Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü’nün 2010/9845 Takip sayılı dosyasında 11.10.2010 günlü haczin davacının faaliyet adresinde yapıldığını, mahcuzların da üçüncü kişi şirkete ait olduğunu, eski ortağın borcundan ötürü şirket malvarlığının haczedilemeyeceğini, mülkiyet karinesinin üçüncü kişi yararına olduğunu ve karinenin aksini kanıtlama yükünün de alacaklı tarafa düştüğünü, belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı (alacaklı) vekili, takibe dayanak çeklerin alacaklı ve borçlu arasındaki ticari ilişki nedeni ile düzenlendiğini, haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği, davacı şirketin faaliyet adresinde yapıldığını, üçüncü kişi şirketin ortağı olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden sonra, alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı olarak payını babasına devrettiğini, belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

    Şti.' nin, 02.05.2019 tarihli genel kurul kararı ile eski şirketin devamı olarak faaliyetine ara vermeksizin devam etmek üzere, nevi değiştirerek anonim şirkete dönüştüğü, yönetim kurulu başkanı olarak ...’un seçildiği, asıl ve birleşen davanın davacı şirket adına davacı şirket yetkilisi ... tarafından açıldığı, Mahkemece, asıl davanın feragat nedeniyle reddine, birleşen davada ise davacının şahsen sorumluluğuna gidilemeyeceği gerekçesiyle ödeme emirlerinin iptaline, haczin kaldırılmasına karar verilmişse de, nevi değişikliğinin vaki ödeme emrine ve eldeki davaya bir etkisi bulunmadığı gibi, asıl borçlu şirket hakkında düzenlenen idari para cezasından, ...’un şahsen sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle vaki ödeme emrinin davacı şirket yönünden iptaline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10....

      İİK 168. maddesi uyarınca, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu takipte ödeme emrine itiraz ve şikayet süresi 5 gün, ödeme süresi 10 gündür. Bu takip yolunda ödeme süresi geçmeden İİK 78. madde gereğince kesin haciz konulamayacağından, henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczi 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, İİK 264. maddesi uyarınca 10 günlük ödeme süresinin geçmesi ile kesinleşecektir. Somut olayda, davacı tarafından başlatılan takipte ödeme emrinin borçluya 06.11.2015 tarihinde tebliğ edildiği, 30.10.2015 tarihli ihtiyati haczin 10 günlük ödeme süresinden sonra 17.11.2015 tarihinde kesin hacze dönüştüğü, alacaklı bankanın haczinin 11.11.2015 tarihi olduğu, düzenlenen sıra cetvelinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, şikayette husumetin borçluya yöneltilemeyeceği, ancak sonuç itibari ile ret kararının doğru olduğu anlaşılmakla istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir....

      Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ... 4....

        Somut olayda alacaklının, borçlu aleyhine “ipoteğin paraya çevrilmesi” yolu ile ilamsız takip başlattığı, örnek 9 ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun, süresinde itiraz etmesi üzerine alacaklının itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, Gölcük İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2013/64 Esas-2014/98 Karar sayılı ilamında, ipoteğin kesin borç ipoteği olduğu, bu nedenle icra müdürlüğünce icra emri gönderilmesi gerekirken ödeme emri gönderilmesinin doğru olmadığı, alacaklı tarafça ödeme emrinin iptali yönünde şikayette bulunulması gerekirken itirazın kaldırılması talep edilmesinde hukuki yarar olmadığından istemin reddine karar verildiği, alacaklının bu karara istinaden icra müdürlüğüne başvurarak borçluya icra emri gönderilmesi talep ettiği, talebin icra müdürlüğünce 17/09/2014 tarihinde kabul edilerek borçluya icra emrinin 23/09/2014 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür....

          Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; ilk derece mahkeme kararının gerekçe içerdiği, öte yandan asliye ticaret mahkemesinin ihtiyati haciz kararı ile icra takibine başlanıp borçlunun malvarlığı üzerine ihtiyati haciz konulduğu, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği tarihte borçlular tarafından ödeme emrine itiraz edildiği, itirazın kaldırılması veya itirazın iptaline ilişkin dosyaya bir ilam sunulmadığı, bu haliyle takip kesinleşmediğinden ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmediği, 04.09.2020 tarihli dilekçe ile borcun haricen tahsil edildiğinin bildirildiği, bu durumda, ödemenin, ödeme emrinin tebliğinden sonra fakat hacizden önce yapıldığı dikkate alınarak, borçlulardan takip safhasına göre, % 4,55 oranında tahsil harcı alınması işleminin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun HMK' nın 353-(1) b) 1) maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

