Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında, ödeme emrinin tebligatının usule ve kanuna uygun olmadığı belirtilerek tebliğ tarihi olarak öğrenme tarihi olan 30/05/2019 tarihinin esas alındığının anlaşıldığı, bu durumda kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci adına ödeme emri düzenlenerek tebliğ edilmesi ve ancak borç kesinleştikten sonra haciz işlemi yapılması gerekmekte iken; dava konusu olayda haciz işleminin 22/05/2019 tarihinde tesis edildiği, haciz işlemine dayanak … tarih … sayılı ödeme emrinin ise 30/05/2019 tarihinde, haciz işlemi tesis edildikten sonra tebliğ edildiği anlaşıldığından, borç kesinleşmeden tesis edilen haciz işleminde yasal isabet görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, haciz işleminin kaldırılmasına karar verilmiştir....
İth..... aleyhinde ilamsız takip yoluyla 30/10/2020 tarihinde icra takibi başlatıldığını, tebligat davetiyesinde ve ödeme emrinde mercinin mührü veya imzası bulunmadığından tebligatın yok sayılacağını, tebliğ işleminin yokluğu halinde tebliğ işleminin hukuki sonuçlarını doğurmasının mümkün olmadığını, tebliğ yokluğu kabul edilmese dahi usulsüz tebligat mevcut olduğunu, 27/12/2021 tarihinde usulsüz tebligat yapıldığını öğrendiklerini, ödeme emrinin takip talebine uygun düzenlenmediğini, ödeme emrinde takip sonrası faiz oranının hatalı ve sabit tutulduğunu, ödeme emrinde kanuna aykırı ibareler bulunduğunu ileri sürerek, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Dava dosyası incelendiğinde, borç dönemi olan 2004/9 döneminde limited şirkette müdür ve ortak olan davacı hakkında 6183 sayılı Yasaya dayalı olarak takip yapıldığı, 24.07.2015 düzenleme tarihli ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı, dosya kapsamında bulunan tebligat alındısında el yazısı ile 03.08.2015 tarihinin yazıldığı, teslim alan ve teslim eden kişilerin isim ve imzalarının olmadığı anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince "Somut olayda; davacı/borçluya gönderilen ödeme emrinin muhatap işyeri yetkililerinin adreste olmadığı iş takibinde olduğunu sözlü olarak beyan eden daimi çalışana tebliğ edildiği, tebligat yapılan şahsın şirket yetkilisi olmadığı, tebliğ şerhinde şirket yetkilisinin bulunmadığı tespit edildikten sonra, şirket yetkilisinden sonra tebliğ almaya yetkilendirilen kişinin bulunup bulunmadığı tespit edilmeden doğrudan daimi çalışana tebliğ yapılmasının Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 21. maddesi hükümlerine aykırı olduğu ve tebliğ işleminin bu nedenle usulsüz olduğu anlaşıldığından, şikayetin kabulü ile dosyada aksi kanıtlanamayan öğrenme tarihinin TK'nın 32.maddesi gereğince tebliğ tarihi olarak kabulüne, takip dosyasından gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 06/11/2020 olarak düzeltilmesini ödeme emrinin iptali talebinin reddine" dair karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 24.09.2014 tarih ve 2014/18056-22345 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek tebligat işleminin iptalini istemi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK. nun 16.maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır....
Şti. adına düzenlenen ... ana takip dosya numaralı ödeme emri hakkında yargı yoluna başvurulmadığından ödeme emrinin kesinleştiği iddia edilmiş ise de e-tebliğ belgelerinin incelenmesinden görüleceği üzere anılan ödeme emrinin, 15/01/2019 günü saat 10:42'de gönderildiği, 20/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği; buna karşın davacı adına düzenlenen … ana takip dosya numaralı ödeme emrinin 15/01/2019 günü saat 10:43'te gönderildiği, 20/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, dolayısıyla asıl borçlu şirket hakkında düzenlenen … ana takip dosya numaralı ödeme emrinde tanınan ödeme ya da dava açma süreleri işletilmeksizin hatta sürelerin dolması beklenilmeksizin ve ödeme emri kesinleştirilmeksizin davacı adına ödeme emri düzenlendiği ve aynı tarihte tebliğ edildiği anlaşıldığından, kesinleştirilmemiş kamu alacağının davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrine dayanılarak uygulanan haciz işlemlerinde yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, haciz işlemlerinin iptaline karar verilmiştir...
Davacı vekilinin istinaf isteminin incelenmesinde; HMK'nun 33. maddesi uyarınca, hukuki tavsif hakime ait olduğundan, olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi mahkeme hakimine aittir. Hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi olay ve netice talepleri ile bağlı olup, olayların hukuki nitelendirmesini kendisi yapar. Somut olayda davacı taraf dava dilekçesinde, takip kapsamında düzenlenen ödeme emrinin yasaya aykırı biçimde düzenlendiğini ileri sürerek ödeme emrinin iptalini ve ödeme emri ekinde takibe dayanak belgelerin gönderilmediğini ileri sürerek ödeme emri tebliğ işleminin iptalini talep etmektedir. Bu taleplerin ilki İİK’ nun 60. ve 16.maddesi kapsamında ödeme emrine karşı şikayet, diğer talep ise İİK’ nun 61. ve 16.maddesi kapsamında ödeme emri tebliğ işlemine karşı şikayet niteliğindedir....
İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; … tarih ve … sayılı ödemeye çağrı mektubuna konu borcun ödenmemesi nedeniyle dava konusu ödeme emri düzenlenerek davacıya tebliğ edildiği, ödeme emrinin isim, doğum tarihi, doğum yeri benzerliği nedeniyle sehven davacıya gönderildiğinin anlaşılması üzerine davacıyla iletişim kurularak bilgi verildiği ve dava açıldıktan sonra … tarih ve … sayılı yazı ile davacıya yapılan tebligatın geçersiz olduğu, ödeme emrinin iadesinin istenildiği, isim benzerliği nedeniyle sehven gönderildiği belirtilen ödeme emrinin iptal ya da terkin edilip edilmediğinin Mahkemelerinin 05/04/2016 tarihli ara kararı ile sorulması üzerine verilen 28/04/2016 tarihli cevapta ödeme emrine ilişkin tebligatın iptal edildiği, asıl borçlu adına düzenlenen ödeme emrinin iptal edilmediğinin belirtildiği, ödeme emrinin isim, doğum tarihi, doğum yeri benzerliği nedeniyle sehven düzenlendiği savunulmakta ise de, ödeme emrinde yer alan T.C. kimlik numarasının da davacıya...
Dava; davalı Kurum işleminin yasal olmadığının ve Kuruma borçlu olunmadığının, davalı Kurum tarafından konulan haciz işleminin kaldırılması gerektiğinin tespiti ile icra takibi ve ödeme emrinin iptali istemlerine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
Bu bağlamda, borçtan dolayı cebren tahsile geçmeden önce anılan Kanunun 55. maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödemeye çağrı yazısının “ödeme emri” nin tebliğ edilmesi yasal zorunluluktur. Bir başka ifade ile kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması kanuna aykırıdır. Somut olayda; davacı hakkında 2014/18959, 2015/10549 ve 2015/10550 takip numaralı, dava dışı ... Konut Yapı Kooperatifinin prim borcu, işsizlik sigortası prim borcu ve idari para cezasına ilişkin borçlarını içeren ödeme emrinin dava dışı ......