıştır. Ayrıca tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği belirtilmiştir. Yine aynı Yasa'nın 390/3. maddesinde haklılığın yaklaşık olarak ispat edilmesi zorunluluğu koşulu aranmıştır....
Sayılı iflasın ertelenmesi davasının 28/09/2015 tarihli tensip zaptının 18. maddesinde verilen tedbir kararı ile "...Davacı şirkete ait işyerlerinde İ.İ.K.nun 206/1 sırasında yazılı alacaklar hariç olmak üzere; İcra Müdürlüklerince yalnızca muhafaza ve fiili haciz, İ.İ.K.nun 89. Mad. gereği haciz ihbarnamesi uygulanmamasına ve ihtiyati haciz işlemi yapılmamasına..." karar verildiği, alacaklının ise 14/10/2015 tarihinde icra takibine başladığı görülmektedir. Somut olayda, ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nce tedbir kararı verildikten sonra alacaklı tarafından borçlu aleyhinde icra takibi başlatılmış ise de; tedbir kararında, icra takibi yapılmaması veya yapılacak takiplerin durdurulması veya iptali hakkında bir hüküm mevcut olmadığı anlaşıldığından, anılan tedbir kararı gereğince takibin durdurulmasına karar verilemez. O halde, mahkemece, alacaklının şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....