            Maddesi uyarınca, 3 aylık geçici mühlet sırasında, Rehnin Paraya Çevrilmesi yoluyla yapılan ve yapılacak takipler yönünden MUHAFAZA TEDBİRİ ALINMAMASINA ve REHİNLİ MALIN SATIŞININ YAPILMAMASINA …” denilerek 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verildiği, konkordato kararının 19/01/2021 tarihinde verildiği, dolayısıyla konkordato kararından önce başlatılan icra takibinin ve ödeme emrinin geçerli olduğu anlaşıldığından; Şikayetin KISMEN KABULÜNE; İstanbul 14. İcra müdürlüğünün2021/6 esas sayılı dosyasında 19/01/2021 tarihinden sonra yapılan icra takip işlemlerinin İPTALİNE, ödeme emrinin iptali talebinin REDDİNE " karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;verilen kararın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkil aleyhine gönderilen ödeme emrinin kanuna açıkça aykırı olduğunu söyleyerek, kararın kısmen kaldırılarak şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....

            olduğu itirazın iptali davasının reddine karar verildiğini, davanın reddi kararı ile birlikte müvekkilinin davalıya borcu olmadığının sabit olduğunu, ihtiyati haczin de İİK'nın 264/4. maddesi gereğince hükümsüz hale geldiğini, icra müdürlüğünden müvekkiline ait taşınmaz üzerine işlenen ihtiyati haczin kaldırılması için ilgili tapu müdürlüğüne müzekkere yazılmasını talep ettiklerini, icra müdürlüğünün 01/12/2020 tarihli kararla istinaf kararının temyiz yolu açık olmak üzere verildiği, kesinleşme şerhi ibraz edildiğinde talebin değerlendirilmesi yönünde karar verildiğini, oysa İİK'nın 264/4. maddesi gereğince ihtiyati haczin hükümsüz hale gelebilmesi için itirazın iptali davasının reddine karar verilmesinin yeterli olduğunu, bu ret kararının kesinleşmesinin gerekmediğini ileri sürerek 01/12/2020 tarihli icra müdürlüğü kararının kaldırılmasına ve müvekkiline ait taşınmaz üzerine işlenen ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

            Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı tarafından 12.10.2020 Tarihinde davalı Kuruma başvurularak; şirket borçlarından dolayı şahsi taşınmazlarına konulan hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, davalı Kurum tarafından 13.10.2020 Tarihli cevap ile; davacının şirket müdürü olması nedeni ile şirket ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu belirtilerek talebin reddedildiği, iptali istenilen ödeme emirlerine konu borçların 2011/2 – 2013/1 arası prim ve işsizlik sigortası primi borcu olduğu, davacının 13.10.2015 Tarihinden itibaren dava dışı şirketin yöneticisi olduğu, ödeme emirlerinin davacıya 09.12.2013 Tarihinde tebliğ edildiği, bilgisayar çıktısı şeklindeki ödeme emirlerinin üzerinde dava dışı şirketin adının bulunduğu, ancak; davacının adının da el yazısı ile yazıldığı, tebliğ evrakının davacı adına çıktığı anlaşılmaktadır. İlk derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; " Dava, ödeme emrinin iptali ve haczin kaldırılması istemine ilişkindir....

            İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/172 E. 2021/373 K. sayılı dosyasında takibin iptaline yönelik olarak şikayette bulunduğu, bu dosyada 04/11/2021 tarihli karar ile şikayetin kabulüne ve icra emrinin iptaline karar verildiğine göre, icra emrinin iptali ile, bu tarihten önceki hacizlerin hükümsüz kaldığının kabulü gerekir. Ödeme veya icra emrinde belirtilen ödeme süresi geçmedikçe, alacaklı tarafça haciz istenemeyeceği gibi, bu koşullar oluşmadan önce konulan hacizler de geçersizdir. İcra mahkemesi kararlarının uygulanması yönünden, kararın kesinleşmesinin gerekmediği, ödeme/icra emrinin iptali şikayetinin de bu kapsamda olduğu, bu doğrultuda borçlunun malvarlığına ve 3. kişilerdeki alacaklarına yönelik olarak gerçekleştirilen hacizlerin yasal dayanağı kalmadığından, istihkak davasının konusunun kalmadığı kanaatine varılmıştır. HMK'nın 331/1. maddesi uyarınca davanın konusuz kalması halinde, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedilir....

            UYAP Entegrasyonu